Halbuki ne güzel başlamıştık. Fransa zone savunmamızı çözene kadar maçı alıp Üsküdar'ı tam geçiyorduk ki köprüde yollar kesilmişti!
İlk çeyrekte 8 sayı attırdığımız Horozlara 2. çeyrekte 3 sayıcık atabildik.
Oyun kurgumuz belliydi; kontrol oyunu, set sonu seçilmiş atışlar, hep cebimizdi olan savunmamız. Geniş, kalın, uzun, renkli üstelik atlet Fransızlar kapasitelerini parkeye yansıtınca maçın şekli belirginleşti.
Kontol oyununa evet, top sayısını düşürmek evet, ama böyle güçlü takımları yenebilmek için insiyatif (yaratıcı) almak, kolay ve ekstra sayılar bulmak gerekiyor. Haliyle tüm oyuncularımızın da çizgilerinin üzerinde oynaması gerekiyordu. Hınzırca işleri yapamadık kısaca, fazlaca disiplin işimizi bozdu, 2. çeyrekte 3, 4. periyotta 4 sayı atarak kazanmak olmaz.
Yine de mücadeleyi bırakmadık, iyi niyetliydik, turnuva oynuyoruz üstelik. Olimpiyatlar her şey bir veya iki yenilgi ile bitmez. Yeni ümitlerin görüneceği aralıklar vardır.
Bu takıma inanıyoruz ve seviyoruz.