G.SARAY’DAN ayrıldıktan sonra ülkesi
Porto Riko’nun Cangrejeros takımını satın alarak
basketbol hayatını burada sürdüren ve sonra
Barcelona’ya transfer olan Carlos Arroyo, Türkiye’de yaşadığı günleri unutamıyor.
VATAN’a konuşan 36 yaşındaki guard şunları söyledi: “Türkiye’ye ilk geldiğimizde dilini konuşamadığımız bir ülke olduğu için zorlanmıştık. Sonra ise alıştık. Açıkcası benim evim gibi olmuştu
İstanbul ve inanın çok özlüyorum. Türkiye’deki arkadaşlarımla bağımı hiç koparmadım. Orada kurduğum ilişkiler sonsuza dek devam ettireceğim türden.
SİNAN, Ender, Engin, Furkan, Göksenin en sık görüştüğüm arkadaşlarım hatta kardeşim gibiler. Ergin Hoca’yla her zaman özel bir diyaloğum vardı. Bazen eleştirilerin odağı oluyor ama bana göre çok özel bir insan ve antrenör. Hepsini çok özledim. Bu arada senin vesilenle hem G.Saray’ı hem de
Ergin Ataman’ı tebrik etmek istiyorum. Hem birlikte yakaladığımız başarılar hem de bu sezon yaptıkları gurur verici. Takımı takip ediyorum ve çok iyi iş çıkarıyorlar. Taraftarın da hakkını teslim etmek lazım payları büyük.
‘ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM…’
TÜRKİYE’DE oynadığım süre boyunca dile, kültüre dair pek çok şey öğrendim. Ama takım liderliğine dair de bana çok şey kattılar. Ben onların desteğiyle daha iyi bir oyuncu ve daha iyi bir lider oldum. Orada kaldığım sürede iyi ilişkiler inşaa ettik evet ama iyi birer oyuncu ve iyi bir takım olmak adına hepimiz birbirimize çok katkı verdik. Yaşadığımız başarılar çok gurur vericiydi. Bu nedenle Türkiye’de uzun süre kalmak benim adıma evde hissetme nedeniydi. Taraftarın beni kucaklayışı hep kalbimde. Sonsuza kadar çok özel kalacak anılar biriktirdim.
G.SARAY taraftarlarını dünyanın hiçbir yerindeki taraftarlarla mukayese edemem. Gerçekten çok özel bir topluluk. Takımlarına çok sadıklar. Aynı zamanda çok yüksek enerjili ve takımlarına tutkulular. Maç boyunca yerlerine bile oturmuyorlar. Bazen salona niye koltuk koymuşlar ki taraftarla asla oturmuyorlar diye düşünüyor insan. Durmadan alkışlayıp tezahürat yapıyorlar ve maçın bir parçası oluyorlar. Mental olarak takıma çok büyük destek veriyorlar. Yani onları kimseyle kıyaslayamazsınız.”
‘Türkiye Ligi İspanya’dan daha zor’
Bence Türkiye ligi çok mücadeleci, yetenekli ve fizik gücü yüksek takımlardan oluşan bir lig. İspanya Ligi
NBA’dan sonra en iyi ikinci lig olarak gösterilir her zaman. Ancak ben Türkiye’den İspanya Ligi’ne gelmiş bir oyuncu olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki, eş değer hatta daha iyi bir lig Türkiye Basketbol Ligi. Güçlü takımların olduğu çok zor bir lig. Bu sene 4 takım vardı ve bazıları uzun kalamadı ama gelecek yıllarda çok daha iyi olacaklar şüphesiz. Çünkü bence çok sert ve İspanya Ligi’nden daha zor bir lig.
‘İyi hissetmemin sebebi az süre!’
G.SARAY’DAYKEN çok uzun süreler sahada kalıyordum. O kadar uzun süre oynamayı elbete özlüyorum ama hala bedenen iyi hissedebiliyor olmamın sebebi burada biraz daha az süre alıyor olmam. Ama sonuç şu ki basketbol oynamayı seviyorum.
Aklı da kalbi de hala burada
BASKETBOLUN sevilmesine katkı yapan yabancılar listesi yapsanız herhalde Arroyo’yu üst sıralara koyarsınız. Eğer koymazsanız haksızlık etmiş olursunuz. Gerek
Beşiktaşgerekse G.Saray formasıyla sahaya çıktığı anda yapabileceklerinin heyecanıyla ekrana bir adım daha yaklaşmadığını iddia edenin samimiyetinden şüphe ederim. Her takım taraftarı için ‘Bizde olsa’yla başlayan cümlelerinin öznesi, capslerin vazgeçilmezi olan Arroyo; zekası, yeteneği, tecrübesi ve liderliğiyle sahada olduğu kadar zihnimizde de fark yarattı.
YAŞI gereği kariyerinin sonlarında olduğu düşünülen yıldız oyuncu, G.Saray’dan pek de arzu edilmeyen bir şekilde ayrıldı. Tam da basketbolu bırakıyor diye düşündüğümüz zamanlarda yine yaptı yapacağını. Bu sezon harikalar yaratmıyor olsa da
Avrupa’nın en büyük kulüplerinden Barcelona’yla kontrat imzaladı.
ANLATIRKEN SESİ TİTRİYOR
Barcelona’nın
THY Euroleague’deki en kritik maçı olan Bamberg müdadelesini izlemeye gitim. Türkiye’deki gibi 35 dakika sahada göremiyorsunuz ama Carlos bildiğimiz Carlos. Oyunun en kritik noktasında girip hemen kilidi açıyor. İstanbul’a dönmeden
Barselona antrenmana konuk olup, biraz sohbet edelim istedim Carlos Arroyo ile keyifli birer röportaj çıktı ortaya.
Arroyo’nun Türkiye’ye dair anlattıklarında yaşadığı duygusallığı görmenizi isterdim. Kelimelere de döktü elbette ama sesinin titrediği , gözlerinin uzaklara daldığı anlara şahit olmak beni hem duygulandırdı hem de bir kat daha sevdim oynadığı zamanlarda Türkiye’deki
favori oyuncumu. Ben ilk detayı vererek başlıyorum. Kesinlikle aklı da kalbi de hala Türkiye’de.
‘Barcelona’ya transferim basketbolun hediyesi’
“BARCELONA’YA transferim bence basketbolun bir hediyesi. G.Saray’dan ayrıldıktan sonra çok üzgündüm. Çünkü öyle ayrılmak istememiştim. Ülkeme döndüm. Uzun yıllardır orada oynamamıştım ve yıllar sonra benim için müthiş bir tecrübe oldu. Sonrasında yeniden Avrupa’da oynamak için bir
fırsat doğdu. Şu an Barcelona’dayım ve bir rüya gerçek oldu.”
'Arda ile henüz görüşemedik'
“BARCELONA’NIN futbol maçlarına elbette takip ediyorum. Bu sezon Arda da Barcelona’da oynuyor. Bir türlü denk gelip görüşemedik. Ama birbirimizi Türkiye’den ve G.Saray’dan tanıyoruz. Ortak arkadaşlarımız da var. O da basketbolu seviyor biliyorum. Umarım en kısa zamanda Arda’yla da biraraya gelicez.”
Kaynak: Vatan