Tarık attı, Milli Takım kazandı

Bugünkü maçtan sonraki tespitlerim:

1) Türk oyuncular basketbol kurallarını bilmiyorlar: Ne zaman süre 14 saniyeye tamamlanır bilmiyorlar. Yapılan faulden sonra pota altından sokulduktan sonra 1-2 saniyede atmaya çalışıyorlar ancak, top rakipten çıkınca sanki 14 saniyeye tamamlanmış gibi rahat davranıyorlar.

2) Hangi maçı oynadıklarından bi haberler: Bugün oynanan İzlanda ve yaz aylarında oynanan Hırvatistan maçlarını sanki hazırlık maçı oynuyorlar gibi oynadılar. Yaz aylarında Hırvatistan’dan fark yedik, bugün az kalsın (şansımız yanımızda olmasaydı) yeniliyorduk. Acaba oyuncular bunun Avrupa Şampiyonası eleme maçı olduğundan bi haberler mi?

3) Teknik kadronun konsantrasyonu sıfır: Onlar da hangi maç oynandığından bi haber gibiler. Konsantreleri yoğun değil gibi. Maç içinde 6 sayı önde iken hücumun son 0,6 saniyesi için mola alıyorlar ve sonrasında zamanında topu potaya atamıyor, sonraki İzlanda hücumunda kolay basketi potamızda görüyoruz.

Küçük kızımın okuduğu St. Ignatius Catholic High School Kız basketbol takımı abartmak gibi olmasın, sayın ataman tarafından yönetilen bir takımla kafa kafaya oynar. Bogdan Tanjevic FIBA dünya sıralamasında 6. olarak bıraktı Türkiye’yi, ve ergin ataman olağanüstü bir başarı göstererek Türkiye’yi FIBA dünya sıralamasında 24. sıraya yerleştirdi, ve sıralamada 48. sırada olan Izlanda’yı çok kötü bir oyunla yenmeyi başardı, lütfen istifa et.

Yahu Tanjevic’in elindeki oyuncuları saydırma bana. Avrupa şampiyonalarında en iyi derecesi ne Tanjevic’in söyle bakalım? Kaç tane avrupa şampiyonası oynadığını da söyleyiver. Ataman’ın eline son 30 yılın en yeteneksiz takımı kaldı. Memlekette herkes otorite

Beyefendi, sayın koç Milli Takım arasında röportaj veriyor; ben Fenerbahçe’yi çalıştırmam diye, soru sorana diyemiyor ki “arkadaş bu Milli Ara, ben şu anda Milli Takımın koçuyum, bu konuları sonraya bırakalım” Bir de utanmadan diyor ki; “Türkiye’de en büyük eksiklik saygı” Sana kim, neden, saygı duysun? Ama kaderin cilvesi onun rezaletini bir Fenerbahçe’li temizliyor. İnsanda bir nebze arlanma olur, insaf be insan İNSAF; izlanda bu izlanda… letonya gidip ispanya’yı yenebiliyor, senin derdin gergin, bin defa zar bile atsan bir defa da düşeş gelir bre otorite ombudsmanı, ama bu onu da başamıyor çünkü zamanında o zarları misic, larkin attı da ondan. Sen hala geçmişin gölgesinden hayalet kovala. Bir de anlat bakalım; bir koçun başarısız olması için ne gerekir? limitin nedir? liechtenstein, andorra, arnavutluk seviyesi mi? KİM? Daha ne kadar çabalayacaksın bu ülkenin basketbolunu aşağıya çekmeye? Zaten dibin de dibindeyiz, dahası da mı var?

