Üç kişiyiz biz; ben, keyfim ve kahyası / ÜNAL ÖZÜAK

Başlığımız beş günde tamamladığımız, basketbolumuz tarihinde maalesef yirmi yıldır başkanlık yapan Turgay Demirel'in yönetim felsefesidir.
Keyfi yönetimi Dünya Şampiyonası eşiğinde bu karanlık, bilinmezlikler dolu hale getirdi bizi.
Uyardık; Umursamadı.
Eleştirdik;”İrlanda pasaportlular maça gelmesin”dedi.
Dünya Şampiyonası'na iki hafta kala gelinen noktada; “Kimi nerde nasıl oynatacağını bilmeyen hasta koç.
Kapasitesizlikleri ötesinde, jübile yaptıklarını, bir daha Basketbol Milli Takımı'nın kapısından geçmeyeceklerini bildikleri için koç ve ekibini takmayan, ciddiye almayan oyuncular.
Milli takımın sürekli yenildiği halde desteklenmesi gerektiğine, onu bu hale getirenlerin eleştirilmesinin “vatan hainliği” olduğuna inandırılmış, yorumcusuyla yazanıyla kapasitesizliği iyice sırıtan medya.” ile dolu karamsar bir tabloyla karşı karşıyayız.
Tanjeviç klasiği sahneleniyor.
Bu kez hasta olduğu için performansı daha da kötü ; “Hazırlık maçlarında yenilerek güya ders alır. Hatalarını görüp kazandıracak formülü bulamaz.
Hedef turnuva sonunda Milli Takım dersini alır.” Bu kısır döngü altı yıldır değişmedi ve Tanjeviç döneminde Milli Takım taban yaptı.
Bknz; Hergün farklı bir beş ve oyun düzeni arayışı sonucu hazırlık maçlarında peşpeşe; Litvanya, Hırvatistan ve Almanya hezimetleri.
Sorun oyun kurucuda sanıp Evren Büker, olmadı Barış Ermiş'i takıma almalar. Ersan İlyasova'yı 3 ve 4 numaralarda deneyerek başını döndürüp, herkesin bende olsa diye gıpta ettiği yıldızımızı, mundar etmeler. Hidayet' ten nasıl verim alınacağını hala bulamamalar.
Bu takımın olması gereken oyun şeklini son defa yazıyorum; Semih/Oğuz/Kerem Gönlüm/Ömer Aşık quartedi dönüşümlü 4 ve 5 oynarlar.
Ersan İlyasova, Cenk Akyol ve Cevher Özden/zaman zaman Hidayet 3 oynar.
Hidayet ve Ömer Onan 2 (atan guard)oynar.
Kerem, Ender ve Sinan oyun kurucu guard oynarlar.
Kemik beş; Ömer, Oğuz, Ersan, Hidayet+oyun kurucudur.
Böyle başlanır ve oyunun beli kırıldıktan veya oyuncuların aksaması halinde rotasyon başlar.
Tabii ki hücum sisteminde her pozisyonun maksimum vereceği akış sağlanır. Ersan 3 numara oynayıp hücumda bugün olduğu gibi topla doğru yerde buluşamazsa verim veremez. Benim basketbol cahili medyam da “Ersan 3 numara oynayamıyor” diye çıkar işin içinden. Mesele şudur; Ancak ve ancak 4 kısaya filan dönme acaiplikleri yapmadan, baskılı savunmaya karşı paniklemeden, sahanın iki tarafında, hem hücum hem savunmada 4 aslan gibi uzunlu, ribaundlarda ezen, çok koşan formatta oynarsak dominant takım olur madalyaya uzanırız.
Yoksa TAKVİMkedisi çok üzülür.