Başlıkta da belirttiğim gibi Abdi İpekçi Spor Salonu'nda Galatasaray ile Beşiktaş arasında biri ilk 20 dakika , ikincisi de ikinci 20 dakika olmak üzere bambaşka senaryolar içeren iki ayrı devre oynandı.
Başlı başına iki ayrı maç izledik sahada.
Galatasaray takımı maça tam düşündüğüm gibi aynı bir Euroleague maçı oynar gibi sert, kararlı ve istekli başladı. İki takım da savunma düşüncesini ön planda tutan ilk beş seçimleri ile sahadaydı bence. Sinan Güler, Perkins'in üzerinde baskılı başladı, ağabeyi Muratcan Güler ise Arroyo'nun üzerinde baskılı oynadı.
Ancak maç ilk devre itibari ile aslında bu iki oyuncu dışında gelişti.
Galatasaray adına Zoran Erceg, Ender Arslan ve Cenk Akyol (muazzam oynadı bence) , Beşiktaş adına da Ruzic biraz da Lofton, agresifliği ve savaşcılığı ile Mehmet Yağmur ön plana çıktı.
Ben dahil herkes Beşiktaş maçı ilk devrede kaybetti zannetti. Beşiktaş takımı Arroyo'nun 0 sayı atıp sadece 1 asist yaptığı bir devrede, Galatasaray takımından 45 sayı yiyebiliyorsa – üstelik de deplasmanda oynarken -kime sorarsanız sorun bu maçı döndürmeleri çok ama çok zordu. Çünkü Galatasaray takımı çok akıllı bir şekilde hucum ediyordu ilk devre boyunca… Lofton ve Bajramoviç hangi Galatasaraylı oyuncuyu tutuyorsa Galatasaray o oyuncuları üzerinden hucum etti ve böylece bu iki oyuncunun savunmadaki açıklarını en iyi şekilde değerlendirilmiş oldu.
Ve bunun sonucunda tek devrede Arroyo'suz Galatasaray 45 sayı attı ve devreye tam 12 sayı önde girdi.
İşte ne olduysa ikinci devrede oldu. O akıllı oynayan Galatasaray takımı gitti, hücumları sıkıştı ve Galatasaray takımının yıldızı ve saha içi lideri olan Carlos Arroyo ilk devreki kötü oyunu sürdürdü.
Bunun yanında da Beşiktaş takımı inanılmaz kişilikli ve karakterli oyunculardan kurulu olduğunu hatırlayıp, savunmasını sertleştirerek hızlı hucum sayılarını arttırdı ve oyuna geri döndü .
Zaman zaman kısalan, zaman zaman uzuyan Beşiktaş beşleri Galatasaray savunmasını şaşırttı ve hücumları da sadece Ender Arslan'ın eline sıkışan (ki bence çok çok iyi oynadı Ender ) Galatasaray, farkın kapanmasının önüne geçememesine rağmen maçın bitimine 03.00 dakika kala 66-59'luk skor ile 7 sayı önde girdi.
Ancak Lofton'un bu dakikadan sonra inanılmaz zor üçlükleri ve bence Galatasaray savunmasının Lofton'un tamamen üzerine çıkıp penetreye zorlamak yerine şutuna el kaldırmayı seçtiği ve hata yaptığını düşündüğüm pozisyonlar ile Beşiktaş takımı bir deplasman için öne geçilebilecek en iyi ve en doğru zamanda öne geçti. Böylece çok ama çok önemli bir galibiyet çalan Beşiktaş ev sahibi avantajını eline geçirdi.
Galatasaray'ın kaybetme nedenleri:
1-Arroyo'nun iyi bir gününde olmaması ve maça 0 etki etmesi
2-İlk devre yapılan doğru hücumların ikinci devre unutulması
3-Lofton'u penetreye zorlamak yerine, el üzeri de olsa şut atmasına izin verilmesi
4-İlk devredeki defansif konsantrasyonun ikinci devre kaybolması
Beşiktaş'ın kazanma nedenleri:
1-İnançları ve azimleri ile maçı bir an bile bırakmamaları (başta Mehmet Yağmur ve Ruzic)
2-Rotasyonda yaptıkları değişik seçimler (Kısa beşler ya da uzun beşler)
3-Lofton mucizesi
Maçın kırılma anı:
Fark 7 sayı ve 03.00 dakika varken Beşiktaş hucumunda Ruzic'in bulduğu isabetli üçlük
Barış'ın Dip Notu:
Galatasaray seriyi tekrar kendi evine taşıyıp uzatmak istiyorsa mutlaka ve mutlaka Arroyo'yu oyunun için dahil edip, defans sertliğine geri dönmeli…
Beşiktaş ise kendi evinde seriyi bitirip bir üst tura çıkmak istiyorsa kesinlikle ve kesinlikle bu maçın ilk devresindeki hatalarını iyi analiz edip tekrar etmemesi gerekir. Çünkü bir daha bu kadar farktan geri gelip maçı kazanmak kolay olmayabilir.