DÜZEN içinde oynamakla, doğaçlama oynamak arasındaki farkı izledik dün. G.Saray Medical Park sezon boyunca üzerinde çalıştığı belli bir yapı, oyun planı ve disiplini oturtmanın meyvelerini toplarken, F.Bahçe Ülker bireysellik üzerine yıktığı oyunun meyve vermesini bekledi.
İKİSİ de meyve verir elbet. Ama biri düzenli diğeri düzensiz oluyor. Farkı yaratan da bu zaten. Bir tarafta G.Saray takıma daha yeni katılmasına rağmen düzen içinde bir role oturtabildiği için Djedoviç’i 29 dakika sahada tutarak 11 sayı katkı alabiliyor. 11 farklı oyuncuya süre verip 9’undan skor katkısı alıyor. Eşleşmelere göre oyuncu değiştirse de roller ve plan değişmiyor. Ve en önemlisi işler kötü gitmeye başladığında psikolojik olarak düşmüyor G.Saray. Momentumu kaybettiğinde, şutların girmediği, sonuç alamadığı bölümlerde bile doğru bildiklerini yapmaktan vazgeçmiyorlar.
MESELA 2. çeyrek ortasında Oğuz-Engin ikilisinin getirdiği iç-dış dengesi ile F.Bahçe 33-27 öne fırladığında G.Saray hiçbir şey değiştirmedi. Çünkü yapılanın doğru olduğuna, sonuç vereceğine inanıyorlar. Nitekim daha sonra Furkan ısındı, Lakoviç 4/5 üçlük attı fark açıldı, maç kazanıldı. Onlar olmasa başkası yapabilirdi.
F.BAHÇE F.Bahçe Ülker’de ise durum neredeyse tam tersi. F.Bahçe işler iyi giderken bile yaptıklarına devam edemiyor. 2. çeyrek ortasındaki direksiyonda Engin, boyalı alanda Oğuz denk-leminden verim almalarına karşın devam edemediler. Bu F.Bahçe için en kilit oyuncu Oğuz. Diğer uzunların boyalı alan tehdidi sıfıra yakın olduğu için iç-dış dengesini korumak adına Oğuz’u kullanmak zorundalar. Kullanacak isim de belli. Yapıya düzen getirme niyetindeki tek isim Engin. Ama 2 kişinin çabası ile olmuyor tabii hiçbir şey. F.Bahçe kısa bir süre ivme kazansa da onlar olmayınca yine ‘Ukiç zorlasın, Preldziç çabalasın’ sistemine dönüş yaptı. Sonuç ortada.
HELE de işler kötü gitmeye başlayınca yaptığına inancı olmayan F.Bahçe anında dağılıyor. Dün maça 6/8 üçlükle başladığı halde biraz rüzgar terse dönünce tamamen savurmaya başladılar ve 1/8’le bitirdiler karşılaşmayı. Bogdanoviç’in fizik üstünlüğü gibi avantajlarını bile kullanamayacak kadar dağınık oynuyor sarı-lacivertliler.
DÜN düzen ve doğaçlama arasındaki kimbilir kaçıncı maçı izledik. Sonuç büyük çoğunlukla olduğu gibi yine düzen lehine oldu.