Futbol adamları, basketbol yazılarını okumuyorlar galiba… Ya da… Futbolun ayrı yasalarla yönetildiğini sanıyor olmalılar… Çünkü… Yeni yasa konusunda Turgay Demirel’e yaptığımız uyarıyı ciddiye almamışlar; sporda şiddetin önlenmesi yasasının yayım tarihinin ‘bu işler’ için bir milat olduğunu görememişler…
İşte bu köşeden 21.04.2011 tarihinde Turgay için kaleme aldığımız ‘Abartılı Ceza’ başlıklı yazımızdan bir bölüm.
“Yeni yasaya göre bu eylemin bedeli çok ağır. Eğer biri çıkıp, örneğin şu olayda, Sporda Şiddetin Önlenmesi Yasası’nın ‘şike ve teşvik primi’ başlıklı 11. maddesine göre bir suçun izlerini görürse, bu suça karışanları 5 ila 12 yıl hapis cezası ile yargılarlar… Oha! Adam öldüren bile bu kadar ağır cezaya çarptırılmıyor ülkemizde. Şike önerisi neden bu kadar ağır suç sayılmış anlayamadım…
Abartı bununla da kalmıyor. Bu suçun ‘kamu görevinin sağladığı güven veya nüfuzun kötüye kullanılması suretiyle’ işlenmesi durumunda ceza yarı oranında arttırılıyor. Yani bu suç, bir federasyon başkanı veya onun yetkisini kullanan bir federasyon görevlisi tarafından işlenmişse, hapis cezasının üst sınırı 18 yıl oluyor… İnsaf yahu! Böyle ceza mı olur? Bir tek federasyon başkanı, bırakın hüküm giymeyi, yalnızca böyle bir suç isnadıyla yargılansa, bu işleri yapacak tek bir Allah’ın kulu çıkmaz bu ülkede…”Biz tatildeyken basketdergisi.com editörleri iyi çalışmış. Bu yazıyı bulup yeniden yayımlamışlar. Üzerine de ‘Ahmet Kurt Uyarmıştı’ diye bir başlık atmışlar. Aferin onlara ama artık testi kırıldı. Uyarı neye yarar? Bu yaz sıcağında ‘bizimkiler’ bir de araştırma yapmışlar. Deniz Gökçe’nin yazısının içeriğinden yola çıkarak, 1986-1996 yılları arasında yayımlanan Basket dergisinin, Bayan Ulusal Takımı’nın yeniden kuruluşuna yaptığı katkıları gündeme getirmişler. ‘Çorbada Tuzumuz Varmış’ diye de hoş bir başlık atmışlar. Aferin onlara! (Bkz.basketdergisi.com)
‘Bizimkiler’in Beşiktaş konusunda yaptıkları haberi ise eleştirmek istiyorum. Yıldırım Demirören’in, Ergin Ataman ve Doğan Hakyemez ile görüşmesinin hemen ardından ‘Beşiktaş büyük düşünüyor’ diye bir yorum yapmışlar ama bence yanılmışlar. Orası Beşiktaş! Orada basketbol çarkları yavaş döner. Başkan büyük düşünüp gaza basabilir ama aynı arabada el frenine asılanlar da vardır. Dönüp dururlar oldukları yerde… Bu kez farklı olursa çok sevineceğim. Dodo’yu en çok eleştirenlerden biri benim ama eğer Beşiktaş’a katkısı olacaksa (ki olabilir) “Kulüpçülüğü bir kenara bırakın ve onu hiç düşünmeden alın” derim. Daha sonra… Gerekirse.. Dodo’yu iyi kullanma kılavuzunu birlikte okuruz(!)



