21 Aralık 2025, Pazar
spot_img
Ana SayfaDİĞERARŞİVTürk Basketbolu'nun Zafer Yılı / İSMET BADEM

Türk Basketbolu'nun Zafer Yılı / İSMET BADEM

İşte sonunda birinci devreyi bitirdik. Yaşamımızdaki her güzel şey gibi basketbolumuzun bu seneki birbirinden çekişmeli geçen, sürprizlere açık muhteşem ilk yarısını tamamladık. Her zaman söylerim bazı denemeler yaşamadan bilinmez. Uzun düşünceler sonunda denendi ve sonunda 5 artı 1 yabancı kuralı Türk Basketbolunda bomba gibi ses getirdi. Öyle getirdi ki, dışarıdan seyredenler sanki bizden daha dikkatli bizi izlediler ve sonunda kopya çektiler.

Geçen hafta tüm Türkiye Futbol Federasyonun yaptığı toplantılara kilitlendi. Eskiden planlanan ve alınan kararlar gereği: Futbolda mevcut uygulanan yabancı kuralı ve gelecek senelerde mevcut yabancı sayısı azalacak ve sonunda yabancı futbolcular nerede ise sembolik takımlarında yer alacaklardı. Bunun tek nedeni Milli Takımlarda elde edilen kötü neticeler ve mevcut sisteme göre; Türk oyuncu yetişmemesiydi. Ancak bu tür kararın beklenen netice veremeyeceği, tam tersine neticeler doğuracağı kanaatine varıldı. Çünkü alıcı gözle izledikleri basketbol harika bir netice almaya başlamıştı. Çünkü 5 artı 1 kuralı basketbolu adeta uçurmuştu.

Futbolda da ilk yarı bitti. Türk Futbol Tarihinde ilk kez bu kadar verimsiz, heyecansız ve beklenenin dışında bir sezonun geçmesi acil tedbirlerin alınmasına neden oldu! Tribünler boşaldı, kimse maçlara gitmez oldu! Sponsorlar futboldan çekildi, oynanan futbol kimseyi mutlu etmedi. Bol sıfırlı hanelerle süslü milyonlarca liralık borçlar takımların başına inanılmaz dert oldu. En önemli konulardan biride, üç beş yeni Türk oyuncunun dışında gençlerin hayranlık duyacağı peşinden gideceği Türk oyuncu profilinin olmadığı uzun süredir belli.

Futbol yöneticileri baktı ki, basketbolun uyguladığı yabancı kuralı ile bir anda basketbol müthiş bir atılım yaptı. Ligde bulunan her takım harika basketbol oynamaya başladı. Her takım diğerini yenebileceğini gösterdi. Tribünler doldu taştı. Aileler çocukları ile birlikte basketbol tribünlerine gelmeye başladı. Ufak tefek olaylar dışında Türk Basketbol Liginin her takımı sadece kendi sevenlerinin değil rakiplerin bile takdirini, alkışını almaya başladı.

Sadece Avrupa’nın değil Dünyanın en kariyerli teknik adamlarını ülke takımlarına getirdik. Onların iyi ve yanlış gördüğümüz yerleri senelerce eski ve yeni Türk Teknik adamlarına ışık tutacaktır. Ahmet Çakı geçmişte başarılı olan bir teknik adamımızdır. Ivkovic’in ikinci asistanı olarak iki yıllık anlaştı. Bu sezon defalarca Coach değişikliği yapan takımlarımız teklif götürmesine rağmen Ahmet Çakı “ Ben Ivkovic’ten çok şey öğreniyorum. Sadece sahada değil, yemek yediğimiz masadan bile artı bilgilerle kalkıyorum, Bu nedenle en az iki sene onun yanında staj yapmak istiyorum.” diyerek önemli bir adım attı.

Bu örnek bile tamamen pişmeden, geçmişte ve halen biran evvel baş antrenör olmak isteyen kişilere özel “kulaklara küpedir!”

Son hafta belki de, son senelerin en güzel iki hareketini birlikte yaşadık.

Beşiktaş İ.F. İle Pınar Karşıyaka Avrupa Kupa maçında Akatlar salonunda karşılaştılar. Kaf-Kaf bileğinin hakkı ile çok güzel oynadı ve maçı kazandı. Maç sonunda Beşiktaş Tribünleri Karşıyakalı oyuncuları alkışladı.

