23 Aralık 2025, Salı
spot_img

Tanjevic Ruhu

Enes, Furkan ve Doğuş gibi yeni yeteneklerle takviye edilmiş bir kadro, Dünya ikinciliği apoletiyle süslenmiş deneyim ve her sene artarak devam eden kamuoyu desteği apaçık ortadayken, yaşadığımız kötü gidişatın şifresi; bambaşka karakterlere sahip 2 antrenörün arasındaki farkta gizli olsa gerek…

Yugoslav ekolünün küllerini alevlendirmeye çalıştığı yönünde sürekli eleştirilmesinin yanı sıra, sinirli yapısı nedeniyle oyuncuların motivasyonunu negatif etkilediği yönünde yorumlara maruz kalan Bogdan Tanjevic, 2010 Dünya Şampiyonası’na kadar istenmeyen adam konumundaydı. Hatta Mehmet Okur ve Kaya Peker gibi isimlerin, Tanjevic baskısını kaldıramadıkları için Milli Takım’a katılmadıkları yönünde haberler, kulaktan kulağa konuşuldu. Aslında, söylenenler belki modern basketbol için doğru ve kendi içinde tutarlıydı ama; Türk Sporcuları, uzun yıllar yaşadığı bireysel istikrar ve takım disiplini konusundaki sorunlarının üstesinden, bu tarza sahip hocalarla daha kolay geliyordu. Tüm bunların ışığında; basketbolda Aydın Örs, futbolda ise Fatih Terim örnekleriyle defalarca sınanmış olan bu ekol, Tanjevic ile zirve yaparken, 12 Dev Adam’ ın hem teknik hem de mental açıdan yaşadığı Orhun Ene değişimi, kamp döneminin yorgunluğu göz önünde bulundurulsa bile, pek kolay olmayacak gibi görünüyor. Hücumda yaşadığımız kısırlık ve organizasyon sorunu bir yana, oyuncularımızın umursamaz ve mücadeleden uzak tavırları, Avrupa Şampiyonası için umut vermediği gibi, kafamızdaki soru işaretlerinin sayısını arttırıyor. Elbette takımda bazı taşların yerine oturması için zaman gerektiği doğru, kamp dönemi ve ağır idmanlar belki performansı olumsuz etkiler ama; Almanya, Yunanistan ve Sırbistan’ ı izleyince, maalesef bu teoriler mazeretten öteye gitmiyor. Vakt-i zamanında; Nowitzki, Spanoulis ve Teodosic gibi yıldızların, yeniden yapılanma sürecindeki milli takımları için gösterdikleri gayretleri hatırlayıp, meyvelerini nasıl topladıklarını gördükçe, Hidayet ve Ersan’ dan biraz daha fazlasını beklemek, eşyanın tabiatına çok da aykırı değilmiş gibi görünüyor.

Mevcut kadroda bulunan oyuncuların çoğunun bizzat yaşadığı, geri kalanın ise çok iyi bildiği bir şey var ki; bu ülke tarihindeki hiçbir başarıyı mücadele etmeksizin kazanamadı. Litvanya’ da da bu durum değişmeyeceğine göre, Tanjevic ruhunu tekrar geri getirecek, onun gibi hırslanıp maçı adeta yaşayacak bir hocaya ve elini taşın altına sokacak oyunculara ihtiyacımız var.

OKAN  ÇARGA

BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler