Bazen hep aynı konuları yazıyor, aynı şeyleri düşünüyormuşum gibi geliyor.
Ama elimde değil… Bu başarı ilgisiz kalmamalı. Ne de olsa söz uçar yazı kalır demiş atalaramız.
O zaman konumuza gelelim…
Şu aralar en iyi basketbolu oynayan, izlerken keyif veren, başarıya en çok yakışan takımlar kimler?
Galatasaray Cafe Crown, Beşiktaş Cola Turka, Pınar Karşıyaka, Banvit ve Olin Edirne…
Buna kuşkusuz Fenerbahçe Ülker’i de ekleyebiliriz. Sakatlıklar ve performans düşüklükleri çok etkiledi Sarı – Lacivertlileri…
Peki ortak noktaları ne bu takımların?
Kim yönetiyor bu ekipleri?
Galatasaray’da Oktay Mahmuti, Beşiktaş’ta Ergin Ataman, Karşıyaka’da Hakan Demir, Banvit’te Orhun Ene, Olin Edirne’de Gökhan Taştimur var. Fenerbahçe Ülker'de coach Neven Spahija'yı da beğeniyorum çok ama Aydın Örs unutulur mu?
Bizim değerlerimiz, bizim coachlarımız, bizim basketbol adamlarımız var.
Bizim antrenörlerimiz – şans verildiği zaman- en iyisini yapabilir. Gözümüze gözümüze sokuyorlar bunu…
Haydi biraz daha derinleştirelim konumuzu…
Avrupa’da yeri en sağlam olan iki coachumuzdan Ergin Ataman Beşiktaş’a gelir gelmez doğru hamlelerle Siyah – Beyazlılara yeniden hayaller kurdururken Oktay Mahmuti, Galatasaray ile 3 yıllık planının daha ilk yılında, “Acaba şampiyon olabilir miyiz?” sorusunu sorduruyor taraftarına…
Ne şanslıyız ki hem Ataman hem Mahmuti Beko Ligi’ndeler, bizim takımlarımızı çalıştırıyorlar, Türkiye’nin basketbolunu ilerlettiriyorlar aydınlık geleceğe doğru…
Biliyor musunuz ne kadar değerli bu antrenörler Avrupa'da? Basketbol aşkıyla yanan bir salona girdiğinizde, gittiğinizde İtalya'ya İspanya'ya, bir sorun bakalım, “Ergin Ataman ile Oktay Mahmuti'yi tanıyor musun” diye… Ne cevap verecekler size… Biz kendi antrenörlerimiz küçük görürüz ama tanığıyım. Ataman ile Mahmuti bir devdir Avrupa sahnesinde…
Hakan Demir, Karşıyaka ile Avrupa’daki son takımımız olma ünvanını sürdürürken oynattığı basketbolla İzmir’in kahramanı oldu. Öyle başarılı, öyle inançlı, öyle organize ki gelecek çok aydınlık Karşıyaka’da…
Banvit için yönetim; planlama, proje ve strateji konusunda geri adım atmıyor hiç. Orhun Ene yönetiminde organizasyon Bandırma’daki basketbol ateşini önce Türkiye’ye ardından da Avrupa’ya yaydı. Onları izlemek elbette büyük keyif. Son zamanlarda yaşanan sakatlıklar nedeniyle savunmanın seviyesi düştü belki ama bir takım her zaman aynı seviyede basketbol oynamayaz ki…
Olin Edirne ise kısa geçmişini şenlendirip Beko Ligi’nde ilk yılında play-off’a girebilecek bir yapı oluşturdu. Gökhan Taştimur, transferleri yaparken ince eleyip sık dokumanın, takım çalışmasına verdiği önemin meyvelerini topluyor şimdilerde.
Evet; belki çok övgülü, eleştiriden uzak bir yazı oldu ama… Farkında mısınız? Doğru organizasyonlar ve Türk antrenörler yürüyor hedeflerine adım adım…
Başarılarımızın hepsinin altında bizim değerlerimizin imzası var.
Haydi Efes… Uyan sen de artık rüyandan. Bırak artık bu maceraları. Dön özüne… Yeteri kadar fırsatı ittirdin elinin tersiyle… Yaptın yanlış seçimleri… Seninle basketbolu seven benim gibi gençler dayanamıyor bu sevgisizlik-güvensizlik ortamına… At şu doğru adımları, yeniden başla; sıfırdan. Eski günleri hatırla…
Aklıma bir isim geliyor beyaz sayfanın üzerine yazmak için…
Ama neyse; şimdi ne yeri ne de zamanı..