Fenerbahçe Ülker, Beşiktaş İntegral Forex maçında Engin Atsür bir ara yere düştü. Tüm tribünler bir anda “Ah” çekti. Yerde acı çeken Engin biraz yerde yattı. Sonra ayağa kalktı ve bir anda yine tribünlerin tamamından “geçmiş olsun alkışı” aldı. Beşiktaş Basketbol takımı konuk geldiği salondan çıkarken onlara yakın tribünler özellikle alkışladı. Ahmet Kandemir bir seyirciye elindeki flamayı verince alkışlandı.

İşte benim, işte bizim yıllardır hayalini kurduğumuz, basketbolumuz. Daha birçok maçtan örnekler yaşadık, ilk yarı boyunca. Uşak – BANVİT seyircileri maç öncesi birlikte mangal partisi yaptılar. Maçta minicik kötü bir olay yok. Nice böyle maçlar izledik.

Bana yıllarca “hep bardağın dolu tarafını görüyorsun, ağır eleştiri yapmıyorsun, iyi olmayanları yerden yere vurmuyorsun, Türkiye’yi dolaşıyorsun, panelleri yapıyorsun basketbolu Anadolu’ya yaymaya çalışıyorsun hepsi boşuna!” diyenlere hep “ Basketbola zarar veren eleştiriler” karakterim değildir! “Basketbol sevgidir” ve sevgi ile büyür sloganından asla vazgeçmedim. Onların bilmediği asla kavgadan kaçmam! Rahmetli Aziz Nesin’in sözlerini benimseyenlerin mutlaka kaybedeceğini çok iyi biliyor – um-dum!

Yıllarca basketbol köprüsünün altından tonlarca su geçti! Sonunda kopya çekilen hale geldik. Futbol yöneticileri belli ki, yabancı konusunda karar alırken derslerini çok çalışmışlar hatta öyle çalışmışlar ki, alınacak kararların yanında gelecek eleştirilere cevap verebilmek için bol bol “yan maddeler-İçtihatlar” hazırlamışlar.

Futbol yöneticilerinin yolları açık olsun. Onların maddi olanakları öylesine üst seviyedeki verdikleri kararların arkasında durup gerekenleri yaptıkları takdirde mutlaka başarılı olacaklardır. Basketbolun bir emekçisi olarak verdiğimiz kopyadan gurur duyuyorum.

Basketbol adına en önemli bir kaç eksiğimiz var: Birinci Ligin ve takımlarımızın yeterli sponsorları yok. 5 artı 1 kuralı çok iyi iyide pahalı bir oyun. Mutlaka sponsorlar konusunu halletmeliyiz. Yeni sponsorlar bulunmayınca takımlarımız zor durumda kalabilir.

Sponsoru çok güçlü olan Avrupa’nın en iyi salonunu yapan Ülker Fenerbahçe’ye verdiği destek ile gelecek yıllara emin gözlerle bakmayı hak eden en önemli takım oluyor.

Alt yapısı olmayan, olsa bile yetersiz olan birçok takımımız var. Bu nedenle mutlaka ehil ellere teslim edilmiş alt yapılar ve biran evvel A takımında oynayacak oyunculara ihtiyacımız var.

Son olarak aldığım duyumlara göre: Euroleauge yönetimi ilk önce Cuma günlerine maç koymaya başladı ve ülke liglerini zora soktu. Eurocup ve Euroleague takımları arasında maç yayınları ile ilgili büyük anlaşmazlıklar çıkıyor. Federasyon, takımlar ve yayıncı kuruluş zorda kalıyor. Bu nedenle ligimizi kalitesini ve huzurunu korumak durumundayız.

Sadece bu kadar değil gelecek senelerde Pazar günlerine de maç koymaya hazırlanıyorlar! Ben sadece “aman dikkat” diyorum. Avrupa’da bile eşi enderi olmayan ligimizin tadı harika. Tüm takımlarımız ilk yarıda alkışı hak etti.

FENERBAHÇE ÜLKER   97-59   BEŞİKTAŞ İNTEGRAL FOREX

Geçen hafta Fenerbahçe maçı yorumuma direk olarak Obrodovic’in sözleri ile başlamıştım. “Takımımın savunmasını beğenmiyorum. Bir çeyrekte 29 sayı yiyoruz. Maç sonunda tabela 90 lı sayıların üzerinde” gibi önemli şikayetleri vardı. Hatta izinli günlerinde oyuncularım çalışmıyor” dediğinin üzerinden deplasman galibiyeti ardından Beşiktaş gibi önemli bir rakip ile Ülker Arena’da karşı karşıya geldi. Belli ki, Fener yediği bolca sayıya “dur” diyerek, savunma tandanslı bir takım yaratmaya çalışıyor. Bunda da, hemen kendini fark ettirdi.

