Sevdim bu ismi, çünkü her gün utanılacak o kadar şey oluyor ki; ne konu, ne de konuk sıkıntısı çekiyorum veya çekerim. Bakın şu en son Efes Pilsen'i ilgilendiren aslında tüm Türk sporunu direkt olarak ilgilendiren siyasi boyutu yoğun, AKP'nin tüm girişimleri doğrultusunda açıkca özellikle alkol tüketimini engellemeye yönelik kararından dolayı kimlerden utanacağım, utana utana bir hal olacağım o da hiç utanmıyacak, niye utansın ki o Utanmaz Adam.
En başta hatırlayabildiğim en büyük Türk'den, “Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur” diyen, mavi gözlü dev Atatürk'den utanacağım. ''Paşam bir çağdaş, modern spor dalını koruyamadık'' diyeceğim, ''Efes Pilsen'den sonrası kıyamet olur'' diyeceğim.
Daha sonra tüm Şehitlerimizden, Gazilerimizden, İstiklal Harbi Gazilerinden, bu vatan için içkisini, birasını yudumlaya yudumlaya görevini yapanlardan utanacağım. O hiç utanmayacak, niye utansın ki; başkan olarak Kulüplerini ve kulüplerin ekonomisini korumak onun görevi değil ki. Onun işi Efes Pilsen'in dev bütçeli kadrosunda yer alan kaliteli oyuncuları Milli Takımda kullanmak ve sponsorlar sayesinde alkışı toplamak.
Burhan Felek, Sinan Erdem ve Ulvi Yenal gibi ve onların devamı olan bütün Türk Sporunun büyüklerinden utanacağım ama o yine utanmayacak.''Ben onları tanımıyorum ki'' diyecek. Benim için en kötüsü ise Şakir Eczacıbaşı ile Osman Solakoğlu'ndan utanmak. Rahmetliler suratıma tükürürlerse hiç şaşırmam. Şakir bey bir fırçayla bırakmaz beni. Tüm vefat eden basketbol adamlarından utanacağım. Acaba ben de onun gibi mi yapsam, işi yüzsüzlüğe vurup, ama 'Onlar vefat ettiler' mi desem ?
Daha sonra aman allahım ! sıraya da girmişler. Utanmak ne demek, yerin dibine girmek lazım. En başta Özhan Canaydın, yanında Baba Özer (Salnur), onun yanında Nedret Uyguç, of amma da kalabalıklar. Arada Aydan'ı (Siyavuş), minik Önder'i, Ferhan'ı, Fatih'i, Özkan'ı, Tulay'ı,Uğur Erel'i gördüm. Hepsi dün gibi; 'Oğlum spor işini beceremiyorsanız, siyasetle ilgilenin, değiştirin bu partiyi'' diyorlardı, ben utanıyordum, o umursamıyordu. Çünkü onlardandı.
Yalçın Granit, Cavit Altunay, Aydın Örs, Çetin Yılmaz ve Ergin Ataman'dan utandım ama çok utandım. Antrenörler Derneği'nden utanmadım çünkü onlar görevlerini yapmıyorlar ki. Bir tek Batur ağabey, o da kadın basketboluna geçti, sayılmaz..
Bunlardan da o utandı, onları bu kötü durumlara düşürdüğü için.
Son olarak da Tuncay Özilhan'dan utandım. Şirketin kaynaklarını, Türkiye'de mevcut spor dalları sponsorluklarının 3/5'ini sporun hizmetine sunan başkandan utandım. Başkanım Türkiye'de hiç bir iyilik, hiç bir hizmet, bu devirdeki kadar cezasız kalmamıştı. O ceza da sana düştü, Allah kolaylık versin.