1960 ile yılların ikinci yarısıydı seninle tanışmamız , ben seni tanımştım Spor Sergi Saray'ının tas duvarları arasından kafamı uzatma şansı bulduğum günlerde, ancak sen beni bilmiyordun doğal olarak. Basketbolün sen ve senin gibi efendi insanlarının seyrine dalmış giderken, ha bir de A takımda oynama hayallerine garkolmuşken tanışmamız varmış kaderde. Hem de oyuncun olarak. Aslında , sen bilmezsin , basketbole başlama kararı verdiğimde az daha oyuncun olacağımı , ama dur , Saffet ağabey anlatır sana hikayeyi buluştuğunuz cennetin Gül bahçelerinde gezinirken.