Almanya maçı hem grubumuzdaki rakibimiz hem de Ergin Ataman'ın kafasındaki net yapıyı ortaya koyması açısından önemliydi.
Maçın başında da bu bilinç ve konsantrasyonu da ortaya koyduk. Hem savunmada Almanya'ya yenilmememiz hem de hücumda paylaşımları gelen sayıları bulmamız bunu gösterir nitelikteydi.
Maçı ikiye ayıralım; 14. dakikaya kadar olan 8/13 üçlükle gelen 38-14'lük üstünlüğümüz ve devamındaki 26 dakikada 54-28 geriye düşüşümüz. Buralarda neleri doğru yaptık, nerelerde hata yaptık düşüncesi bize şampiyona için önemli geri dönüş verecek.
Üstünlük sağladığımız ilk bölümde öncelikle paylaşımı önplanda tuttuk. Asist üzerinden gelen, iç-dış dengesiyle bulduğumuz üçlükler ritmimizi yukarı çekti. Savunmanın hücumu tetiklemesi gibi, hücum da savunmayı tetikledi ve ciddi fark yakaladık.
Ancak ne zamanki potadan uzaklaştık, dengeyi yitirdik, pas değil dripling sayısı arttı o zaman üstünlüğümüzü yitirdik. 12 dış atıştan isabet bulamadık ikinci yarı… Asist sayımız maç sonunda 9'da kaldı. Ritmi yitirdik. Schaffartzik'in dışarıdan oyunu değiştiren hamle yapmasıyla da ikili oyun savunmamız zaafiyet verdi ve maç sonlarındaki sıkıntımız ortaya çıktı.
Geçen yıldan topa yön veren 4 direksiyon sahibi bu yıl yok. Saha içi generalimiz değişti. Sinan burada topa yön veren isim. Zaten bir skorer olan ve dış atışlarla oyunu yönlendiren Dixon yavaş yavaş takımın içine giriyor. Ersan 4-5 ikili oyunları ile buradaki eksikliği yönetir halde…
Ancak…
İşler sıkıştığında, Almanya maç sonundaki gibi sakin kalmamız gereken anda yaptığımız tercihleri masaya yatırmak gerek. Melih'in çok erken atışı, peşinden Furkan'ın elinde kalan top bizim bu alanda sıkıntımız olduğunu gösterdi. Çok zor gruptayız ve başa baş girebileceğimiz maç sonlarındaki tercihler tıpkı Euroleague'deki gibi belirleyici olacak.
Ergin Ataman kadrosunu yüzde 80 belirlemiş halde… Yunanistan'da tam anlamıyla bir elbiseli prova yapacağız. Enseyi karartmadan, yanlışları görerek, doğrulara konsantre olarak, içeriyi unutmayarak, savunmaya sırtımızı dayayarak yola devam etmeliyiz.
CAN İŞBAKAN
