Basketbol Milli Takımı’nın yaşadığı çöküşü Ünal Özüak yorumladı .
1-Hidayet, Ömer Aşık, Ersan, Kerem, Ömer ve Enes, Tanjevic’in huysuzluğundan ötürü gelmedi.
2-Milli oyuncular, Karadağlı hocanın demode güç yükleme programa ile çalışmak istemediler.
3-Hal böyle olunca, ay yıldızlılar Avrupa Şampiyonası elemelerinde dublör devlerle mücadele etti.
HU-HA Dev Adam’ın on ikinci yıl marşının cenaze marşı kıvamına geldiğini çaresiz izliyoruz. Deplasmanda, evimizin penceresinden başımızı çıkardığımızda maç kazanamaz, klasmana giremez hale getirerek budadılar Devleri. Cüceleştirmenin baş mimarı Federasyon Başkanı. Demirel, belli aralıklarla ‘87 jenerasyonunu eritip bitirmeyi başardı. Koçlarıyla oynayarak başladı yıkıma. 99’da başarılı olan Erman Kunter’i görevden aldı.
2001’de 12 Dev Adam yaratıcısı Aydın Örs’ü harcayarak, son yedi yılın başarısızlık gurusu Bogdan Tanjevic’i kabus gibi basketbolumuzun üstüne çöktürdü. Gerileme süreci Bogdan koçun “yıldızların ağırlığında ezilerek” gereksiz “gençleştirme” sabotajıyla 2001 Japonya Dünya Şampiyonası’yla başladı.
Bu filmi daha önce de gördük
Tıpkı bugün gibi Hakan Demirel, Cenk Akyol vb. çaylaklarla gittiğimiz Japonya’da ters geri altıncı olduk. Yeri gelmişken altını çizeyim. Uluslararası basketbolun turnuvalarının önem sırası: olimpiyat, (Kıta) Avrupa Şampiyonası, Dünya Şampiyonası olarak gider. Bu nedenle büyük ödüller dağıtarak sevindirik olduğumuz evimizdeki dünya ikinciliğinin kıymeti harbiyesi olmadı. Son Olimpiyata gene katılamadık. Avrupa’nın ilk sekizinden aşağı inemediğimizden 2013 için elemeler oynuyoruz. Durum bu kadar feci iken Turgay Bey yine kişisel kapris tatmini doğrultusunda. Geleceğin koçu diye lanse ettiği Orhun Ene’yi kovmuştan beter ederek son kullanım tarihi geçmiş Tanjevic’i yeniden başa getirdi.
“Huysuz” yüzünden gelmediler
Çok net biliyoruz ki, “esas oğlanlar” Hidayet Türkoğlu, Ömer Aşık, Ersan İlyasova, Kerem Tunçeri, Ömer Onan ve Enes Kanter, Tanjevic’in huysuzluğu ve Bormio’da ki demode güç yükleme programı yüzünden Milli görevden aflarını istediler.
Biz bu elemeleri her türlü geçeriz şeklinde hesaplayan Demirel ve Tanjevic de kılıfınına uydurup güya affettiler.
Elelacaip “ne genç, ne deneyimli” dublör devler kadrosu böyle çıktı ortaya. Hazırlık ve maçlar döneminde klasik Tanjevic yanlışları birbirini kovaladı.
Kemik beşini yeterince oyunun kritik zamanlarında yan yana oynatmıyor. Avuç avuç adam değiştirmeyi çağdaş basketbolun gereği olarak lanse etmiş, kendi yalanının kurbanı kendisi oluyor. Semih mesela burda oynamazsa nerede oynayacak.
Yine harcanan Türk basketbolu
Öyle değiştirmeler yapıyor ki; çocuklar ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Oyuncular şamar oğlanına dönmüşler. Ne yapacaklarını anlatacağına, sürekli fırçalamayla mola harcıyor.
Aslında bozuk para gibi harcanan Türk basketbolu. Vitrin tuzla buz oldu. Yirmi küsür yıldır basketbolumuzun GDO’suyla (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) oynayarak, gelenek ve görenekleri başta olmak üzere tüm metabolizmasını alt üst eden Turgay Demirel ‘dev kumarı’nı yüzüne gözüne bulaştırdı.
KALAN MAÇLAR
2 Eylül: B.Rusya- Türkiye
5 Eylül: Türkiye-İtalya
8 Eylül: Portekiz-Türkiye
11 Eylül: Türkiye-Çek Cum.
SONUÇLAR
18 Ağustos:Türkiye-Belarus: 77-74
21 Ağustos:İtalya-Türkiye: 78-69
24 Ağustos:Türkiye-Portekiz: 74-62
27 Ağustos:Çek Cum.-Türkiye: 82-64
NASIL GİDERİZ?
2013 Avrupa Basketbol Şampiyonası elemelerinde F Grubu’nda üçüncü sırada yer alan A Milli Takım’ın turnuva biletini cebine koyması için ilk iki sıra içerisinde yer alması gerekiyor. Eğer ay yıldızlılar, ilk ikide yer alamazsa toplamda 6 gruptan en iyi averaja sahip dört tane üçüncü arasına girmesi gerekiyor.