Engin Atsür’ün maçın büyük bölümünü çıkmadan oynamasının nedeniyle çok zorlandı.

Fenerbahçe Ülker’de tartışmasız büyük bir değişim başladı. Çok sayı yeme sendromundan kurtulmanın yolunun “savaşarak-savunma” yaparak kurtulacağını sonunda çözdüler. Beşiktaş İ.F. Asla karşısında bu kadar sert Fenerbahçe’yi bulacağını ummuyordu.

Kenan’ı uzun zamandır bu kadar yakından izlememiştim. Fiziğinde müthiş gelişme var. Takımını çok iyi yönetiyor. Takım olarak çok iyi oynarken bundan sonraki maçlara “savunma” olarak önemli mesaj verdiler.

Maçın MVP si: Jan Vesely 25.32dakika 9/11 ikilik, 1/1 faul 1 ribaund, 1 blok.

RÖNESANS TED KOLEJİ   67-75   GALATASARAY LİV HOSPİTAL

Haftalardır yaralarını tedavi etmek için mücadele veren Galatasaray L.H. Yeniden, yepyeni oyuncular ile var olma mücadelesinde zor bir günü galibiyet ile tamamladı. Artık ben biz hepimiz yazmaktan ve söylemekten yorulduk. “Hafif ve kolay maç yok!”

Maçın bitiş düdüğüne kadar kimin kazanacağı belli olmayan ligimizde, yine öyle bir maç yaşandı ve son çeyreğin son dakikalarında Erceg’in üçlükleri maçın kaderini çizdi.

Maçın MVP si: Zoran Erceg 36.17 dakika, 24 sayı 3/4 ikilik, 5/9 üçlük, 3/3 faul, 12 ribaund, 1 asist

ANADOLU EFES   86-91   TÜRK TELEKOM

Bitmez kardeşim, bitmez! Son topa kadar, son düdük çalınıncaya kadar basketbolda maç bitmez! İşte basketbolun sırrı burada! Bunun için insanlar basketbolun peşine takılmış koşturup duruyorlar ve basketbola olan aşkın içinde bu son saniye heyecanları yatıyor.

16-18 sayı öndeyken seyredenler, kenardaki teknik ekip ve oyuncular “Bitti” derken bitmezlik noktasına taşıyan önemli oyuncuların varlığı basketbolu güzelleştiriyor. Hatalar sporu olan basketbol içinde minicik bir veya birkaç hata maçın kazanma ibresini bir anda değiştiriyor. İlk önce taktik faul yapmayarak hata yapan Efes uzatmada nasıl olsa kazanırız dese de, Telekom maçı asla bırakmadı ve sonunda isteğine zorda olsa başardı.

Heurtel diye ortalığı inletenlerin ayağa kalkmasını ya da el kaldırmasını istiyorum! Ivkovic bile bu konuda şaşkın! Draper için bir sorum var: “Tribünde mi, yoksa sahada mı olmalı?”

Ercüment Sunter “ her türlü değişimin olumlu olup olmayacağı, ilk değil gelecek haftalarda belli olur” demişti. Belli oldu Türk Telekom son saniyeye kadar maçı bırakmayarak bunu ispatladı.

Maçın MVP si: MC Cauley 30.06 dakika 16 sayı 4/7 ikilik, 2/5 üçlük, 2/4 faul, 3 ribaund, 2 asist

DARÜŞŞAFAKA DOĞUŞ   83-61   İSTANBUL BŞB.

Daha ilk haftadan beri söylüyorum. Daçka asla şakaya gelmez. Yılların deneyimli teknik adamı Oktay Mahmuti hiç panik ve heyecan yapmadan emin adımlarla zirveye yürümeye devam ediyor.

Yaptığı takviyelerle hemen ilk çıktığı maçta galibiyetle tanışan BŞB. Daçka’nın kararlı basketbolu karşısında hiçbir varlık gösteremeden beyaz bayrağı çekti. Oktay Hoca Avrupa’da oynamamanın rahatlığını iyi kullanıyor.

Maçın MVP si: Taylor Brown 27.26 dakika 18 sayı, 5/7 ikilik, 1/3 üçlük, 5/5 faul 13 rabund, 2 asist, 1 top çalma, 1 blok.

NSK ESKİŞEHİR BASKETBOL   80-83   TRABZON MEDİCAL PARK

Skoru bol, heyecanı zirvede çok keyifli ve güzel bir maç oldu. Eskişehir gün geçtikçe basketbolu daha çok seviyor. Yapılan yeni transferler ile güçlenen Eskişehir puan cetvelinin sonunda olmasına rağmen hala kimse “bu takım düşer” diye kesin konuşamaz.

