Türk basketbolunun efsanesi Cavit Altunay'ı doğum gününde anıyoruz.
Duayen menajer Nur Gencer, Basket Dergisi'ndeki yazısında ustamız Cavit Altunay'ı anlatmıştı.
İşte o satılar:
—-
Türk basketbolunu gerçek anlamda bugünlere taşıyan, halen hayatta olan kişileri yazmayı düşünürken, ilk aklıma gelen iki kişiden biri Yalçın Granit, diğeri de Cavit Altunay oldu. Zaman zaman şu veya bu nedenle yakın olduğum bu iki kişi basketbolla ilgili olarak tüm düşünce, ilke, hedef, basketbol sevgileri ve çabaları aynı olmakla beraber hiçbir araya gelmemişlerdir ve pek anlaşamazlar.
Ben ismini ilk duyduğumda Doktor lakabıyla beraber tanıdığım Cavit Altunay gerçek bir basketbol misyoneri, gerçek bir basketbol adamıdır. Aynı zamanda da adam gibi adamdır. Basketbol ve antrenörlük adına Tıp Fakültesini de, birçok şan, şeref, parasal çıkarı da terk etmiş bir kişiliktir.
Hani aslında yoktur öyle bir kişi, öyle bir varlık ama anlatılır. Duayen, guru, hocaların hocası, anlayışlı ama sert, dünyevi zevklere değer vermez ama onları da bilir. Son anda ortaya çıkar, herşeyi bilir, her problemi çözer. İşte böyle bir kişiliktir Dr. Cavit Altunay, sanki Zoro gibi yani.
Hani, kardeşim sabahın köründe giriyor salona, giyiyor şortunu akşama kadar oyuncuları çalıştırıyor, yemek de yemiyor, su da içmiyor denilen antrenör tipi, böyle bir antrenör de yok ama Cavit Altunay bu tarife en yakın olanı.
Yabancılar onun hikayesini dinleyince “Legend” diyorlar, ‘Efsane’ yani. Benim şehadetim yeterli midir bilmem ama gerçekten ‘Efsanedir Cavit Altunay’. Çok oyuncu yetiştirmiştir, çok oyuncuyu yoktan var etmiştir, çok kulübü canlandırmıştır ama bana göre yetiştirdiği en önemli isim Aydan Siyavuş’tur.
O zamanlar hepimiz tıfıldık; basketbolu, Galatasaray’ı seviyorduk ama ne yapacağımızı bilmiyorduk. Hepsini bize öğretti, adam olmayı, adam gibi durmayı, dik durmayı, çok faydasını gördük diyemeyeceğim ama hiç şikayetçi değilim.
Türk basketbol antrenörlüğünün bir iş, bir meslek haline gelmesi, saygınlık kazanması için çaba gösteren ilk ve tek antrenör Cavit Altunay’dır. Daha iş dünyasında sözleşme kelimesi yeni yeni kullanılırken, ilk sözleşmeli antrenörlüğü de bastıra, bastıra kabul ettirmişti Cavit Altunay.
Basketbol antrenörlüğünden emekli olan, iş kolu olarak kabul ettiren de Cavit Altunay’dır. Cavit ağabey hazır işi sevmez, zor işi sever. Çok iyi briç oynar, basketboldan kalan zamanlarında da bu oyunu tercih ederdi. Biz onu bile, ‘Bak adam boş zamanlarında bile beynini çalıştırıyor’ derdik, gıpta ederdik. Bu arada içkisini içer, keyfini yapar, rahmetli Baba Özer’e eşlik eder, arada sırada da “Bunun manası yok oğlum” diyerek hiçbir fikrimizi onaylamazdı.
Bugün antrenörlüğe hasbelkader geçip, bir şeyler yapmış, bazı geçici başarılar kazanmış kişiler bile basketbol antrenörlüğüne onun kadar fikren, işlerlik ve disiplin olarak hizmet etmemişlerdir. Şimdilerde yavaş yavaş yerlerini yabancılara kaptırmaya başlayan Türk antrenörü, Türk antrenörleri kavram ve kapsamının tek kurucusu, tek yönlendiricisi, tek savunucusu olmuştur Cavit Altunay. Öğrenmek, öğretmek, bilmek arasındaki ince çizgiyi geçebilen, benim tanıdığım tek hocadır. Sadece basketbol hocası değil, hayat koçudur Altunay.
Ülkemizde ilk defa düzenlenecek Dünya Basketbol Şampiyonası vesilesiyle ilk elinin öpülmesi, genç antrenörlerce teşekkür edilmesi, hatırlanması gereken, heykeli dikilesi bir oluşumdur, varliktır, duayendir, efsanedir Dr. Cavit Altunay.
akıl edebilse de Abdi İpekçi Spor Salonu önünde, Dünya Şampiyonası nedeniyle Türkiye’ye, İstanbul’a gelecek olan ünlü kişilerin katılımıyla bir ele ele Yalçın Granit / Dr. Cavit Altunay/ Aydan Siyavuş / Mehmet Baturalp heykelinin açılışı yapılabilseydi.
Allah sana da uzun ömürler versin, başımızdan eksik etmesin Cavit ağabey.
