Benim gibilere, böyle ortamlarda ileri geri konuşanlara, daha çok negatif şeyleri yazanlara, söyleyenlere felaket tellalı derler. Bazıları yerli malı olur, bazıları İrlandalı, bazıları İzlandalı olur. Görünen köy kılavuz istemez, ülkemizde düzenlenen, düzenleneceği hazretin kendi ifadesiyle 2004'den beri belli olan Dünya Basketbol Şampiyonası'na her anlamda hazırlanamadık, şimdiki görüntüyle beceremedik.
Şöyle adam gibi yazan çizen de yok, herkes kıvırtıyor. Acaba bir şeyler olur da ben dışarıda mı kalırım, parsadan pay kapamam mı ? En sözüne, özüne güvendiğimiz dostlar, antrenörler bile kıvırtıp duruyor. İhtiyarlar, TÜBAD şaşkın, öyle bekleşip duruyorlar. Ucuz bilet bile onları kesmez, yol, yemek vs'yi de avantaya getirmek lazım.
Öte yandan gelen takımlar öyle zayıf kadrolarla geliyorlar ki, madalya almak içten bile değil. Bence Milli Takımın madalya şansı var ama beceriksizlerin neler yapacağını göreceğiz. Şimdi gerçek basketbol adamlarımıza, basketbol ulemalarımıza sormak istiyorum: diyelim ki madalya aldık, ülke basketbolunda ne değişecek (2001'de ne oldu?) ? Basketbolumuzun çok ama çok kötü yönetildiği meydanda. Gözle görülür şekilde yetişen oyuncu sayısı ve kalitesi düşüyor. İki, üç yıla kadar Türk oyuncu kalmaz bence. Artık Emir Preldzic gibileri vatandaşlığa geçirir oynatırız.
Sen Avrupa'nın en başarılı federasyonlarından biri olduğunu iddia et, FIBA Avrupa Başkanlık seçiminde ikinci ol. Bir oyuncuyu Türk vatandaşlığına geçirirken, ''Ben bu oyuncuyu Türk olarak Milli Takımlarımda oynatabilir miyim ?'' diye sorma. Gerçek bir felaket, o genel sekreter filan da sıkılmadan basın toplantısı yapıp, 'Daha net bir şey yok' diyor. Arkadaş sen önceden sorup, öğreneceksin. Tüm diğer konularda olduğu gibi, öğrenmeye çalışacaksın, bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp.
Ama aklınız, fikriniz hep götürmekte, ticarette olursa, parkeleri değiştirmekte olursa asıl işlerini de unutursun.
Takım desen Sırp maçınla başlayan uyarıyla tatsız sonuca doğru gidiyor. Ben yazıyorum bu takımdan iyi bir sonuç beklemek zor ama doğru dürüst hazırlanılsaydı madalya alınabilirdi. NBA oyuncularımız galiba solaryuma girip, biraz kararmışlar, belki de 'Böyle rakipleri ürkütürüz' diye herhalde.
Takımın yönetimi, antrenörler vs ile ilgili yorum yazmak için artık çok geç. Basketbol kamuoyunu ve basketbolseverleri asil turnuva sonrası Türk basketbolunun geleceğini düşünmeye davet ediyorum; bunlardan, bu İzlandalı'dan ne köy olur, ne kasaba.
Engin Atsür bence geleceği olan bir oyuncu; çok iyi yetiştirilmis, bu turnuvada da patlama yapacaktı. Çok büyük bir talihsizlik eseri sakatlandı. Daha çok genç toparlanır ve yerini alır, kendisine acil şifalar dilerim. Hazret buyurmuş; 'Basın ilgi göstermiyor' demiş. Basın mı kaldı, yazarını, çizerini kontrol altına al. İstediklerine ısmarlama sorular sordur, sonra da 'İlgi yok' de. Tam ona yakışır bir davranış.
Felaket tellalığı da olsa biz (Toplam 6-7 kişiyiz) doğruları yazıyoruz, yazacağız. İlk maç Fildişi Sahilleri, zor geçeriz, sonra Yunanistan maçında duvara toslarız, dikkat, dikkat. Maçları oynayacağımız Ankara'daki yeni salonda bırakın antrenman yapmayı, oyuncular resmini bile görmedi. Bu yönetim dehaları onu bile becerdiler. Madalya alınabilecek bir turnuvada madalyadan bizi uzak tutmayı beceren bu yönetimden Türk basketbolu adına hiçbir şey beklememek lazım.
