16 Ekim 2024, Çarşamba
spot_img

Aklımızda kalanlar

Garip şeymiş şu şampiyonluk! Kafamı bir türlü toparlayamıyorum… Size çok saçma gelebilir belki; ama, kendimi görevini tamamlamış Efesliler gibi hissedip yazımı sürekli erteliyorum. Bilemiyorum! Bir Avrupa Şampiyonluğu'nun ardından neler yapılabileceğini gerçekten bilemiyorum. Acemisiyim bu işin. Efesliler ile şampiyonluk sevincini paylaşmak varken yazı yazmanın anlamını kavrayamayacak kadar acemisiyim Avrupa Şampiyonluğu'nun.
 
Bu nedenle… Aklıma neler geliyor onları yazacağım. Kafamı toparlamaya çalışmayacak ve içimden neler geliyorsa onları yazacağım. Çünkü bu iki maçlık final serisinden belleğimde kalanları sizlerle paylaşmak istiyorum… Şanslıydık! Bu nedenle ilk ona seslenmek istiyorum Ey şans perisi! Ey basketbol ilahi! Sen, her kimsen, hiç de sandığım kadar da acımasız değilmişsin. İstanbul'daki maçın son saniyesinde Efesimizin çemberine taktığın görünmez cam, hepimize şampiyonluğun müjdecisi olmuştu. Yanılmamışız! Fucka'nın o atışlarını sihirli değneğinle çelişin, bizce bugün bir sayı ile elde edilen şampiyonluğun habercisiydi. Öyle de oldu…
 
Teşekkürler! Sana da teşekkür ediyoruz sevgili FIBA. Ödeştik şimdi! Efes Pilsen'den Torino'dan çaldığın şampiyonluğun diyetini bu kez yine aynı ellerle hakemlerle ödedin… Yok hayır! Sakın yanlış anlamayın. Efes Pilsen hakem oyunlarıyla kazanmadı bu şampiyonluğu. Biz yalnızca hakem oyununa gelmediğimiz için şanslı sayıyoruz kendimizi. Onlara teşekkür ediyoruz. Çünkü bu son maçta öyle bazı pozisyonlar vardı ki, eğer hakemler düdüklerini İtalyanlar lehine çalsalar hiçbirimiz itiraz edemezdik. Ve.. biterdik! Demek ki onlar da çok çalışandan, çok isteyenden yanaydılar. Demek ki hakemler de basketbola verecek daha çok şeyi olandan Efes'ten, Türkiye'den taraftılar… Pekâlâ Onları anladık. FIBA “Müşteri velinimetimizdir” diyerek bize hakkımızı teslim etti. Ya Tanjevic'e ne demeli? Son maçta o da bize çalıştı. Neydi o ilk yarıda Fucka ve Gentile'yı aynı anda dışarı alışı. Neydi o başarılı alan savunmasından adam adamaya dönüşu? Anlayamadık! Şaşırmıştı herhalde.. Eee! Kolay değildir iki kez final kaybetmiş olmak. Bu kez milyon dolarlık Tanjevic'in kalbindeki korku, “üç kez final yitiren coach” olarak siciline işlendi Ha! Bu adam Avrupa'nın en iyi antrenörü sayılıyorsa ben Aydın Örs'e “yıldızlı en iyi” ödülünü verdim. Tanjevic hayranlarına duyurulur
 
Ah! ödüllere geçmişken birde Murat Evliyaoğlu'na hak ettiği ödülü vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Sevgili Murat! Sen o son attığın faul atışıyla Efes'i şampiyon yaptığını düşünedur, ben sana “Yılın basketbol hatası” yarışması ikincilik ödülünü verdim bile. Birincilik elbette ki Shackleford'un kaçırmaya çalışırken attığı o son faulü, ama senin ki de fena sayılmaz. Sevgili genç dostum! Sağduyun sana o alışın yüzde 95 sayı olacağını söylemiş olsa bile, o topu beşinci saniyede kullanmak suçtur! Ama.. geçmiş olsun!
 
“Aklımızda kalanlar” dedik ya: evet, bu şampiyonluktan aklımızda kalan veya daha doğrusu tadı damağımızda kalan o kadar çok şey var ki bunları nasıl sıralayacağımızı bilemiyorum. Efes Başkanı Tuncay Özilhan ve eşinin taraftarlar ile birlikte “Dağ başını duman almış” marşını söyleyerek kol kola gidişlerinden mi söz edelim yoksa, Beşiktaş antrenörü Tolga Tuğsavul'un bir amigo gibi, sırtında ay – yıldızlı bayrak ile Efes için gırtlağını yırtarak tezahürat yapısından mı bahis edelim? Anlatacak o kadar çok şey var ki… Neyse! Bız şimdilik Efes'e teşekkür edip bugünü kurtaralım. Kafamızı topladığımızda bu konuyu yeniden irdeleriz.
 
Yaşasın Efes!
 
AHMET KURT
BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler