Barcelona gibi her pozisyonda alternatifi, yıldızı bol, üstüne üstlük çok iyi takım savunması yapan bir ekibi, üç kere arka arkaya yenmek kolay iş değil. Galatasaray, sürpriz yapıp rakibi şaşırtacağı gün ilk maçtı. Nitekim bu sürprizi yapmaya kararlı olduklarını da göstermişlerdi. Ama sezon boyu Aslan’ın yakasını bırakmayan şanssızlık, bu kez onları canevlerinden vurdu. Arroyo olsaydı da, Barça’yı elemek kolay olmazdı ama şimdi iş çok daha zor.
Bu ikinci maçta olduğu gibi yenilgiyi peşinen kabul etmeyi de gerektirmiyor. Basketbol bu. İşler her an tersine dönebilir. Yarın alınacak bir galibiyet, serinin rengini de değiştirebilir.
Arroyo büyük olasılıkla oynayacak. Ama sadece Arroyo, Barcelona’yı yenmeye yetmez. Erceg’in, Macvan’ın, Markoishvili’nin, Hairstone’un, Ender’in, Cenk’in, Sinan’ın maksimum performanslarını sergilemeleri gerekiyor. Abdi İpekçi yine tıklım tıklım olacaktır. Barcelona evindeki kadar da rahat olmayacak. İlk maçın, ilk yarısındaki savunma stratejisi çok başarılı olmuştu. Yine İspanyol yıldızların ritm bulmasını engellersek bir galibiyet neden olmasın. Gerisini yarından sonra düşünürüz.