20. haftası geçilen ve Avrupa’nın en rekabetçi liglerinden biri olan Basketbol Süper Ligi’nde oyuncu bazlı istatistikleri yorumlamak için anlamlı bir süreyi geride bıraktığımızı söyleyebiliriz. Bu süreçte ligi temel istatistiklerde domine eden oyuncuları, muhtemelen ligimizi takip eden herkes biliyordur.
20 haftada 19,95 sayı ortalaması yakalayan S. Shorter ve 7,63 asist ortalaması yakalayan J. Theodore bu iki göstergede ligimizi domine ediyor. 20 maçta ortalama 9,95 ribaund çeken V. Stimac ve 13 maçta ortalama 1,62 blok yapan E. Udoh da pota altını en iyi işleyen, 20 maçta ortalama 2 top çalan J. Chappell ve S. Shorter bu alanda rakiplerine en çok zorluk çıkaran oyuncular olarak dikkat çekiyor. Yine 15 maçta ortalama 3.11 üçlük isabeti bulan A. Rautins de önemli bir “sniper” rolünü üstlenmiş durumda. 15 maçta ortalama 4.1 top kaybeden R. Ledo ise bu negatif istatistiğin lideri. Ancak bu basit istatistikler dışında bir oyuncunun değerini/verimliliğini ölçen birçok ileri istatistik mevcut. Bu açıdan ligimizde temel istatistiklerle değerleri tam olarak saptanamayan oyuncularımız için ileri istatistikleri incelemekte fayda var.
Basit bir örnek vermek gerekirse, ligimizde özellikle sayı liderleri çoğu zaman tepeye oynamayan takımların çok top kullanan ve çok süre alan oyuncularından çıkıyor.
(Bu istatistikleri çıkartırken www.court-side.com/news sitesinin veritabanını kullandım: www.court-side.com/csgc Tüm ligler için gelişmiş istatistiklere erişmek isteyenlere önerebilirim.)
İleri/gelişmiş istatistiklere geçmeden önce bu ileri istatistiklerin neden önemli olduğunu daha iyi bir örnekle açıklayabiliriz: NBA’de ribaund istatistiklerinde W. Chamberlain ve B. Russell gibi devlerin adları ilk sıralara yazılır. Fakat bu iki devin en iyi oldukları sezondaki ribaund ratio’ları (sahadayken oluşan ribaundları alma yüzdesi) %20-23 bandındayken D. Rodman için bu veri 94-95 sezonunda %29,7’ydi! Bu açıdan en iyi ribaundçu Rodman kabul edilir, Russell veya Chamberlain değil. Bu konuda bkz:
Öte yandan anlamlı bir istatistiki analiz yapabilmek için öznel bir tercih yaparak, lig maçlarında sahaya çıkan oyuncular için en az 10 maçta minimum 100 dakika görev almış olma kısıtı koydum. Bu kısıt altında ligimizde gizli kalan liderlere bir göz atalım:
Ligin verimlilik puanı lideri (efficiency) ortalama 22.9 puan ile Gaziantep Basketbol’dan D. Jefferson. Verimlilik puanını süre ve tempoya göre uyumlulaştıran ve daha anlamlı bir genel verimlilik istatistiği olan PER’de ise ligimizin lideri 31.9 PER puanı ortalaması olan V. Stimac. (PER çok anlamlı bir MVP göstergesidir. Bu sene performanslarını başka bir seviyeye çıkaran Theodore ile Stimac arasında ciddi bir MVP olma savaşı yaşanmaktadır diyebiliriz.) Bu genel verimlilik istatistikleri dışında istatistik üreten oyuncuların top kullanma oranı da dikkat edilmesi gereken noktalardan biridir. Bu alanda ligin en çok top kullanan oyuncularını tahmin etmek zor değil: Sakatlanmadan önce takımı için çok şey ifade eden Yeşil Giresunlu R. Ledo, sahadayken topların %30,9’unu kendisi kullanıyorken takipçisi Theodore da %30’luk bir oran yakalamış durumda. Bu açıdan bu oyuncular takımı için bir tür R. Westbrook rolü üstlenmiş durumda. Bu noktada Theodore’un çok top kullanırken bile oldukça verimli oynadığını da skor ve asist katkısından çıkarabiliriz. Ayrıca Theodore temposuz oynayan bir takımda oyunu yönlendiriyor. Bu açıdan Theodore ile benzer sayıda top kullanan ama top kullanma oranı düşük olan oyuncuların Theodore’un istatistiklerine yaklaşamadığını görmekteyiz.
Genel verilerin ardından daha spesifik verilere bakacak olursak verileri hücum ve savunma bazlı ayrıştırabiliriz.
Atanlar – Tutanlar
İşin atanlar cephesinde şut, asist ve top kaybıyla bağlantılı verilere bakabiliriz. Öncelikle standart şut yüzdesinden daha anlamlı olan iki istatistik söz konusu: True Shooting Percentage ve Effective Field Goal Percentage. (Formülleri için bkz.) True Shooting Percentage liderimiz %73’lük oran yakalayan Beşiktaşlı Erkan Veyseloğlu. Effective Field Goal Percentage liderimizse %69,9’luk oranla Karşıyakalı J. Owens. Bu noktada Owens’ın top kullanırken pota altında çok verimli olması Karşıyaka açısından çok kıymetli. True Shooting’de ise bençten gelen Erkan’ın doğru tercihlerle skor bulduğu, onun hemen arkasında %72’lik oran tutturan ve daha çok yay gerisini kullanan Fenerbahçeli J. Nunnaly’nin de (şutlarının %58’i üçlük) takımın spacing seviyesini yükselttiği ortada.
