BİR maça 20 tane hikaye sığar mı? Tek bir maç kaç kere gidip gelebilir? Peki kaç kahramanlık hikayesi veya kaderi değiştiren hata yaşanır bir karşılaşmada?
DÜN ne ararsanız vardı final serisinin 5. maçında. Hatta aramadıklarınız da. Yılda belki bir kere denk gelebileceğiniz ölçekte birkaç olayın üst üste sıkıştığı efsane bir maç oynandı Sinan Erdem’de. En sonunda tüm maç 1 saniye forma giyen bir adamın basketiyle bitti. Bu maça da böyle bir son yakışırdı zaten. 44 dakika 59 saniye kenarda oturan Doğuş Balbay 1 saniye kala oyuna girip berabere olan maçta takımını galibiyete taşıdı. Topu havada yakalayıp tamamladığı ve son düdükten sonra yere indiği düşünülünce teknik olarak parkeye ayak basmamış sayılmalı. Parkeye basmadan maçı kazandı.
Sadece o bile anılara derin bir şekilde kazınmasını sağlayabilir bu maçın. Ancak oraya gelene kadar en az 10 tane daha hikaye var. Şampiyonluk kutlamak için sahaya çıkan siyah-beyazlıların belki de en büyük hedefe bu kadar yaklaşmışken yaşadıkları tedirginlik/heyecan/sabırsızlık oyunlarını çok etkiledi. Sakin olmaya çalışırken yırtıcılıklarını, o hakim duruşlarını kaybettiler. Son maçta direnci kırılmış görünen Efes’e daha maçın başında darbeyi vurup baştan psikolojik avantajı alarak işi bitirme şansını orada kaybetti Beşiktaş. Uzun süre geride oynadı, Efes’e oyuna girme şansı verdi.
Beşiktaş nihayet o kendi kendini frenleyen ruh halinden çıkınca 3. çeyrekte kontrolü ele aldı. Hatta son 2 saniyede Hawkins’le yine unutulmayacak bir üçlük buldular. Son çeyrekte ise rahatlayıp hücumu da yoluna sokunca skorda da istediği farka ulaştı siyah-beyazlılar. 5 dakika kala 11 sayı öndeydi Beşiktaş ve tribünlerdeki seyircisi şampiyonluk şarkıları söylüyordu.
İMKANSIZ İŞLER
Ama sonra yine tedirginlik/heyecan/sabırsızlık/beklenti ne derseniz deyin, yine hiç bu Beşiktaş’tan görmediğimiz ölçüde acemice hatalar birbiri ardına dizildi. Yine başı öne eğilmiş Efes’e hayat verdi Beşiktaş’ın ruh hali ve maç tekrar ortaya geldi.
Birden fazla şans verirseniz, maçı Efes tarafında belki de en fazla isteyen isim olan Kerem Tunçeri o fırsatları tepmiyor. Geçmişte bu salonda yaptıkları malum. Nitekim normal süre sonunda kaçırdığı şutu bitime 20 saniye kala yine bulunca Mensah-Bonsu’nun arkasından imkansız gibi görünen bir üçlük olarak çembere gönderdi. İronik olan o imkansız gibi görünen şutun ardınan kalan 20 saniyede iki daha imkansız şey oldu. Önce David Hawkins 3 saniye kala takımı 2 sayı mağlupken 2 serbest atışı da kaçırıp nasıl yaptıysa kendi ribauntunu aldı ve basket+faul çıkarttı. Sonra da malum parkeye basmadan maçı kazanan Doğuş.
Efes inancı bulabilir
SERİ şimdi 3-2’ye geldi. Efes böyle olağanüstü bir maçın ardından mucizelere inanıp seriye tekrar tutunacak inancı bulabilir. Ama tersi bir durumun yenilen Beşiktaş’a olmasını beklemeyin. Bu sezon neler görüp geçirdi onlar. İlkinde olmadı şimdi aynı kararlılıkla ve belki o tedirginliği de biraz olsun atarak pazartesi günü kupa için yine sahaya çıkacaklar.
