Bunun örneklerini daha önce de çokça gördük. En basiti 3 sezon önce Avrupa’nın en pahalı takımıyken Final-Four bile göremeyen Olympiakos, bütçesi 3’te 1’e indikten sonra iki yıldır Avrupa Şampiyonu oluyor. Para ve kaliteli bir kadro her şey demek değil. Doğru yapılanma, devamlılık, takım mühendisliği aradaki kalite farkını fazlasıyla kapatabilecek hatta daha üstün kılacak özellikler.
Banvit'in bu sezon Efes’i eleyerek finale yükselmesi aslında büyük bir sürpriz değil. Son 4 yıldır sezonu ilk 3 sırada tamamlıyor Bandırma ekibi. Aynı çekirdeği büyüterek belli eklemelerle geliştirerek geldiler bu noktaya. Belki Efes kadar pahalı bir oyuncu grubu yok ama eldeki malzemeden en iyi yemeği çıkarmak sadece malzeme ile ilgili değil işte.
Banvit'in asıl başarısı ise daha birkaç yıl sonra gelecek. Çünkü parasal olarak yapamadığı kalite yarışını ülkenin en iyi altyapılarından birini belki de birincisini kurarak büyük oranda dengelemeye çalışıyorlar. Ne yazık ki altyapı, transfer kadar çabuk meyve veren bir ağaç değil. Ama o tohum çoktan fidana dönüştü. Meyveleri geldikçe esas sürpriz yapan değil favori olan Banvit’i izleyeceğiz.