Pasörlere geldiğimizde, onları analiz ederken assist ratio (oyuncunun kullandığı topları asiste dönüştürme oranı) ve assist percentage (oyuncu sahadayken takımının sayılarının ne kadarının asist üstünde geldiği) en az toplam asist sayısı kadar dikkate alınması gereken veriler. Assist ratio’da ligimizin liderleri aynı takımdan: Efesli J. Granger ve T. Heurtel %37,5 ve %36,8’lik oranla topu oldukça iyi paylaşıyor. Assist percentage’da ise ligin lideri %46,3’lük oranla T. Heurtel. Onu %42,2 ile J. Theodore takip ediyor. Bu noktada asist/top kaybı oranında gardlar arasında (Topu daha çok kullandıkları için gardları baz alıyorum.) en iyi istatistik yine T. Heurtel’in: %330. Burada Heurtel ve Granger’ın süresini bölen ve geçen seneki rollerini değiştiren Perasovic’in tempolu/paylaşımcı oyun anlayışının etkisinin olduğunu söyleyebiliriz. Theodore’un da yarı sahada skor katkısının yanında arkadaşlarını da oynatmaya çalıştığını asist sayısından bağımsız olarak bu veriden de okuyabiliriz. Öte yandan kullandığı topların %34,1’ini kaybeden Gaziantepli Cevat Alper Özcan, turnover ratio olarak adlandırılan bu negatif istatistikte tepede. Onu %30,1’lik oranla Trabzonlu S. Moody takip ediyor. Bu noktda göreli olarak daha çok top kullanan Moody’nin Trabzon’u zaman zaman frenlediğini söylenebilir. Yine ligde en çok top kaybetme olasılığı olan oyuncunun Ledo yerine Moody olduğu sonucunu çıkarabiliriz.
Tutanlar cephesine geçersek; ribaund, blok ve top çalma alanındaki gelişmiş istatistiklere bakabiliriz. Yukarıda tanımını verdiğim Ribaund ratio istatistiğinde ortalama ribaund lideri Stimac yine karşımıza çıkıyor: Stimac oyundayken sahada oluşan ribaundların %24,8’ini alıyor. Stimac bu sene boyalı alanı iki taraflı süpürmeye devam ederken ikinci sırada Ahmet Düverioğlu var: %22,9. Bu noktada Ahmet’in kendisi sürekli hazır tutmasının ve Udoh ve Vesely gibi rakibi püskürten oyuncuların arkasında oynamasının etkisi olabilir. Blok percentage’da ise ligimizin lideri (oyuncu sahadayken oluşan ortalama her 100 pozisyonun kaçını blokladığı) %6,5 ile E. Udoh. Onu %6,1 ile B. Dunston takip ediyor. Bu iki oyuncunun ne kadar kıymetli birer çember savunucusu olduğunu sanırım anlatmaya gerek yok. Top çalma tarafında ise steal percentage istatistiğine (oyuncu sahadayken takımının 100 pozisyondan kaçını top çalma ile sonuçlandırdığı) bakabiliriz. Bu noktada karşımıza Anadolu Efes’in kaptanı Doğuş Balbay çıkıyor: %4,4. Bir başka ifadeyle Doğuş sahadayken Efes 100 pozisyon başına 4.4 top çalıyor ve Balbay savunmasıyla takımın enerjisini yükseltirken maçın momentumunu da değiştiriyor.
Özetle ligimizde görev alan oyunculara ilişkin bir yargıya varırken (aslında bütün spor dallarındaki bütün sporcular için) müsabaka kağıdında yazan temel istatistiklerin ötesine bakmak sağlıklı bir analiz için gerek şarttır. Basit bir mantıkla, “Bu ligin rakibi top kaybına en çok zorlayan oyuncusu, top çalma istatistiği lideri olan Chappell veya Shorter değil Doğuş Balbay’dır.” cümlesini kurmamızı sağlayabilecek olan bu verilerdir. Öte yandan oyuncunun istatistik üretirken maçın gidişatı (+20 olan bir maçta garbage-time’da üretilen istatistiklerin anlamsızlığı), tuttuğu oyuncunun verimi gibi, hangi oyuncularla aynı anda sahada kaldığı birçok unsur ve hatta kağıda yazılmayan bir pas kanalını tıkaması veya bir cut’ı savunamaması gibi birçok parametre de söz konusu. Yine de yukarıda kısaca vermeye çalıştığım ileri istatistikler çerçevesinde, ilk 20 haftada bazıları gözden kaçan ancak bu gelişmiş istatistiklerde dikkat çeken oyuncularımızı (bu yazıda bahsedemediğim birçok kıymetli oyuncumuz da buna dahil – örneğin; ligde tüm oyuncular arasında en iyi PER’i olan Türk oyuncumuz Deniz Kılıçlı: 23 PER) daha dikkatli izlemenizi önerebilirim.
TOGAN KARATAŞ