Trabzon’un hedefi Play-Off’a kalmak. Hem de tek ve önemli hedef. Hatta Eurocup’a oynamayı çok istiyorlar. Kazanabilmek için çok terlediler. Çok sayı yediler. Trabzon kazanabilmek için limitlerini çok zorladı ve başardı.

Maçın MVP si: Junior Hardy 34.01 dakika, 18 sayı, 5/7 ikilik, 2/5 üçlük, 2/2 faul, 4 ribaund, 6

asist,1 top çalma.

UŞAK SPORTİF   78-88   PINAR KARŞIYAKA

Nice takımların gidip de galip gelemediği Uşak’tan hasarsız çıkan Pınar Karşıyaka gerçekten

alkışı hak ediyor. Yabancı oyuncu çok isteyen Ufuk Sarıca ne yazık ki, yabancı transferi yasağı

nedeniyle eli kolu bağlı durmayıp, Cemal ve Erkan ikilisi ile rotasyonunu güçlendirmeye

çalıştı. Bunda da çok başarı olduğu görülen Ufuk Hoca kariyerine kariyer katmaya devam

ediyor. özellikle geçen senelerde Avrupa’da avuçlarının içine kadar gelmiş bir kupayı tekrar

kazanabilmek için müthiş bir tempo ile çalışıyor.

Uşak Sportif ise sahip olduğu kadro ile elinden geldiğince mücadele ediyor. Hem Avrupa hem

lig çok ağır gelmesine rağmen Uşak bildiğiniz gibi son nefese kadar “direnme günlüğü.”

Maçın MVP si: Diebler 32.36 dakika, 22 sayı, 5/9 ikilik, 3/5 üçlük, 3/3 faul 6 ribaund, 1 asist, 2

top çalma.

TORKU KONYA BASKETBOL   70-69   ROYAL GAZİANTEP BASKETBOL

Yeni NBA patentli oyuncularının lisansını hala çıkaramadıkları için oynatamayan TORKU’nun mutlaka kazanmak istediği maçtı. Basketbol tutkulu seyirci artık tribünlerde takımlarını yalnız bırakmıyor.

Hele yeni gelen Hakim ile Sean’ın idmanlarda yaptığı mücadeleler görülmeye değer. Hakim her hafta kendinden bahsettirecek güzellikte idmanlar yapıyor. Yakında huzurlarınızda.Sean ve Hakim ikilisi Türkiye liginin boyalı alanlarında özel şova hazırlanıyorlar. Bu böyle biline.

Royal çok iyi kadrosu ile alabildiğince mücadele ediyor. Bazen top istemeyince olmuyor.

Maçın MVP si: Joshua Mayo 35 .32 dakika, 21 sayı, 8/8 ikilik, 1/6 üçlük, 6/6 faul, 1 ribaund, 4 asist, 2 top çalma.

BANVİT   76-62    TOFAŞ

Hani bu seneki görüntülerde takımlarımızı yere göğe sığdıramıyoruz ya! Öyküler, sevgiler sunuyoruz ya! Ama TOFAŞ bu takımlar içinde ne yaptığını bilmeyen, iyi oyuncu olmasına rağmen sakatlığı çok uzun zamandır başına dert olan Smith bir türlü bekleneni veremiyor. Daha doğrusu yapılan değişiklikler ne zaman ses getirecek bekliyoruz!

BANVİT tatsız Avrupa yolculuğunun ardından çıktığı maçta bu kadar mücadele etmesi bile çok başarı. Mejia ve Rowland ve takımın başına gelenler gerçekten sıkıntı verici. Hem seyirci saldırıyor hem tacize uğruyorlar! Hem her türlü ceza var!

BANVİT yüzünden  (Buducnost)rakibinin sahası kapatılırsa, BANVİT’te iki oyuncu ceza alırsa bunlardan en çok diğer rakipleri istifade edecek. Bundan en çok zarar gören BANVİT olacak. Kısaca her türlü melanete rağmen hem takımlarımız hem oyuncularımız çok dikkatli davranmalılar. Cevher ve Erkan’ın oynaması için başka takımlara yollanması büyük incelik. Tebrikler BANVİT.

Maçın MVP si: Mejia 34.45 dakika, 17 sayı, 5/8 ikilik, 2/4 üçlük, 1/3 faul 7 ribaund, 5 asist, 1 top çalma.

BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler