Hepimize hayırlı uğurlu olsun…
İyi mi oldu, kötü mü oldu yorumunu yapmıyorum, hoş; fikrimi bilen biliyor.
Ancak ben bugün farklı bir şey yapıp, basın toplantısında yaşananları aktarmak istiyorum.
Adidas İstanbul Cup basın toplantısına TBF Başkanı Turgay Demirel'in de katılması bekleniyordu. Ancak kendisini temsilen asbaşkan İmran Işıldar geldi. Benimse aklımda Emir Preldzic'i başkana sormak vardı, çünkü son zamanlardaki tartışmalar bu yönde seyrediyordu.
Olsun İmran Işıldar'ın federasyonda ikinci adamdı ve bu sorunun yanıtını hayli hayli verebilirdi.
Ancak Işıldar, “Preldzic için FIBA'dan izin alındı mı? Oynamayacaksa neden vatandaşlık işlemi önceden yapıldı” sorusu karşısında önce eliyle mikrofonu kapattı, ardından genel sekreter Ali Özsoy'un kulağına bir şeyler söyledi sonra da, “Bu soruyu en iyisi Ali Bey yanıtlasın” dedi.
Şaşırmamak elde değil. Işıldar böylesine önemli bir konu hakkında nasıl bilgi sahibi olmaz.
Neyse…
Ali Bey aldı sözü ve, “FIBA Genel Sekreteri (Nar Zanolin) yeşil ışık yakınca vatandaşlık işlemlerine başladık. Ancak daha sonra önümüze gizli maddeler çıktı. Bu iş de böylece gerçekleşmedi” diye konuştu.
Bu sözler karşısında kim beyninden vurulmuşa dönmez?
Gizli madde nedir?
Akla bir sürü şey geliyor. Para mı istendi, izin karşılığı bir diyet mi ödenmesi gerekiyordu?
Nedir bu gizli madde acaba?
Şimdi Emir Preldzic haksız rekabete yol açtı ligde, buradan “gaz alacak” olan tüm kulüpler 3 yıl Türkiye'de oynamış yabancılarına vatandaşlık verilmesi için baskı yapacak.
Olin Dixon'ı, Trabzonspor Medical Park Wright'ı, Galatasaray Cafe Crown Shumpert'ı Türk yaparken, TBF veya yetki sahibi mercii “Türk basketboluna katkısı var mı?” diye sorulacak mı?
Bence zor; sorulmaz, sorulamaz…
Emir'i apar topar vatandaş yapıp, milli takımda oynatamadıktan sonra artık zor…
Gençlerine yol açıp zor yolu seçen Banvit'in, Pınar Karşıyaka'nın yüzüne nasıl bakılacak, onu da sorumlular düşünsün…
CAN İŞBAKAN