Bir takım nasıl bu kadar karakter değiştirir gerçekten hayran olunası…
Geçen yıl Final Four’da Real Madrid’in sertliği karşısında geri adım atan Fenerbahçe, bu yıl öyle bir noktaya çıktı ki ‘pısan’ son şampiyon oldu. Daha yumuşak bir gruptan gelmiş olması acaba Fenerbahçe için handikap olabilir mi diye sormamıza bile izin vermedi Sarı Lacivertliler…
Öylesine sert, öylesine agresifti ki Fenerbahçe, Real Madrid gibi maç başında 84 sayı bulabilen bir takım devrede 29, maç sonunda 69 sayı bulabildi.
Düşünün, sezonun MVP’si olmaya en yakın aday olan Jan Vesely’i bile aramadı bu maçta Fenerbahçe… Kalinic en çok ihtiyaç duyulan maçta Vesely’nin yaptığı yardımları yaptı, ikili oyunlarda gerekli kaymaları yaptı ve savunma her zamanki gibi oldu.
Real Madrid’i dışarı püskürttü Fenerbahçe. İçeriden 25, dışarıdan 34 şut kullandı İspanyollar… 10 asist/14 top kaybında kalarak son dönemdeki müthiş paylaşımlarına sekte vurdular. Hep dışarıdan atmaya zorladı Fenerbahçe, Real Madrid’i… Llull 7 atışından da isabet bulamadı. Çünkü paylaşımdan çok uzaktılar. Ama en çok da Rudy Fernandez’in zorlaması işini kolaylaştırdı Fenerbahçe’nin… Dışarıdan 10 şut attı Rudy ve sadece 2 isabet bulabildi. Kuşkusuz Real Madrid, Rudy’i devreye sokabilmenin bu seride önemli olduğunu düşünüyor. Her ne kadar üçüncü çeyrekte onun şutlarıyla geri dönüş hamlesi gelse de onun zorlamaları uzun vadede Fenerbahçe’nin işine yarayacaktır.
Çünkü Obradovic’in de planı bu… Real Madrid’in dışarıdan şut atmasında sorun yok; yeter ki bunları paylaşım sonunda bulmasınlar. Zorlasınlar.. Real Madrid’in, dışarıdan yüzde 38’in altına indiği 7 maçın 6’sını kaybetmesi rastlantı değil. Carroll’ın da perde çıkışlarına ikili sıkıştırmalar gelince bir sorun daha bertaraf edilmiş oluyor haliyle.
Hücum kısmında ise Ayon’un ikili oyun zaafiyetini çok iyi işledi Fenerbahçe. Çemberi koruyamayan Madrid’e karşı hep potaya gittiler. Sloukas bu oyunda sakatlığının izlerini attığını gösterdi. Çok akıllı oynadı, her perdede potaya giderek gerekli ekstra katkıyı verdi.
Elbette Obradovic’in müthiş zekasına da bir değinmek gerekiyor. Udoh’u kenara aldığı anlarda kullandığı 5 kısa ile Real Madrid’in tüm planlarını bozdu büyük usta… Laso’nun ekibi şaşırdı, nasıl hücum edeceğini bilemedi. Zoc, sahaya şöyle bir dokunmuştu bir kere. Hücumda yüzü dönük olmanın, potaya gidebilmenin tüm avantajlarını kullandılar. Evet, kısaydılar belki ama savunmada hiç eksik kalmadılar. Her şeyi değiştiler ve takımın yıldızı Bogdanovic maçın sonunda attığı üçlüğü yanında çektiği çok kritik iki ribaunt ile işin mücadele kısmına ne kadar konsantre olduğunu gösterdi.
Evet, bu takımın karakteri çok başka artık. Kavgaysa kavga… Mücadeleyse mücadele… Sertlikse sonuna kadar… Belki de bu duruş, final yolunu sonuna kadar açacak. Ancak daha iş bitmedi. Üstelik, daha yeni başlıyor.