Size selam olsun 40 yaşından genç kardeşlerim; Yine ibretlik milli maç yorumlarını okumuş ve içimizdeki Papua Yeni Ginelilerin ahlaksızlıklarını , kepazeliklerini ve aşağılık komplekslerini kustukları yorumları görmüşsünüzdür.Zaten bu kardeşi kardeşe düşürmeyi tasarlayan , kin tohumları ekerek genç zihinleri ortak payda da buluşturmak yerine şahsi ve çıkar kokan yorumlar ile zehirleyerek, bize iki yüzlülüklerini dolayısıyla gerçek yüzlerini göstermektedirler. Amma velakin basitçe nefretlerini kusarken bile çelişiyorlar…Bu kadar cahil olmaları acınası, ancak biz genç zihinler için görevimizi yerine getirelim ve bu nefret ve yalan dolu yorumları düzeltelim; İçimizdeki Papua Yeni Gineliler yabancı hayranıdır , hatta isminde “viç” gördü mü taparlar; çünkü zihniyetlerini yansıtan kulüp politikası da böyledir, yıllardır “Türk” bir değer yetiştirememişler, mafyamsı pavası! veya yalı parası yettiği kadar yöneticilik oynayan koltuk sevdalıları, ülkesi ve değerlerine bir haber bu zihniyet , hep örnek gösterdikleri Aydın Örs’ü bir Viç olan Tanjeviç’e tercih edip ,milli takımdan hatta sonrası kendi takımlarından da uzaklaştırmışlardır. Hatta o milli takımı resmen harcayan Tanjeviç ülkemiz de düzenlenen şampiyonalar dışında Aydın Örs’ün yarattığı milli takımı resmen çiftliğine çevirmiştir.Seyirci desteği olmayan hiç bir turnuvada başarılı olamamıştır.Ve her yenilgide biz evimizdeki şampiyonaya hazırlanıyoruz geyiğinden dem vurmuştur…Bir diğer yorumcu müsveddesi olan hatta kendi takımına bile sahip çıkmayıp, kötü günde kayıplara karışıp sadece takımının iyi gününde kafasını kumdan çıkartan, her yerde rezil ettiğimizden türlü türlü rumuzlar kullanan şahıs ise yılların verdiği aşağılık kompleksi ile içinde o biriktirdiği ezikliği utanmadan hala gözler önüne serebiliyor…Ama o kadar kelimesinde tek bir mantıklı cümle olmadığından , ciddiye almayalım ki biraz daha kumda oynasın…Kusura bakmayın kırk yaşından genç kardeşlerim bunların anladığı dilden konuştum; MİLLİ TAKIM yorumu Ataman haberinde… Sevgililer saygılar…

Bin laf SIFIR sonuç… iki laf salatasını da şu sorular için yapıver; Bir koçun başarısız olması için ne gerekir? limitin nedir? liechtenstein, andorra, arnavutluk seviyesi mi? KİM? Daha ne kadar çabalayacaksın bu ülkenin basketbolunu aşağıya çekmeye? Zaten dibin de dibindeyiz, dahası da mı var? CEVAP VEREMEZ, HEMEN KAÇAR, HEP KAÇTI, HEP KAÇACAK, ZİRA FİKRİ YOK, ZİRA KARARAMIŞ GÖZLERİ HİÇ BİR ŞEY GÖREMEZ, ONUN MİLLİYETÇİLİKTEN ANLADIĞI ataman’dır GERİSİ, DEVŞİRDİĞİ ÇALMA EZBER LAF, OKUDUĞUNUZ GİBİ HER ŞEY SİNEKKAYDI TIRAŞ… AÇIN BAKIN BAKALIM BU PALAVRA ÜSTADININ DEDİĞİ GİBİ KİM KAÇMIŞ, KİM YORUM YAPMIŞ, AHA İŞTE GERÇEKLER SAĞDA, BİR SAYIVERİN… BAKIN BAKALIM, SÖZDE ASIL TAKIMI İÇİN İKİ KELİME YAZMAYA CESARET ETMİŞ Mİ? YÜRÜ YAVRUKUŞ, YÜRÜ, PALAVLARININ DA BİR HİKMETİ KALMADI… HA BİR DE CESARETİN VARSA ADINI SÖYLE DE GÖRELİM BOYUNU…

Çok sevdiğim bir söz vardır, “asla bir aptalla tartışmayın, önce sizi kendi seviyesine çeker, sonra da deneyimiyle alt eder”…… Bu nedenle saçma sapan yorumlara yanıt vermemeyi tercih ediyorum, aksi halde yani yanıt verirsem okuyanlar aptallar ile benim aramda ki farkı anlamayabilirler……..

NECİP KAPANLI: “Aksi halde sevinirken sonradan utandığımız İzlanda’yı değil, Malta’yı, Andorra’yı yenince sevineceğimiz noktaya geliriz.” MEHMET ARİF DERBEND: “bir koçun başarısız olması için ne gerekir? limitin nedir? liechtenstein, andorra, arnavutluk seviyesi mi? KİM?” NOKTA.

