İsmet Badem, Efes Pilsen-Fenerbahçe Ülker derbisini sitemiz için değerlendirdi.
“Solomon dışarı huzur içeri. Disiplinsiz davranışları sonunda istenmemek için verdiği mücadelede başarılı olan, Tanjevic’in sinirlerini “özür tahtasına” çeviren Solomon kapı dışarı edilince herkes rahatladı… Tanjevic’in bile yüzüne nur geldi. Gerginlikler bitince, oynayanda, oturanda ya sıra banamı gelecek diye korkudan, ya da Solomon başımızın belasıydı. Artık huzur ve barış günü diyerek sahada koşuşturmaya başladı. Çıkanlar suratlarının çirkin bölümünü evde bırakmışlardı.
Ben Efes-Fener formülünü çözdüm. Ne Türk takımları ne yabancılarla oynatmayacaksın! Birbirlerine karşı öyle dolduruş yapılıyor ki! Sabahtan akşama bu ikisini kapıştıracaksın.
Basketbol adına her şeyi gördüğümüz bir ilk yarı yaşadık. Rotasyonun babası iki takım içinde vardı. Rakocevic çok silik, koskoca Avrupa sayı kralı nasıl olur bu kadar suskun olur? Kasun yine “az kuru bir parça ekmeklik” oynadı, kenara oturdu. Yine Kaya tek başına debeleniyor. Bence Sinan ve Ender altın yılını yaşıyor. Ender olgunlaşmış müthiş. Maçın çözüm formülü belli aslında: Efes dışarıdan atarsa, kazanır. Fener içerden atarsa kazanır.
Giricek en huzur bulan oyunculardan çok rahatlamış. Fena da oynamadı. Greer ve Mrsiç'te aynı durumda ve çok rahat oynuyorlar. Ama rakip Efes'se her şey o kadar kolay değil! Semih’i çok beğendim. Ama zırt pırt çıkarmak yerine Allah’ına kadar oynamalı. Üç saniyede Efes’i eziyor. “Niye bunu yaptın der gibi” cezaya kalıp kenara çakılıyor! Oğuz biraz durgun, Ömer Aşık faul özürlü 2/10, Ömer Onan deli fişek hızlı oynamak yerine şut atınca çuvallıyor, oysa uzunlara pas verince Efes bir tek Kaya ile bu kadar upuzun adama ne yapabilir ki!
Nachbar bir şeyler yapayım diyor. Hem iyi savunma yapıyor. Hem kritik şutlarla hayat veriyor. Bence sıkıntısını atıp Efes’li olmaya başladı. Smith her zaman bir çizginin üzerinde. Thornton çok oynadı az attı. Kritik anlarda pas verip Sinan’a attırdı. Sinan Efes’te ki en iyi en faydalı maçını oynadı.
48-48 dördüncü çeyreğe girildi. Sanki maç 0-0 başlamıştı. Semih yine potaya çaktı, Rako coştu, Ender attı. Bu iki takımı maç maç yaşamak gerekli. Gerçek basketbol mücadelesi. Kalite değil ama gerçek heyecan fırtınası. Greer kendini bir ara kaybedip sadece kendi atıp maçı almak istedi. Uzunları unuttu, sayı attı, bol bol top kaybetti.
Nachbar 4 üçlüğü maça damga vurdu. Kaya ve Nachbar üç saniyeyi gerçekten iyi savundular. Efes’te Rako, Kaya, Nachbar, Ender dört oyuncu çift haneli sayı atarken, Fener’de iki oyuncu Greer ve Semih.
Efes yenilgisiz maçların serisine bileğinin hakkı ile yenerek devam ederken, çok başarılı bir maçı geride bıraktılar. Fenerbahçe Ülker ise Solomon yok huzur var. Var da, ortada neticeye giden basketbol yok! Bu basketbol nereye kadar! Çözüm belli de, bir tek oynayanların bundan haberi yok! “
İsmet Badem yaşamını yitiren spor yazarı İlker Ateş'i de andı:
“Senaryosu önceden yazılmış bir yaşamı sürdürürken, her ölüm erkendir. Ancak mademki varız yok olmak kaderimiz. Kapımızı çalan ölümü metanetle karşılamayı öğrenmeliyiz. Ancak bazen hiçte yazılan ve konuşulan gibi olmuyor. Sevgili İlker: Yıllar önce emekleyen gazetecilik derslerimin ilk satırları senin yönlendirmenle oluştu. Gazetede, radyoda birlikteydik. Dürüst spor adamı İlker Ateş’i kaybettiğimiz haberini alınca içimin inanılmaz acıdığını hissettim. Nur içinde yat. Mekanın cennet olsun. Allah Rahmet eylesin.”