İlk çeyrek iki taraf da stres içindeydi. Real Madrid büyük silahı olan üçlük atışlarda isabetsiz olunca bir türlü oyuna giremedi. Fenerbahçe ise ilk beş dakikada stres kaynaklı top kayıpları sonrası Bogdonaviç'in cesur oyunuyla attığı sayılar seyirci ile birlikte savunmayı da ateşledi. Ortadan yapılan hucümlarda da pota altında Ekpe Udoh'a yapılan asistler bir anda Fenerbahçe'ye 12 sayılık bir fark getirdi.
Üçüncü çeyrek Real Madrid'in sert savunması, Bogdanoviç'in üç faul alması, bir anda farkın kapanmasına neden oldu. Son çeyreğe Fenerbahçe bir sayı önde girdi. Ve sahneye Sloukas çıktı. Savunma ve hücümda takımını sırtladı, maça da damgasını vurdu.
Fenerbahçe'de Vesely'nin yokluğunda arkadaşlarının ribauntlarda takım halinde savaşmaları onun eksikliğini unutturdu.
Bogdanoviç ve Sloukas skor olarak Fenebahçe'yi taşıdı ancak maçın kazanılmasındaki iki faktör SEYİRCİ ve TAKIM OLGUSU idi.