Yalan söylemeyi, seviyesizliği, omurgasızlığı şiar edinen fikirlerin Türk Sporuna ve Basketboluna her hangi bir yarar sağlayacağını düşünmüyorum. Türk sporu bu yıl özellikle voleybol branşında Avrupa’da kanatlanıp uçarken, basketbol kadınlarda en büyük kupada önümüzde olası tekrarlanacak Türk finali gözükürken, Fenerbahçe Beko ilk 4 mücadelesi verirken yukarıda saydığım olumsuz fikirlerin temsilcisi olan büyük takımımız nerede biliyor musunuz? futbolda bütçesinin altıda biri takımlara 1. ve 2. kupalarda elendi, voleybolda yok, basketbolda ne olduğunu ya da olacağını kimse bilmiyor, dökülüyorlar. Şimdi sıra yapılanları sıradanlaştırmaya, değersizleştirmeye ve diğer becerebilenleri de kendi seviyelerine çekmeye çalışıyorlar. Yeni!!! fikirler geliştirdiler; “olsun yenilelim ama biz haklıyız” ya konuya bile girmeyip bana olduğu gibi kişisel saldırılarda bulunmak veya ne var? senin yaptığının bir değeri var mı diye yapanları küçümsemek. Yok küçük hayalciler, hayır ÖYLE DEĞİL… Ya sen de başarıya doymayan yola gireceksin ya da gelecekte yok olacaksın. Kötüyü sıradanlaştırmaya çalışan sen değil biz kazanacağız, başarıya aç olanlar, daha iyisini isteyenler kazanacak. Senin gibi bir zamanlar Avrupa kupasını kazanıp sonra rekor bütçelerle gariban takımlara elenip “Avrupa farklı” diyenler değil. Bir avuç insanın absürt ötesi fikirleriyle ülke sporunun önüne konmuş bu engeller teker teker aşılacak. Sen olursun ya da olmazsın (Keşke gerçek rekabet geri gelse) farketmez, bulunmaz hint kumaşı değilsin, burası koskoca bir ülke BU ÜLKE SENİN GİBİ BAŞARISIZLIKLARI ÖZÜMSEMEYE ALIŞMAYACAK. Basketbol Milli Takımımız çok daha fazlasını hak ediyor. Yenilince oyuncusunu suçlayıp, galibiyette kendisini ipten alan oyuncusunun adını anmayan bir manipülatöre (Bir yorumcu arkadaşa göre: gerginis atamanidis… YİHAAAAAAAAAAAAAAA) hiç mi hiç ihtiyacı yok. Dünkü galibiyeti bile kabullenmeyecek, hep daha iyinin peşinde koşacak “bir” kişiyi bu ülke yetiştirememişse federasyonun kapısına kilit vuralım gitsin.

Bu dünya da çok fazla suç var. Ama bence bu suçların en onursuzu, en ahlaksızı KADIN’a uygulanan şiddettir. Ve görüyorum ki KADIN’a şiddet uygulayacak kadar onursuz ve ahlak yoksunu biri hala yanına taraftar buluyor. Böyle birine destek olanlar sanıyorum ki KADIN’a karşı işlenen bu şiddet ile kendilerini özdeşleştiriyorlar.

Sayın Mertbaba, 40 yaş üstüyüm (hatta 50 yaş üstüyüm), Papua Yeni Gine ile alakam yok. Milli takıma hizmet eden herkese saygım var (sevgim var diyemiyorum, sevgi göreceli bir kavram). Atamanfobik de değilim, iyi bir Fenerbahçeliyim, basketbol kombinesi çıktığından beri kombinem var. Medyada yorum yapma gibi bir merakım olmadı, ama okumayı severim. Sizin basketbol yorumlarınızı zevkle okuyorum. Ama her fırsatta konuyu Fenerbahçe’ye getirmeniz sizin yorum kalitenizi bozuyor. Sporun her dalında yarışan ve başarı olan bir klübün taraftarı olarak, evet her dalda başka başka rakibimizin olmasına alıştık. Sizin gibi futbolda 3 büyükten birinin sempatizanı olup, basketbol yada voleybolda kendi takımı yerine Fenerbahçe’ye en büyük rakip kimse (Anadolu Efes yada voleyboldaki bankalar) o takımı tutanı da anlıyorum. Benim naçizane tavsiyem, basketbol yorumlarınıza sataşmadan devam etmeniz, zira dikkat çekiyor güzel yorumlarınız.