Stres ve sıkıntı dolu bir maç izledik ama sonu güzel bitti… İlk 4 maçını kaybeden Malaga son kozunu oynuyordu. Baskı altında olan taraf onlardı. Nitekim ilk yarı yüzde 34 ile iki sayı, yüzde 21 ile üç sayı isabet oranıyla oynadılar. Fenerbahçe Ülker ise yüzde 52 ikilik, yüzde 25 üçlük atmasına rağmen soyunma odasına geri gitti. Malaga’nın yapacağı tek şey vardı, mücadele etmek. Onlar da ribauntları sonuna
kadar zorladılar, tam 11 hücum ribaundu aldılar, skoru da önde götürdüler.
İlk yarı 28 sayıda kalan Fenerbahçe Ülker, ikinci yarıda Goudelock ve Vesely ile skor bulup üstünlüğü eline almasına rağmen maçı bir türlü koparamadı. Son 2 dakikada yaptıkları 3 top kaybı, bütün emekleri heba edecekti belki ama ‘buz adam’ Bjelica’nın attığı basket sonrası kaptığı top, ardından yaptığı smaç Fenerbahçe’ye 6 sayılık bir avantaj sağladı, zor da olsa galibiyet geldi. CSKA ve Olympiakos’a
İstanbul’daki maçlar son topta verilmese, şu an 5’te 5 yapmak işten bile değildi.
Ama 3 deplasman galibiyeti çok ama çok değerli. Bu maçların İstanbul’da da kazanılacağını varsayarsak, çeyrek final ‘cepte’ gibi duruyor. Ama aslolan ilk ikiye girmek. Bunu da zaman gösterecek. Fenerbahçe Ülker’in geçen yıla oranla en büyük artısı, savunma konsantrasyonu. CSKA’dan 74, Nizhny’den 60, Olympiakos’tan 74, Milano’dan 71, Malaga’dan 60 sayı yiyen Kanarya, 85-90 sayılardan
65-70’lere indi. Hücumlar aksıyor gibi görünüyor ama bu savunma motivasyonu devam etsin, o şutlar bir şekilde girer.