Galatasaray Odeabank'ın yeni transferi Alex Renfroe, Galatasaray Dergisi'nin sorularını yanıtladı.
İlk olarak basketbola başlama hikayenden bahsedelim. Seni basketbola kim yönlendirdi, oynamaya nasıl başladın?
“Annem, babam, ablam ve abim, hepsi spora ilgili insanlardı ve farklı dallarda etkinlerdi. Basketbolla beni tanıştıran kişiler de onlardı. Basketbol bizim için bir aile aktivitesiydi. Diğer sporlardan daha çok basketbol oynamayı severdik. Ailecek hepimiz karşılıklı oynardık. Basketbol konusunda hepimiz çok tutkuluyduk.”
Alex Renfroe büyürken çok sıkı aile bağlarına sahipti. Şimdi de bir ailenin babası olarak öyle. Peki boş zamanlarında neler yapmaktan hoşlanır? Sanırım cevabı biliyorum ama…
“Evet, biliyorsun; aslında çok basit. Ailemle beraberim ben. Ben ve ailemin birlikte yapabileceği her şeye onlar istediği takdirde, normalde onu yapmaktan pek hoşlanmasam bile, varım. Birlikte olduğumuz sürece her şeyden keyif alabilirim. Sinema, hayvanat bahçesi, yemekler, akvaryum ziyaretleri… Her yere beraber gidiyoruz.”
İki sene öncesine gidelim. Bayern Münih’te oynuyordun. EuroCup çeyrek finalinde Galatasaray ile eşleştiniz. İlk maçı Almanya’da 10 sayı farkla kazandığınızda çoğu kişi bunun turu geçmeniz için yeterli olacağını düşünmüştü. İstanbul’da işler değişti ve Galatasaray 13 sayı ile kazanarak yarı finale çıkmaya hak kazandı.
“Takım olarak iyi oynamıştık ama ilk maçı 10 sayıyla kazanmanın turu geçmek için tek başına yeterli olmayacağının da farkındaydık. İstanbul’a geldiğimizde Galatasaray taraftarının işimizi zorlaştıracağını biliyorduk. Bu konuda Avrupa genelinde bir üne sahipler. Hava atışından itibaren işlerin zor olacağını biliyorduk. Maçta bizim pek katılmadığımız bazı hakem kararları oldu. Ama sonuçta son karar hakemlerin, bu konuda yapabileceğiniz bir şey yok. Maça gelirken elimizden gelenin en iyisini yapmamız gerektiğini biliyorduk ama devreye 20 sayı geride girdik. Daha sonra maçın sonuna doğru turu geçebilecek konuma da geldik aslında…”
Ve şimdi Galatasaray’dasın. Transfer sürecini biraz anlatabilir misin? Galatasaray’ın seninle ilgilendiğini öğrendiğinde neler hissettin?
“Galatasaray’ı ve Galatasaray’a karşı oynamayı oldum olası sevmişimdir. Galatasaray’a karşı oynayacağım zaman salona gelirken sıra dışı bir maç olacağını bilerek gelirdim. O yüzden menajerim bana teklifi ilettiğinde çok heyecanlandım. Her zaman sözleşmeyi imzalayana kadar çok heyecanlanmamak gerektiğini söylerim. İşlerin nasıl gelişeceğini bilmenin yolu yok çünkü. Ama Galatasaray’ı duyduğumda fazlasıyla heyecanlanmıştım. Galatasaray gibi bir takımın parçası olmak ve Galatasaray taraftarının önünde oynamak için sabırsızlanıyorum. Şu andaki halimden de fazlasıyla memnunum. Sonunda o taraftarlarla aynı tarafta olacak olmak insanı rahatlatıyor.”
Bu sezonki takımın saha içi liderlerinden birisi olacaksın. İtalya ve Fransa’daki antrenman kamplarından sonra takımın bu sezonki potansiyeli hakkında neler düşünüyorsun?
“Çok yüksek bir potansiyele sahibiz, gerçekten çok yüksek. Henüz tam kadro oynayamadık. Sezonun başından itibaren başarılı olmak için takım kimyasını erkenden yakalamak çok önemlidir. Takım iyi yapabildiği şeyleri ne kadar erken çözebilirse bizim için o kadar iyi olur. Bu takımın bunu yapabilme şansı var. Eğer kampın başından itibaren herkes bir arada olsaydı bu sene başında işlerimizi çok kolaylaştırırdı. Ama şartlar böyleyken bunu kabul edip üstesinden gelmeye çalışmalıyız. Kaybettiğimiz zamanı telafi etmek için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Şu anda telafi aşamasındayız, takım kimyasını yakalamaya çalışıyoruz ama potansiyelimizin çok yüksek olduğunu düşünüyorum.”
Saha içini konuşmak gerekirse, bu takım basketbol olarak taraftarlara ne vaat ediyor?
“Heyecan verici bir basketbol oynayacağımızı söyleyebilirim. Takımımızda hem genç hem de tecrübeli isimler var. Bu gayet iyi bir karışım. Rekabetçi ve heyecan verici bir takım olacağımızı söyleyebilirim. Her maç elimizden gelen en iyi şekilde mücadele edeceğiz. Sahaya çıkıp takım arkadaşlarımla beraber mücadele etmek için sabırsızlanıyorum. Antrenmanlarda bile mücadele düzeyi çok yüksek. Daha iyi olabilmemiz için bunu devam ettirmemiz hatta her geçen gün bir üst seviyeye çıkarmamız gerekiyor. Bunu yapabileceğimize inanıyorum. Daha tam takım olarak istediğimiz kadar antrenman yapamadık; bu yüzden bunu yapmamız önemli.”
Bu sene EuroCup’ta mücadele edeceğiz ve zor bir grupta yer alıyoruz. Gruptaki şansımız hakkında nasıl hissediyorsun?
“Bence şansımız yüksek. Tabii ki önemli olan maçlardan önceki şansın değil, sahaya çıktığında neler yaptığın. Ama takımımıza baktığımda gruptan çıkma ihtimalimizin gayet yüksek olduğunu düşünüyorum. Tabii ki sahaya çıkıp basketbolumuzu oynamamız gerekiyor. Sahaya çıkıp çoktan kazanmış gibi davranamayız, bir sonraki grup için yerimiz garanti değil. İşleri ciddiye alıp bu bilinçle oynadığımız sürece sonraki gruba kalamamamız için bir sebep göremiyorum.”
Koç Erman Kunter hakkında ne düşünüyorsun? Oynadığı dönemde efsanevi bir skorerdi.
“Onun hakkında bazı hikayeler duydum. Bir maçta 154 sayı attığını duydum. Onunla henüz bu konu hakkında konuşmadım ama eninde sonunda konuşacağım. Koçu seviyorum, oyuncularından ne istediği konusunda gayet açık davranıyor. Ne istediği konusunda bu kadar açık olan bir koç için oynamak saha içinde işleri çok kolaylaştırıyor. Koç hakkında bunu çok seviyorum, bu bizim takım olarak çok daha iyi olmamızı sağlayacaktır. Eğer onun söylediği detaylara dikkat edersek ve beraber çalışırsak her şey harika olacaktır.”