Çok yıllar önce spor yazarı olarak futbol maçları için Trabzon'a gittiğimizde "Usta Otel"de kalırdık. O otel bize çok sıcak gelirdi. O otelle ilgisi var mı, yok mu bilmiyorum ama Sayın Muharrem Usta da bizde o sıcaklığı yaratıyor.
Trabzon'da başkan olmak vali olmaktan, belediye başkanı olmaktan daha zor. Belediye Başkanı olsan, "Ödeneğim yok" der asfalt yapımını ertelersin ama Trabzonspor'un başkanı isen kimse mazeret dinlemez çünkü Trabzonlu kaybetmekten hiç hoşlanmaz. Taraftarın beklentisi hep yüksektir, takım kaçıncı sırada olursa olsun onlar çıtayı hep yukarıda görmek isterler. Trabzonspor futbolda yıllardır başarılı olamazken hala dördüncü büyük olarak görülüyorsa bunda taraftarın rolü büyüktür. Ama o taraftar aynı zamanda Karadeniz'in özelliklerini de taşır. Aniden fırtına patlar, deniz köpürür, tekneleri yutar. Çok çabuk sevindiği gibi, çok çabuk tepki veren insanları mutlu etmeye çalışırken havayı yumuşatmak ve daha akılcı olmak adına onlardan farklı davranırken, onlardan biri olduğunu hissettirmek çok kolay değil.
Muharrem Usta Trabzonspor'un hakkını korurken belki de çoğunluğun beklediği gibi hırçın değil ama aynı noktaya kendine has barışçıl üslubuyla gitmeye çalışıyor. İstanbul'un dev takımlarına karşı fotoğraflarda kalan şampiyonluk günlerini yeniden hazırlayabilmek için kulübü sağlam temeller üzerine oturtmaya çalışıyor. Sabırlı ve akılcı davranıyor. Trabzonspor'un büyüklüğünün o haftaki futbol maçında alınan sonuçla ilgisi olmadığını anlatmaya çalışıyor. Karşısında ise kazanmak için olağanüstü sabırsız, şampiyonluk fotoğraflarının yanına bir yenisinin eklendiğini gözler ile görmek isteyen koca bir grup. Anlayacağınız Sayın Usta'nın işi kolay değil.
Biz asıl konumuza, yani basketbola geçelim. Trabzonspor basketbola Karadeniz'de bir pencere açtı ve hepimiz bundan dolayı çok mutlu olduk. Basketbolun spor delisi olan bir kente bulaşmasından daha güzel bir hastalık olabilir mi? Trabzonspor, Gelişim takımını yıllardır basketbolun içinde yer alan birçok kulüpten önce kurdu, Eurochallenge'da hala gözümüzün önünden gitmeyen büyük bir şanssızlıkla şampiyonluğu kaçırdı. Oraya iyi koçlar, iyi oyuncular geldi. Salonda basketbol taraftarı profili ortaya çıktı.
Bütün bu olumlu görüntülerin yanı sıra artık tekrarlanmayacağına inandığımız salondaki birkaç olayla birlikte ödemelerin gecikmesi bir sorun olarak sık sık karşımıza çıktık. Bu sadece Trabzon'un değil, birçok kulübün sorunu. Bazı Eurolegue takımları da ödeme zorlukları yaşadı ve yaşıyor ancak onlarla Trabzon'un durumu farklı. Avrupa'nın üst kupalarında yer alan oyuncular için orası bir podyum. Kendini göstermek için uygun bir zemin var. Yutkunup bekleyebilirsin. Kaldı ki yönetmelikler gereği paranı faiziyle alacağını da biliyorsun. Trabzonspor gibi en azından bu sezon Avrupa'da oynamayan takımlar için durum farklı. Bu kulüplerdeki oyuncuların ödemeleri geciktiğinde iyi bir teklif almışlarsa fazla düşünmeden gidiverirler. Hem onların kalan parasını ödemek zorunda kalırsınız, hem de yerine gelecek oyuncunun parasını.
Trabzonspor'un saygın başkanı Usta'nın bu sorunu çözmesi hem kendilerini rahatlatacak, hem de bizler gibi Trabzonspor'un basketbolda yer almasından mutluluk duyanları…
Sayın Usta… Top ama bu defa basketbol topu sizde…
Kaynak: Basketfaul



