27 Aralık 2025, Cumartesi
spot_img
Ana SayfaMEDYADA BASKETBOLBeyaz bir gölge gibi / Ulaş Can

Beyaz bir gölge gibi / Ulaş Can

“Maçlar kazanılır, kaybedilir. Elbette kazanmak önemlidir ancak bundan değerlisi, son ana kadar mücadele etmek, kazanma azmini ve hırsını bırakmamaktır” felsefesiyle yola çıkıp, bunu elindeki kadroya ve camiasına benimsetmişti Zeljko Obradovic. “Ne olursa olsun, maç bittiğinde herkes skordan çok sahadaki duruşunuzdan, karakterinizden bahsetmeli. Çünkü böyle olduğunda size saygı duyup sizi izlemeye gelen indanlara aynı aaygıyla karşılık vermiş olursunuz” diye de ekliyordu.

TEMEL PRENSİP; PES ETMEMEK

Evet, biraz mükemmeliyetçiydi koç Obradovic. Oyuncusu hata yapabilirdi, elbette kendisi de yapabilirdi. Tahammül edemediği tek şey, ‘Nasıl olsa olmayacak’ zihniyetiyle savaştan vazgeçmekti. Tabelada kaybetmek değildi kaybetmenin tarifi O’na göre; mücadeleyi bırakanlar, pes edenler gerçekten kaybederdi çünkü. Tabelada kaybedilen maçlardan sonra bile ‘Yine de maçı hiç bırakmadılar’ dedirtebilmekti önemli olan. Bugün pes eden, yarın sizi yarı yolda bırakabilirdi. Yola çıkarken, ‘Asla vazgeçmeyenler’i yol arkadaşı seçmişti Obradovic, gerçekten vazgeçmediler de.

VAZGEÇMEYEN TAKIM

Kusursuza yakın geçen sezonun sonunda, 7 bin civarı Türkiye’den gelen, 10 bine yakın taraftar önünde, ekran başındaki milyonların karşısında mücadeleyi bırakmadı Fenerbahçe Basketbol Takımı. Son 14 yılın 13’ünde son 4’te yer alan ve ‘Biz buraları iyi biliriz’ mesajı veren CSKA’ya, ‘Biz çok eski sayılmayız ama geçerken de uğramadık. Buraların müdavimi olmaya geldik’ cevabını verdi sarı lacivertliler parkede. Çok kişinin “Bitti” dediği yerde şampiyonluğa ortak olmak, 20 sayı geriye düştüğü finalde kupayı bir ribaund ile kaçırıp maçın uzadığına üzülmek, sadece ‘vazgeçmeyenler’in yapabileceği bir işti belki de. ‘Vazgeçmeyenler’ takımı Fenerbahçe de, yol gösteren Obradovic’in arkasından gerçek bir takım gibi yürüdü kol kola.

‘EN AZ ONLAR KADAR İYİYİZ’

‘Sonu kupa olsun’ başlığıyla yazmıştım final four öncesindeki yazıyı. Final oldu, kupa olmadı. Ama bu final, kaybedilen final olarak değil, 21 sayı geriden gelip şampiyonluğun kaçtığı final olarak kalacak hafızalarda. Yıkmayacak, güç verecek aksine gelecek için. “En az onlar kadar iyiyiz” dedirtecek taraftara. Kupalar tabii ki değerlidir, alın terinin somut hale gelmesidir. Ancak sahadaki savaş, mücadele, gerekirse de gözyaşını görmek ister taraftar kupadan önce. Tam da bu yüzden, ‘kaybeden’ olarak değil, ‘gelecek yıl kazanabilecek takım’ olarak döndü İstanbul’a Fenerbahçe; yol gösteren Obradovic’in istediği gibi…

KEN REEVES’TEN OBRADOVIC’E

Bir döneme damga vuran ve ülkemizde bir jenerasyona basketbolu sevdiren dizide, takımın oyun kurucusu Morris Thorpe, koç Ken Reeves’in “Her zaman arkanızdayım, her ne olursa olsun yanınızdayım” cümlesine, “Beyaz bir gölge gibi yani” cevabını verir. Efsane ‘Beyaz gölge’ dizisine adını veren de, ilk bölümdeki bu sahnedir. Türkiye’de bir jenerasyon, basketbol topuna ve oyununa, bu diziyle merak sarar.

Euroleague’de yaşanan bu unutulmaz sezonun ardından, sokaklarda basketbol konuşan ve oynayan çocuk sayısında artış görürseniz, aklınıza 15 kez final four’da boy gösteren, 9. şampiyonluğu ‘mücadelden ödün vermeden, savaşarak, pes etmeyerek’ son anda kaybeden Zeljko Obradovic gelebilir. Beyaz bir gölge gibi yani…


Kaynak:
sports tv

Kaynaksports tv
BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler