Fenerbahçe'nin bir gün önceki Galatasaray Odeabank maçını analiz ederken ana fikir, Sarı-Lacivertliler'in kötü oynayıp kazandığıydı. Dün Sparta&K Moskova karşısında “daha kötü” bir Fenerbahçe vardı. Ne varki Sarı-Lacivertliler tecrübesi ve “kazanma becerisiyle” kötü de oynasa yenilmeme alışkanlığını 17. maça da taşıdı.
Sparta&K'ın maça 7-0'lık seriyle girişi ve devamında Kanarya'nın, oyunun büyük bölümünde geriden takip edişi yine sıkıntılı bir 40 dakikanın işaretçisiydi. Pota altındaki verimsizliğin yanında tamamen Pondexter ve McCoughtry'nin “bireysel” üretimine endeksli hücuma rağmen 14-17 kapanan ilk periyodun ardından 2. çeyrekte roller değişti. Devrenin son 4 dakikasındaki sert savunma ve Nevin, McCoughtry, Yacoubou ve Pondexter'lı 9-2'lik seriyle ilk yarı 30-26 kapandı.
BİRSEL DEVREYE GİRİNCE
2. çeyreğin başındaki anlamsız “gevşeme” ile gelen 15-8'lik Sparta&K serisi ile bir anda geriye düşen Kanarya'da uzun zamandır “rölantide” giden Birsel'in devreye girişi ve arka arkaya gelen 3 üçlüğü bu süreçte Sarı-Lacivertliler'e “ilaç gibi” geldi. Aranan kan bulundu derken 49-46 önde girilen son periyotta kriz yine kapıyı çaldı. Belyakova, Petrovic ve Vieru pota altında istediği gibi “cirit atınca” 35. dakikada Sparta&K 3 sayı (52-55) öne fırladı. Tehlike çanları çalarken ivmeyi yine değiştiren savunma oldu. Fener'in kalan 5 dakikada 2 sayıda tuttuğu Rus ekibine son darbeyi bitime 12 saniye kala Yacoubou vurdu ve Fransız yıldız, Sarı-Lacivertliler'e belki de finale kadar yolu açan galibiyeti turnikeyle getirdi: 58-57