Vay, vay, vay! Bombaya bakın: İddaa skandalına Aydın Örs’ün de adı karışmış! Fenerbahçe Ülker- Karşıyaka maçı için Örs’ün oturduğu evin karşısındaki bayiden yüklü miktarda oyun oynanmış. Üstelik… Bu oyunları oynayan kişi, Aydın Hoca ile sık sık birlikte görülen (adı bizde saklı) bir basketbol yazarıymış. Maçın sonunda Fenerbahçe’nin son topu atmayarak farkın açılmasını engellemiş olması İddaa yetkililerinin de dikkatini çekmiş olmalı ki Örs’ün karakterini sorgulmak için Basketbol Federasyonu’nu aramışlar. Oradan bir yetkiliden “Yapabilir, kumarı sever” yanıtı da gelince Fenerbahçe Ülker’in maçları İddaa kuponlarından geri çekilmiş.Fenerbahçe Ülker’de Örs’ün görevine son verilmesi söz konusu olmasına karşın Aziz Yıldırım’ın eğiliminin bu işi skandal boyutuna çıkartmadan çözmek olduğu söyleniyor. Pek yakında Örs’ün ‘sağlık nedenleriyle görevinden ayrıldığı’ haberini duyarsanız hiç şaşırmayın…
Öff! Daha fazla uzatamayacağım bu soğuk şakayı. Elbette ki gerçek değil şu yazdıklarım. Örs yapmaz öyle bir şey. Ben, küçük bir hınzırlık yaptım: Ahmet Kandemir’e ve Yücel Platin’e yapılan ‘yargısız infaz’a dikkat çekebilmek için Örs’ün lekesiz adını kullandım. Bu nedenle Aydın Hocama bir özür borçluyum ama… Hak ettin be Hocam bu ‘eşek şakası’nı! Çünkü… Basketbol Antrenörleri Derneği’nin gizli başkanı olarak bu haksızlığa baş kaldırmadın. Korumadın o çocukları. Yani… Ayıba ortak oldun. Bu nedenle… Oh olsun sana!Bu iki basketbol koçu böyle bir şeyi yapmışlar mıdır, yoksa büyük bir iftiraya mı kurban gitmişlerdir? Bunu bilemem, ama görünen o ki bundan sonra bir kulübün başında teknik adam olarak kalabilmenin tek koşulu İddaacıları kızdırmamak. Adamın biri senin için yalnızca “Kuşkulandım” dese bittin! Maçlar kuponlara konulmuyor, dolayısıyla da kulübüne para gelmiyor. Bu durumda ağzınla kuş tutsan kalamazsın o yerde. Ne bir belge ne de başka bir şey aranmıyor. Bunun adı ‘yargısız infaz’ değil de nedir?
Bu infaza yardımcı olan federasyon yetkililerini de bu ‘eşek şakası’nın içine sokup bir an için korkutmayı çok isterdim, ama orada Örs ile yan yana konulacak tertemiz bir isim bulamadım. İkisini bir pakete koysak yanlış anlaşılabilirdi. Bir şaka alacakları olsun o ayıba ortak olanların…
Şakaya kattığım ‘basketbol yazarı’ bölümü de bu ‘yargısız infaz’ a çanak tutan gazetecilere yaptığım bir göndermeydi. Sevgili arkadaşlar! Lütfen yanıtlayın: Bilgi ve belge olmadan bir insanın ekmek parası ile oynamak ve bir basketbol adamının alnına böylesi bir lekeyi kazımak yakıştı mı bizlere? Unutmayın: “Bu ülkede adaletin bir ayağı topaldır, ama gözü kör değildir.” (Umarım öyledir) Er veya geç hak yerini bulur. Bu kişiler eğer haksızlığa uğradılarsa sizlere karşı da tazminat davası açabilirler. ‘İddia’larınızı kanıtlayamazsanız yandınız, çünkü hesaplanabilir maddi zarar da var, manevi zarar da. Bence… Düzeltin bu işleri. Nasıl yaparsınız bilemem, ama bulun bir yolunu ve dönün bu yanlış yoldan…
