Ulusal takımımızın maçları bugün başlıyor.
Hazırlıklardan anladığımız kadarıyla Koç Ufuk Sarıca bizim takıma 'kaos basketbolu' oynatmayı planlıyor. Nedir kaos basketbolu? Bir kere şu bilinmeli: 'kaos' denildiğine bakmayın siz, bu sistem 'çıkın bildiğiniz gibi oynayın' demek kesinlikle değildir. Tam tersine bu basketbolu oynayabilmek, çok daha büyük çaba ve maç öncesi hazırlık gerektirir. Kaos basketbolu savunmada rakibin düzenini bozmak, top kapmak ve hızlı hücum şansı yakalamak için uygulanan bir sistemdir ve büyük riskler taşır. Eğer siz rakibi bozmaya çalışırken dağılırsanız, fark yemeniz kaçınılmazdır. Buna karşın farklı geriye düştüğünüz bir maçı geri döndürmeniz de bu sistemde olasıdır. Bu nedenle, takım sahada pes etmedikçe, sakın siz tribünlerde pes etmeyin. Maç bitmeden tribünleri terk etmeyin ve en önemlisi bir maçın sonucuna bakıp diğer maçlar için peşin yargıya varmayın!
Kaos bu! Adı üstünde. Bugün bu sistemle Rusya'yı yenebiliriz ardından sistemi çözen diğer rakiplere yenilebiliriz. Yani… Her maçı tek tek oynayacağız, tek tek izleyeceğiz.. Sonuna kadar Kaos'u hep birlikte yaşayacağız!
Romantizmi bir kenara bırakıp gerçeklere dönersek, ulusal takımızın işinin hiç de kolay olmadığını söylemeliyiz.
'Kargaşa içerisindeki düzen' sistemi ile Rusya'yı ve Sırbistan'ı alt etmemiz hiç de kolay olmayacaktır. Siz istediğiniz kadar karmaşa yaratmaya çalışın, bu iki takımın deneyimli oyuncuları kısa süre sonra bu savunmayı çözerler. İş yine hücumda sayı üretmeye gelebilir ki Bobby'nin de yokluğunda kısır bir takım olduğumuz gerçeğini göz ardı edemeyiz.
Neyse! Doğmamış çocuğa don biçmeyelim. Eksik ve genç kadromuzdan beklentimiz şu: Terinizin son damlasına kadar mücadele edin, pes etmeyin, karıştırın oyunu ve koçunuzun istediği kaosu yaratın. Yenerseniz yenersiniz, yenilirseniz adı üstünde: kaos bu!
Canınız sağ olsun.
Ve… 2001 Avrupa Şampıyonluğundan peşinen 'Canınız sağ olsun'lara neden geldiğimizi şampiyona sonrasında hep birlikte irdeleriz.
İyi şanslar Türkiye! İyi bayramlar hepinize…
AHMET KURT