Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak'ın koordinasyonunda, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yanı sıra sporun zirvesinden önemli isimler, sporda şiddetin önlenmesi konulu toplantıda bir araya geldi. Bakanlık binasında gerçekleştirilen toplantıya, Türkiye Basketbol Federasyonu adına Başkan Hidayet Türkoğlu katıldı.
2017-2018 sezonunda 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'un uygulanması, müsabakaların düzen ve huzur içinde yapılmasının sağlanması konularının ele alındığı zirveden sonra birlikte açıklama yapıldı.
Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, toplantının ardından şu açıklamayı yaptı:
“Türk sporunda şiddetin önlenmesiyle ilgili alınacak tedbirlerin nasıl olacağı hususunda kapsamlı bir değerlendirme yaptık. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak Türk sporunun ilerlemesini önemsiyoruz. Bu noktada taraftarlara, tüm paydaşlara görev düşüyor. Kulüplere, kulüp yöneticilerimize, temsilcilere, spor yorumcularına, antrenörlere, sporcusundan taraftarına hepimize görev düşüyor. Sporda şiddeti, hep birlikte çözebileceğimiz bir süreç olarak görüyoruz. Dolayısıyla tüm paydaşlarımızla birlikte çalışmayı arzu ediyoruz. İnanıyoruz ki bunu hep birlikte başaracağız.” diye konuştu.
Sporda şiddetin sadece güvenlik önlemleriyle çözülebilecek bir konu olmadığını vurgulayan Bak, şöyle devam etti:
“Aynı zamanda sosyolojik bir değerlendirme, ortak bir yaklaşım gerekiyor. Burada medyaya büyük görev düşüyor. Türk sporunun güzel yönlerini, dünya sporu içinde önemli bir noktaya doğru yürüdüğünü göstermemiz gerekiyor. Türkiye Futbol Federasyonu ile 2024 Avrupa Şampiyonası'na adaylık çalışmalarımız var. Bu süreçler bizim adaylıkla ilgili konumumuzu da etkileyecek süreçler. Hep beraber adımlar atarak bu soruna çözümler getirmemiz gerekiyor.”
Eskişehir ve Antalya'da oynanan müsabakalarda yaşanan olaylara değinen Bakan Bak, “Kupa finallerine e-bilet uygulamasının konulmasını kararlaştırdık. E-bilet uygulamasında, sporda şiddete yönelik hareketlerde bulunan taraftarların kayıtlarının tutulduğunu ve bu kişilerin statlara alınmadığını görüyoruz. Bu uygulamanın bu iki finalde de uygulanmasını talep ediyoruz. Ayrıca müsabakaların risk analizinin yapılmasını değerlendiriyoruz. Müsabakanın konumuna göre, taraftarın hareket alanına göre, iki kulüp arasındaki geçmiş husumetlere yönelik risk analizlerinin yapılmasını değerlendiriyoruz. Belki bunlar A-C kategorisi olarak değerlendirilebilir.” şeklinde konuştu.
Teknolojinin de etkin kullanımına dikkati çeken Bak, “Teknoloji kabiliyetimizi artırmakla ilgili bazı öneriler, çalışmalar olacak. Olaylara sebep olanların tespitinde, teknolojinin daha iyi kullanılması hususunda talepler var. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak denetleme ve takip açısından çok daha etkin bir yapı izleyeceğimizi ifade etmek istiyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da şu bilgileri paylaştı:
“Bir sevindirici değerlendirmeyi paylaşmak isterim. Özellikle 2016-2017 sezonunda, 2015-2016 sezonuna göre gerek olaylar açısından gerekse de olaylara karışanlar açısından bir azalma söz konusu. Bu da şunun tescilidir aslında, 6222 sayılı Kanun'un spor hayatımıza çok önemli bir katkı sunduğu, uygulanması oranında da çok olumlu neticeler elde edildiğidir. Demek ki 6222'ye sıkı sıkı sahip çıkacağız.” diye konuştu.
Müsabakaların risk analizleri yapılarak A, B ve C kategorilerine ayrılacağını anlatan Soylu, bunun da riskli, orta riskli ve risksiz müsabakalar şeklinde olacağını kaydetti.
Yapılacak analizlere göre güvenlik tedbirlerinin alınacağını belirten Soylu, çipli kimlik kartlarından da faydalanarak yüz tanıma ve parmak okuma sistemlerinin kullanılmasının temel önceliklerinden olduğunu anlattı.
Soylu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Spor güvenlik kurullarımız, A kategorisindeki maçlar öncesinde kesinlikle vali başkanlığında, ayda bir de yine vali başkanlığında toplantılarını eksiksiz yerine getirecekler. Risklerini, önceliklerini, alınacak tedbirleri değerlendirecekler. Yine önemli gördüğümüz alanlardan bir tanesi de bazen kontrol etmekte zorlandığımız alanlardan bir tanesi de sosyal medyadır. Sadece saha içi taşkınlıklar değil, aynı zamanda sosyal medya üzerinden de tahrikler ve birtakım taşkınlıklar söz konusudur. Bu konuda da özellikle gerek Emniyet Genel Müdürlüğü gerek Jandarma Genel Komutanlığımızın oluşturduğu siber daire başkanlıkları çerçevesinde buradan izleyebilme, savcılıklara suç duyurusunda bulunabilme kabiliyetine sahibiz.”
Misafir takım taraftarlarının, kendi şehirlerinden çıkmasından itibaren kontrol edileceğini vurgulayan Soylu, maçlarda görevlendirilen özel güvenlik görevlilerinin sayılarının ve eğitilmesinin kendi sorumluluklarında olduğuna dikkati çekti.
– Kamu görevlilerine tarafsızlık uyarısı
Deplasman yasağı koymanın, geçen yıllarda olduğu gibi yine il spor güvenlik kurullarının kabiliyetleri arasında olduğunu dile getiren Soylu, güvenliği sağlama konusunda herhangi sıkıntılarının bulunmayacağını ancak bazı psikolojik bariyerleri aşabilmek için zamana ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Soylu, spor tesisleri içerisinde çok fazla akredite kişi olmasının kontrolleri güçleştirdiğine değindi.
Kamu görevlilerinin tarafsız davranması gerektiğine işaret eden Soylu, “Valilerimiz forma giymeyecekler, emniyet müdürlerimiz forma giymeyecekler, belediye başkanlarımız forma giymeyecekler. Biz kamunun sorumlularıyız. Bizim görevimiz hem müsabakanın centilmenlik içinde geçmesi, aynı zamanda da seyri hoş ve maçtan çıktığı andan itibaren de herkesin tadı ağzında olan ve genel bir keyif almış biçimde stattan çıkmasını temin edebilmektir. Bizim sorumluluğumuz esas itibarıyla budur.” dedi.
