Ülkece çok acı bir deprem felaketi yaşadık. Ölenlere rahmet, geride bıraktıklarına sabır diliyorum. Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmazmış. Bu acı günlerde ve öncesinde görevini hakkıyla yapmayanları unutmayacağım. Ulusal bilince sahip her yurttaşın yaklaşan seçimde bu bilinçle oyunu kullanacağını düşünüyorum.
NBA'deki evlatlarımız Alperen Şengün, Furkan Korkmaz, Cedi Osman ve Ömer Faruk Yurtseven’in yardım ve farkındalık için gösterdiği çabayı takdir ettim. San Antonio Spurs Koçu Gregg Popovich'in duyarlı açıklaması ise ayrıca memnun etti. Bu topraklara bir gönül bağı var. Her fırsatta da ilgisini belli ediyor. Sadece Koç olarak değil insan olarak da örnek karakter. İyi ki varsın Pop diyorum. Var ol.
Miami için piyango
Gelelim basketbol gündemine. Takas döneminin ardından buy out piyasası da hareketlenmeye başladı. Cavaliers, formasını emekli etmeye karar verdiği Kevin Love'ı serbest bıraktı. Çok sayıda teklif alan Love, Miami Heat'i tercih etti. Love 36 yaşında ve bu seneki performansı sayı olarak en düşük, üçlük yüzdesi olarak da en düşükler arasında. Buna rağmen 20 dakikada %35'le 1.7 üç sayı isabeti ve 6.8 ribaund ortalaması var. Savunmada verimi epey azaldı ama Heat defansı çok iyi. Bir şekilde açığını kapatırlar. Hem ribaund hem de üç sayı atmakta zorlanan Miami için Kevin Love'ın inişteki bu hali bile bulunmaz nimet. Caleb Martin'in güvenilir bir yedeği oldu. Miami bu hamleyle problemlerinin en azından bir kısmını çözdü. Play-off'ta çok şansları olduğunu düşünmüyorum. Sadece sağlam bir alternatif kazandılar.
Beklenti yüksek olmamalı
Bir diğer dikkat çekici buy out Jazz'la Russell Westbrook arasında yaşandı. Jazz'ın serbest bıraktığı Russ, memleketi Los Angeles'da kalmayı tercih ederek Clippers'ın yolunu tuttu. Bu birliktelikten Love-Heat beraberliği kadar umutlu değilim. İlk beşte Kawhi ile olmaz. Yedekten Norman Powell'la beraber ve sadece asist odaklı oynarsa bir ihtimal faydası olur. Ancak 'etrafım şutör dolu, delerek skor da yapayım' derse geçmişte Lakers taraftarıyla yaşadığı problemin benzerini Clippers seyircisiyle de yaşar. Ne durumda olduğunu bilerek oynamalı. Son ayları formsuz geçti ama hala iyi pasör. Tyron Lue rolü ve süresinin kısıtlı olacağı konusunda Russ'ı ikna etmeli.
Yolu uzun
Cameron Thomas geçen sene 2. turdan draft edildiği Brooklyn Nets'te bu sene küçük bir patlama yaşadı. 191 boyundaki skorer gard, Patty Mills, Joe Harris ve Seth Curry gibi deneyimli isimlerin arasından sıyrılıp bir rol kapmayı başardı. Daha çok orta mesafeden hücum ediyor. Penetre yeteneği iyi. Geçen sene 27 olan üç sayı yüzdesini bu sene 42'ye çıkardı ama teşebbüsü az. Üç sayı Thomas'ın hücumunun temelini oluşturmuyor henüz. Hücum yönlendirme kafasında değil. Daha çok kendi skorunu üretme çabasında. Savunmada bir gayreti var ama yeterli değil. O konuda aşama yapmalı. Oyunun diğer yönlerine katkısı pek yok. Ribaund, asist ve top çalmada etkisiz. Enteresan bir hücum potansiyeli var. Gününde olduğunda skor patlaması yapabiliyor. Nitekim Kevin Durant'ın sakat olduğu dönemde üç maç üst üste 40 sayı ve üzeri skor üretti. Ardından gibi kabus bir yüzdeyle oynadı. Büyük bir skorer olabileceğini düşünmüyorum. Uçlarda bir oyuncu. Çok iyi bir rol oyuncusu ve 6. adam olabilir. Ancak silinip gitmesi de muhtemel. Temel yanlışı şut seçimindeki özensizliği. Eline gelen her topu atmayı düşünüyor. Seçerek hücum etmeyi öğrenmeli ve oyunun diğer yönlerine de katkı yapmalı. Özellikle 1.5 olan asist ortalaması kısa oyuncu için yetersiz. Keskinleştirdiği bir özelliği de yok. Ne iyi delici, ne keskin dış atıcı ne de penetreci veya orta mesafeci olarak üst düzey değil. Hepsinden azar azar olması istikrarsızlığının nedenleri arasında. Cam Thomas potansiyeli bir genç ama yolu çok uzun. İzleyip o yolun nereye gideceğini göreceğiz.
Hawks deneyimi tercih etmeli
Atlanta Hawks'ın Nate Mc Millan’ın görevine son vermesi play-off'a girme adına olumlu bulduğum bir hamle oldu. Mc Millan gecen sene kötüydü. Bu sene ise dibe vurdu. Kadroda Dejounte Murray, DeAndre Hunter, Clint Capela gibi elit savunmacılar olmasına rağmen Hawks savunma verimliliğinde 21. sırada. Hücumda ise Trae Young'ı takım oyununa sadık kalmaya ikna edemedi ve verimsiz oyununa çare bulamadı. Rol dağılımında John Collins örneğinde olduğu gibi adaletli olamadı. John Collins hücumda 4 hatta 5. Seçenek oldu. Bu, büyük haksızlık. Bütün bunlardan dolayı kovulması için geç bile kalındı. Quin Snyder, Bucks asistan koçu Charles Lee, Kings asistan koçu Jordi Fernandez, Warriors yardımcı koçu Kenny Atkinson, Spurs asistanı Mitch Johnson, G Lig'den Miles Simon Hawks koçluğu için favori isimler. Deneyimli bir isme takımın teslim edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Quin Snyder ilk hedef, olmazsa Kenny Atkinson olmalı. Hawks şu anda 8. sırada ve bana göre doğrudan play-off yapabilirler. Gerek Snyder gerek Atkinson disiplinli ve oyunun iki yönünde çözüm üretebilen taktik yönü güçlü koçlar. Hawks'ın bir iki küçük değişiklikle toparlanması mümkün.
