Fenerbahçe BEKO, geçen sezon finalde yenerek şampiyonluğa ulaştığı Monaco’yu deplasmanda 17 sayı geriden gelip yenerken, ‘neden şampiyon olduğunu’ da irili ufaklı tüm rakiplerine hatırlatmış oldu…
Sarı-Lacivertliler, tam kadro iken dahi eksiklik hissedilen pozisyonlar olsa da, Jantunen gibi kilit bir oyuncusundan faydalanma şansı bulunmasa da ‘kendi içinde çözüm üretme’ konusunda adeta ‘çığır açtı’ dün Monaco karşısında… Oyunun akışında yaşanan aksilikler, şut yüzdesinin ‘yerlerde sürünmesi’, Tarık’ın hasta hasta oynarken verimsizliği, Baldwin ve Hall’un da işin içine girememesi gibi faktörleri baz aldığımızda coach Saras Jasikevicius’un, ‘en hassas olduğu oyun düzeni’ konusunda kendi içinde dünün özelinde yaptığı hamle ‘devrim’ gibiydi…
27. dakikada fark 17 sayıya çıkıp, maç artık eksi hanesine yazılma noktasına geldiğinde ‘radikal’ bir karar aldı Saras… Ve şutların girmediği gecede en hassas olduğu konu olan ‘düzeni’ elinin tersiyle itip, oyunu, ağırlıklı olarak Horton-Tucker üzerinden bire birlere döktü Litvanyalı coach… ABD’li şutörle birlikte Baldwin ve Hall da O’nun oyunda olmadığı anlarda ‘tamamlayıcı unsur’ olarak hep bire birleri kovaladı. Tabii sadece bire birler değildi, gitmeye yüz tutan maçı geri getiren… Fenerbahçe BEKO’nun savunma sertliğinde, farkın 17 sayıya tırmandığı o 27. dakikadan (67-50) sonra ‘fabrika ayarlarına’ dönmesinin de payı büyüktü… Saras, Melli ve Birch’ü bölüm bölüm sahada tutup, maçın son bölümüne her ikisini de hem faul probleminden hem de yorgunluktan uzak tutarak girmelerini sağladı. Bu iki oyuncu da dün aldıkları süre boyunca neredeyse tek olumsuzluğa imza atmadan tamamen ‘fayda’ sağladılar Sarı-Lacivertli takıma… Birch, hücumda da müthiş enerji koydu oyuna… Tıpkı geçen sezonki finalde olduğu gibi oyunun iki yönünde de can alıcı hamleler yaptı. Melli, 17 sayıdan geri gelişin ateşini yolladığı kritik üçlükle yaptı.
Tabii, farkın eridiği dönemde Monaco coachu Spanoulis’in de takımı ile birlikte ‘panik’ hamleleri ya da yapmakta geç kaldığı, zamanlama hatası yaptığı detaylar da Fenerbahçe BEKO’nun geri gelip maçı kazanmasına olanak sağladı. Mesela, buna en belirgin veri olarak, Hayes’in ilk yarıda oyunda olduğu anlarda Fenerbahçe savunmasına büyük sorun çıkardıktan sonra 3 faulle kenara geldiğini, sonrasında ise ‘yüzüne bakılmadığını’ söyleyebiliriz.
67-50’den sonra Fenerbahçe, oyunun kalan 13 dakikasında, onca oyuncu kalitesi ve kadro genişliğine karşın yarattığı 42-19’luk farkla, Euroleague’de zirveyi hedefleyen tüm rakiplere hiç de hafife alınmayacak çok ciddi bir mesaj verdi dün… Horton-Tucker’ın ‘hatadan kaçınma’ konusunda hala alacağı uzun bir yol var… Ancak sahip olduğu potansiyel itibarıyla da Euroleague’e damga vuracak nitelikte kalite kumaşına da sahip olduğunu bir kez daha ortaya koydu ABD’li şutör… Top elinde, hareketli olduğunda potaya giderken O’nu durdurmak gerçekten imkansıza yakın… Bu özelliği ile Fenerbahçe’ye çok şey katmaya aday…
Görünen o ki Fenerbahçe BEKO, Monaco için ‘korkulu rüya’ olmayı sürdürüyor… Dünkü galibiyet, Fenerbahçe BEKO’nun, dev ligdeki tüm rakipleri için artık yıkılması zor bir imparatorluk haline dönüştüğünün de en güzel göstergesi oldu…
Evet; çok değerli bir galibiyetle dönüyor Monaco deplasmanından… Evinde 5 maç sonra kaybeden Monaco’nun 3 maçlık galibiyet serisini sonlandırırken, galibiyet serisini de 6 maça çıkardı Sarı Kanarya… Eksiklere rağmen hala ‘şampiyon’ modunu koruyorsa eğer Fenerbahçe, sebebi coach Sarunas Jasikevicius’tur… Litvanyalı coachun sözleşmesini uzatmak kadar, ihtiyaç duyduğu takviyelere de odaklanmak da zirve yarışında elini güçlendirmek için Fenerbahçe BEKO adına ‘kaçınılmaz’…



