Eurobasket 2025 Elemeleri B Grubu’nda A Erkek Milli Takımımız, İtalya’ya konuk oldu.
Dengeli başlayan karşılaşmanın ilk çeyreği 24-24 eşitlik ile geçilirken; ikinci çeyrekte kontrolü ele alan İtalya, soyunma odasına 50-39 önde girdi.
Final periyoduna girilirken tabelada 68-56 İtalya üstünlüğü vardı. Son çeyrekte ay-yıldızlılar Melih Mahmutoğlu’nun üçlükleri ile farkı 6 sayıya kadar çekti; 79-73. Son bölümde ipleri elinde tutan İtalya, karşılaşmayı 87-80 kazandı.
Bu karşılaşma ile ilk kez milli formayı giyen Tarık Biberovic 27 sayı 8 ribaund 4 asistlik performansı ile dikkat çekti.
Bu sonuçla Türkiye organizasyona mağlubiyet ile başlarken; İtalya ilk maçını kazandı.
Büyük hırvat rezaleti sonrası Milliler için ilk defa ağzını açmaya tenezzül eden sayın koç bu maçtan sonra hedefini belirlemiştir; Tarık. Görürsünüz, ne yapar eder pana menfaatleri icabı federasyondaki avenesiyle onu da oynatmamanın bir yolunu bulur. Bir de önceki turnuvada takıma neden çağırmadığı bilinmeyen Melih şimdi niye vardı; gösterdi… Peki öncesinde niye yoktu bilen var mı?
17 top kaybı, 2 top çalma ile maç kazanma ihtimaliniz mucizelere kalır. Oyun kurucu rotasyonana alınan yedek oyuncu kurucumuz ise sadece iki buçuk dakika oynatılmış.
Hederasyona tebrikler
Fenerbahçe Euroleague şampiyonu olduğu günden başlayarak bir anti-fener kampanyası başlatıldı. Türk oyuncu yetiştiremiyor, sırpsever gibi yalanlarla aşağılamak için herkes seferber oldu. Ben de kupa şampiyonluğundan sonra bir yazı yazıp şunu belirttim: Diğerleri ise utanıp, titreyip özlerine dönüp en azından “Yiğidi öldürürler ama HAKKINI DA VERİRLER” Yine aynı yazımda şunu da belirtmişim: “Milli Takımımıza geleceğin ve Avrupa’nın en iyilerinden biri olacak Tarık Biberovic’i armağan ediyor” Dün akşam maçın özeti şu: sırpsever!!! Fenerbahçe oyuncuları toplam 53 sayı, 17 rebound, 8 asist ürettiler. Peki her fırsatta basketbolu ne kadar bildiğini, hep dediklerinin çıktığını iddia eden palavracılar ordusundan bir ses çıkacak mı? Tarık için bu kim? Boşuna zaman kaybı diyenler utanacaklar mı? Hayır utanmayacaklar, önce susacaklar, pusuya yatacaklar, karalamak için yeni fırsatlar kollayacaklar. Çünkü bu palavracılar ordusunda utanma yok, arlanma yok, sadece yalanlarla örülmüş bir dünya var. Çamuru atar, hemen kaçarlar. Ya medyamız? Aynı anlayışın yarattığı medya? Mesela çok bildikleri futbolda öve öve bitiremedikleri, nefes alsalar iltifat yağdırdıkları meşhuuur avrupa fatihi!!!, neredeyse 300 milyon euro değer biçilmiş takımları, kendisinin neredeyse beşte biri değerindeki iki sıradan takıma eleniverdi (kopenhag ve sparta prag). 36 senedir içinde yer aldığım reklam camiasının bir üyesi olarak algı ne demek kimse benim kadar bilemez. Ama kopya çekilmiş bu fikrin altında bir realite yatar; Söylediklerinizde gerçeklik payı yoksa her şey tersine döner. Bizim de durumumuz bu, sorun bunu insanımızın ne zaman anlayacağı. Palavra gemisine binmiş sahte!!! algı yaratıcıları neredeyse her gün bir şamar yiyorlar ancak bu aklın gidebileceği bir yol yok, burası çıkmaz sokak… Varsın olsunlar ama “Gerçekler asla yalan söylemez” Biz de bunlara hak ettikleri dersleri bıkmadan, usanmadan, yılmadan tekrarlamaya devam edeceğiz. Murathan Mungan’ın efsane saptamasıyla tıraşı keselim: “Bu ülkede her şey olursunuz ama rezil olmazsınız” NOKTA…
Fenerbahçe erkek futbol takımı avrupa’da yoluna devam ediyor. Fenerbahçe erkek basketbol takımı çok büyük bir aksilik olmaz ise bu yıl Final Four yapacak bence, KADIN basketbol takımımız ise yine hem Kadınlar Euroleague ve hem de Kadın basketbol ligimizi şampiyonlukla tamamlayacak. Erkek voleybol takımımız CEV Cup yarı finalinde. Kadın voleybol takımımız ise gerek Şampiyonlar ligi ve gerekse de Türkiye liginin bir numaralı favorisi, ve bence bu yıl KADIN basketbol ve voleybol takımlarımız bir daha hiç bir Türk takımının (bizden başka) yaşayamayacağı bir başarıyı çifte şampiyonlar ligi şampiyonluğuna ulaşacaklar. Ayrıca olimpiyat kafilesinin dörtte biri Fenerbahçe sporcularından oluşacak, ve özellikle KADIN boks sporcularımız Türkiye’ye olimpiyat şampiyonlukları kazandıracak, KADIN voleybol ulusal takımımızdan ise Fenerbahçe’li KADIN’ları çıkartın, geriye hiç bir şey kalmayacak. Ve kendilerinin avrupa’ya açılan kapı olduğunu söyleyen galatasaray ise futbolda değeri galatasaray’ın beşte biri bile olmayan Çek takımı karşısında resmen ezildi. Erkek basketbol ve erkek voleybol takımları ise adlarını bile duymadığım Alman ve Fransız köy takımlarına elenip gittiler, kadın voleybol takımları da aynı şekilde köy takımına elendi, son olarak kadın basketbol takımları da İtalya’da yenildi, evet galatasaray avrupa için bir pencere, her avrupa takımı keşke kurada çıksalar ve turu geçsek diyorlar. Türk sporundan Fenerbahçe’yi çıkartın ve bakın geriye ne kalıyor. Kurucu Babamız ATATÜRK galatasaray takımının 12. numaralı kurucu üyesi Ruşen Eşref Ünaydın, galatasaray başkanı ve milletvekili Necmettin Sadak, ve galatasaray taraftarı ve milli eğitim bakanı Mustafa Necati’nin olduğu bir akşam yemeğinde “Ben FENERBAHÇE’liyim” demiştir, ve bu gerçek Atina Büyükelçisi olduğu dönemde Ruşen Eşref Ünaydın tarafından verilen bir kokteylde anlatılmıştır. Buna karşılık ATATÜRK’ün galatasaray hakkında ne düşündüğünü bilmek isteyenler Büyük Nutuk vesika 220.’yi okuyabilirler.