30 Aralık 2025, Salı
spot_img
Ana SayfaMEDYADA BASKETBOLÖmer Uğurata: “Öncelikli Hedefimiz A Milli Takıma Oyuncu Yetiştirmek” / ŞANSIN TOKYAY

Ömer Uğurata: “Öncelikli Hedefimiz A Milli Takıma Oyuncu Yetiştirmek” / ŞANSIN TOKYAY

Ömer Uğurata, Macaristan ile ikili temas mücadelelerini gerçekleştirmek üzere bugünden itibaren Budapeşte’de olacak olan Ümit Milli Takım’ın ve Altyapı Milli Takımlar seviyesinde her jenerasyonun A Milli Takıma ve Türk basketbolunun geleceğine hizmet etmek amacında olduğunu ifade etti.

-18 gün önce toplandınız ve Avrupa Şampiyonası için çalışmalarınızı sürdürüyorsunuz. Nasıl geçiyor Ümit Milli Takımımız adına bu yaz hazırlık dönemi?
Ömer Uğurata: Şu anda kadromuzda eksikler var. Fenerbahçe’den Berk Uğurlu, parmağındaki kırıktan dolayı operasyon geçirdi, iki hafta sonra anca antrenmanlara başlayabilecek. TOFAŞ’tan Berkan Durmaz’ın da sezon içinde burnunda gerçekleşen bir kırıktan ötürü ameliyat olma zorunluluğu vardı; geçen hafta da o operasyon geçirdi ve bizimle beraber idmanlara katılamıyor. Winchendon School’dan Barış Ülker de Amerika’dan dizinde ciddi bir problem ile geldi. Onun da yaklaşık bir beş altı hafta tedavi süreci olacak. Tolga Geçim, ilk toplandığımızda bir hafta süre ile bizimle idi ama sonra A Milli Takım ile kampa gittiğinden şimdi aramızda değil. Furkan Korkmaz da takımımızın çok önemli bir parçası ama o da A Milli Takım kadrosunda bulunuyor. Egemen Güven de federasyonumuzun özel izni ile Amerika’da bir kamp programında ve 1 Temmuz itibarı ile aramıza katılacak. Spor Toto Basketbol Süper Ligi’nde sona henüz üç gün önce gelindiği için Anadolu Efes ve Fenerbahçe’nin kadrosunda olan oyuncularımız da bizimle beraber ilk antrenmanlarına dün çıkabildiler. Aslında 17 gündür çalışıyoruz ama eksik çalışıyoruz. Bu noktada şunu önemle belirtmek isterim ki Altyapı Milli Takımları olarak bizim öncelikli amacımız A Milli Takım’a oyuncu yetiştirmektir. Geçen sene 1996 jenerasyonundan Egemen Güven, bu sene de Tolga Geçim ve Furkan Korkmaz A Milli Takım aday kadrosuna dâhil oldular. Umarım jenerasyonumuzdan daha fazla oyuncuyu o seviyede görürüz. Bizim için önemli olan bu…

-Son yıllarda Altyapı Milli Takımlarında tarihi başarılar elde ettik. Bu seviyelerde elde edilen başarılar ile Türk basketbolunun geleceği için de önemli birikimler yapılmış oldu…
Ömer Uğurata: Altyapı Milli Takımlarında hedef madalyanın ötesinde her zaman A Milli Takım’ı ve Türk basketbolunu beslemektir. Tabii ki Altyapı Milli Takımları ile Türkiye’yi temsil ediyoruz, her zaman başarı peşindeyiz ama asıl amacımız oyuncuların mükemmele yakın gelişimlerini sağlamaya yardımcı olmak. 14 – 15 yaş grubundan itibaren taramalarda en elit sporcuları seçip onları adım adım A Milli Takım için hazırlamak adına çabalıyoruz. Biz ekibimizi ilk oluşturduğumuzda iki tane ana amacımız vardı; biri U19 Dünya Şampiyonası’na gidebilmek, diğeri de 2020 Olimpiyatları için A Milli Takıma bu jenerasyondan maksimum sporcu ile hizmet edebilmek. Bunların ilkini gerçekleştirdik, şimdi ikincisi için çalışıyoruz… Bu sene altyapılar seviyesinde 1996 doğumlu oyuncular ile son turnuvamızı yapacağız; artık Milli Takımlardan mezun olacaklar. 1997 doğumlular ile bir turnuvamız daha olacak. Söylediğim gibi madalya almayı çok istiyoruz ama daha önemlisi bu dönemi en verimli şekilde geçirip oyuncuların ve ülkemizin basketbolunun geleceği için temelleri sağlam tutmak. Bu takım ile Avrupa Şampiyonalarında iki kere altın madalya aldık, bir Dünya Şampiyonasında üçüncü olduk. Bir altın madalya daha alıp, Avrupa basketbolunda benzeri olmayan bu jenerasyonumuz ile tarihe geçmek de hedeflerimizden biri.

