Beko Basketbol Ligi’nin zirvesindeki 6 takım diğer 10 ekiple yaptığı toplam 60 maçın 58’ini kazandı. %97’lik bir galibiyet oranı bu. Dünyanın hiçbir liginde bu durumu göremezsiniz.
BEKO Basketbol Ligi’nde ilk yarı tamamlandı. Zirvede yer alan 5 takımı sadece 1 puan ayırıyor. Bu beşlinin 4’üyle deplasmanda oynayan Beşiktaş ise hemen arkalarında. Çekişmeli ve keyifli sezon gibi görünüyor değil mi? Zirveye aday 6 takım.
AMA maalesef bu madalyonun sadece bir yüzü. Diğer tarafta tam 10 takım diğer sıralar için çekişiyor ama bu iki grup arasında tam anlamıyla bir uçurum var. Zirvede yer alan 6 takım şu ana kadar diğer 10 takımla yaptığı 60 maçın 58 tanesini kazandı. %97 bir galibiyet yüzdesi demek bu.
DÜNYA’NIN hiçbir liginde en iyi takımla en kötü takım arasında 60 maç yaptırsanız buna benzer bir şey bulamazsınız. Ya da bulmamalısınız. Bu kadar derin bir kalite ayrımı ligin tadını büyük oranda kaçırıyor. Alttakiler zaten maçlara çoktan kaybettik havasıyla çıkarken, üsttekiler için antrenman bile olmuyor çoğu karşılaşma.
TAMAMI Avrupa Kupaları’nda oynayan üsttekilerin Edirne’nin ötesinde yaptığı maçlara bakınca da aslında yukarının da öyle pek yukarıya çıkmadığını görüyoruz. Son dönemde Avrupa’da çok sıkıntılı giden F.Bahçe Ülker haftasonu Olin Edirne önünde 3. çeyrek sonunda 83-41 öndeydi mesela. Zaten alttakilere karşı ortalama 19 sayı farkla kazandı tüm karşılaşmalarını.
LİGDEKİ bu iyice açılan hatta artık kopan ve iki bıçağa dönüşen bu makas her alanda takımlara zarar veriyor. Ligin kalitesine verdiği zararlar dışında kimse kimseyi itmediği için oyun konsantrasyonları çok düşüyor. Bir hafta ligde yürüme temposunda kazanan üsttekiler, 3 gün sonra Avrupa’da bambaşka bir oyun seviyesiyle karşı karşıya kalıyor. Oyunu yükseltip belli bir düzeye çekmek ve orada kalabilmek için sürekli bir itici güç gerekli. Bir sıcak bir soğuk şeklinde giden maç temposunda insan doğasının önemli zaaflarından ‘kolaya alışmak’ takımların Avrupa performansına da büyük darbeyi vuruyor.
Tripkovic neden alındı?
F.BAHÇE Ülker Avrupa Ligi’ndeki sancılı ilk tur sürecinin sonunda takıma takviye yapmaya karar verdi ve 2 transfer yapmaya yöneldi. Shelden Williams son anda olmazken, kısa rotasyonuna Uros Tripkovic alındı. Ancak geldiği günden beri ilk kez bu haftasonu Olin Edirne önünde sahada görebildik Sırp oyuncuyu. Avrupa Ligi’nde 3 maçta da oynamadı. Hele ki çok kritik Maccabi karşılaşmasında iki oyun kurucu McCalebb ve Barış isteneni veremezken hiç denenmemesi oldukça kafa karıştırıcı. Peki neden alındı Tripkovic? Ve kim bu transfere karar verdi?



