Litvanya, maç bittiğinde şampiyon olmuş gibi seviniyordu. O kadar eksikleri vardı ki, Dünya devinden eser yoktu sahada. Nitekim hazırlık maçlarında da önlerine gelene mağlup olmuşlardı, karşılarına biz çıkana kadar.
Tanjeviç’in takımı nasıl oynatması gerektiği çok açık aslında. Dün bir kez daha ortaya çıktı. Ne kadar uzarsak, oyunumuz o kadar kısalıyor. Bizim zaten genlerimizde yok uzunlarla oynamak. Kısa ve şutör bir ırktık düne kadar.
2. periyodun başında sahada Kerem Tunçeri, Ersan, Hidayet, Oğuz ve Ömer Aşık beşiyle sahadaydık. Sahadaki tek kısa Kerem Tunçeri de gününde olmayınca bir anda 31-24 geri düştük.
5 numara oynaması gereken Oğuz 4, 4 numara oynaması gereken Ersan da 3’e geçince hücumda yine çaresiz durumlara düştük. Çok uzun olunca geriye de koşamadık, Litvanya istediği gibi at koşturdu.
Ne zaman sahada en azından iki kısayla yer aldık, hücumlarımız birşeye benzedi. Sinan gerçek yerine geçince hücumda fazlasıyla etkili oldu. Ender henüz hazır olmamasına rağmen, varlığı bile oynadığı anlarda yetti.
Tanjeviç son 7 dakikayı, doğru beşle oynadı. Ersan gerçek yerine geçince taşlar yerine oturdu. Kritik anlarda ise kaçan serbest atışlar sonucu belirledi. 30 faülün tam 13’ünü kaçırmışız. Neredeyse yüzde 50. Böyle kötü faul atarsan da maç kazanman hayal olur. Ay-Yıldızlılar Süper Cup’ta bugün saat 22:00’de Hırvatistan ile karşı karşıya gelecek.