"omer

-Kadronuzda hem Süper Lig’de hem de Türkiye Basketbol Ligi’nde forma giyen oyuncular var. Bu durum sporcuların oyun anlayışında size herhangi bir fark yansıtıyor mu?
Ömer Uğurata: Farklılıklar oluyor tabii. Örneğin iki yabancılı sistem ile altı yabancılı sistemin yarattığı görev dağılımı değişiklikleri oyuncuların düzenlerine de yansımış oluyor. Sezon içinde TBL’de oynayan sporcuların daha fazla sorumluluk alabildiği aşikâr; daha fazla topla oynama şansları oluyor. Süper Lig’de ise genç oyuncudan beklenti daha farklı oluyor; iyi savunma yapıp, daha az topla oynayıp bulduğu şansı iyi değerlendirmesi gibi. Bu arada Süper Lig’de oynayan bazı oyuncuların çifte lisans ile TBL’de oynama durumlarının gelişim süreçleri adına olumlu bir etken olduğunu ilave edelim. Ayrıca TBL’de oynayanlardan bazıları da TB2L’de oynuyorlar; bazıları Bölgesel Liglerde forma giyiyorlar. Sahada oldukları her an onlar için azami önem taşıyor ve onlar da bunun farkında. Oyuncularımızdan kimi Euroleague’de ciddi sorumluluklar alırken kimi de TBL’de ciddi sorumluluklar aldı. Neticede birbirini çok iyi tanıyan, altı yedi senedir bir aile gibi beraber olan bir ekipten bahsediyoruz.  Bu sebeple rol dağılımları da aşağı yukarı belli. Tabii diğer arkadaşlarına göre daha belirgin derecede ilerleyenler daha farklı mesuliyetler üstlenmeye başlayacaklar ama zaten oturmuş bir çark var bizim takımımızda. Bu düzenin içinde iyi yaptığımız şeyleri ön plana çıkarıp, eksik yönlerimizi kuvvetlendirmeye çalışarak başarıya ulaşmaya çalışıyoruz.

-20 yaşındaki bu sporcuların altı yedi senedir beraber olmaları demek, beraber büyümüş olmaları anlamına geliyor…
Ömer Uğurata: Milli Takım arkadaşlığı çok özel bir arkadaşlıktır. Şu anda mesela A Milli Takım’dan örnek verelim; Melih Mahmutoğlu ve Birkan Batuk. Onlar da bahsettiğin gibi Milli Takımlarda beraber büyümüşler ve artık farklı ailelerden gelmiş iki kardeş gibiler. Sahip oldukları dostluğun temeli çocuk yaşta Altyapı Milli Takımlarında oda arkadaşı olmaları ile atılıyor. Normal hayatta da böyle değil midir, küçük yaşta uyum sağladığınız ve çok fazla vakit geçirdiğiniz arkadaşlarınız ömür boyu dostunuz haline gelir. Tabii bizim takımımızda da böyle çok özel bağlar var. Herkes birbiri ile iyi arkadaş o ayrı ama kardeşlik derecesinde farklı paylaşımı olanlar da azımsanmayacak kadar fazla. Bu durum da bize başarı yolunda ciddi bir besleyici unsur oluyor.

-Son olarak bugünden itibaren Budapeşte’de olup önümüzdeki günlerde Macaristan ile oynayacağınız ikili temas maçları ile ilgili konuşalım isterim… Neden rakip olarak Macaristan’ı seçtik?
Ömer Uğurata: Macaristan, Avrupa basketbolunda çok öne çıkan bir ülke gibi görünmüyor ve bizim de altyapılar düzeyinde pek karşı karşıya gelme şansı bulamadığımız bir rakip. Geçen sene Ümit Milli Takımlar seviyesinde Birinci Lige yükseldikleri için bu seviyede Macaristan ile ilk defa karşılaşacağız. Hem grubumuzda oldukları hem de onları pek tanımadığımız için onlarla daha önceden oynamak istedik. Şu anda 15 günlük bir kondisyon yüklemesi sürecinin sonundayız ve fiziksel olarak çok dinç olduğumuzu söyleyemem. Özellikle biz bu durumdayken Macaristan karşısında ne yapabileceğimizi görmek önemli olacak. Onları da tanımamız gerekiyor tabii. Öbür yandan Federasyonumuzun Milli Takımlar departmanı kuralar çekildiğinden itibaren bütün Avrupa ülkeleri ile yazışıyor ama açıkçası hazırlık maçı yapmak için takvimimizin uyduğu da pek ülke yok. Bu sebeple Macaristan ile Budapeşte’de yapacağımız maçların önemi de artıyor. İlk defa bu jenerasyon ile çalışan 1997 doğumlu arkadaşlarımızı görmemiz açısından ve yükleme aşamasında teknik açıdan geldiğimiz noktayı tartmak açısından hazırlık müsabakalarının önemi de bir hayli fazla. Budapeşte’de sabah antrenmanlarımızı yapmaya devam edeceğiz ve akşamüzeri de maç yapacağız. Yani maç olan günleri de şut antrenmanı ile geçirmeyeceğiz, normal idman tempomuzu sürdüreceğiz ve devamında da bol rotasyonlu maçlarımızı oynayacağız.

Röportaj: Şansın Tokyay
Fotoğraf: Fehmi Özgüler


Kaynak:
TBF

KaynakTBF
BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler