THY Euroleague’de 11. hafta mücadelesinde Anadolu Efes, Sinan Erdem Spor Salonu’nda konuk ettiği Real Madrid’e 84-82 yenilmekten kurtulamadı, 3. yenilgisini tattı.
Aslında alınacak bir galibiyetin anlamı öyle fazlaydı ki, 13 bin basketbolsever tıpkı eski günlerindeki gibi Efes’in yanındaydı. O kalabalığın coşkusu da sahadaki oyunculara yansımıştı. 2 maçtır oynamayan Llull’ün dönüşüyle birlikte Madrid yine kusursuz hücum takımı görüntüsündeydi. Onları yenmek de ancak iyi hücumla olabilirdi ve Efes 3 çeyrek bunu başarıyla yerine getirdi. Maç başında Micic-Pleiss ikilisi coşarken ardından yumuşak savunması nedeniyle Randolph’u durdurmakta zorlanan Moerman bunu atarak telafi etti, Fransız’ın dış atışlarıyla, devre 52-45’e bitti.
3. çeyrekte Larkin, ‘Benim de yerim burası’ mesajını yollarcasına oynadı. Zaten onun hücumu takım halinde iyi savunma ile süslenince 26. dakikada fark 15 oldu. Ama belli ki Larkin de bir türlü ritme girememesini dert etmiş olacak ki, heyecana kapıldı, ilginç tercihler yaptı! Maçın başında Tavares’e karşı Efes’in kullandığı ikili oyun kozunu, son bölümde Real de Ayon ile kullanmaya başlayınca, fark bir anda yandı bitti, kül oldu! 4 numaradaki yumuşaklığın üst düzey maçlarda sıkıntı olacağı belliydi, zaten Thompkins de devreye girince bu sıkıntı çok net hissedildi. 3 çeyrek şiir gibi hücum eden Efes, rakibin bu dönüşüne karşı telaşlanınca bu kez 10 dakikayı 8 sayıyla bitirdi. Son dakika içinde Dunston ile Pleiss’ın kaçırdığı 2 turnike, 17 saniye kala başlanan hücumda Micic’ten gelen top kaybı muhteşem başlayan geceyi hüzünle sonlandırdı. Tek teselli, Efes’in geçen yılki görüntüsünden sonra, artık zirve takımlarına karşı sahada uzun süre böyle dik durmasıydı.
Kaynak: milliyet