Sacramento Kings bana göre bu senenin en başarılı takımı. En güçlü değiller. Hatta play-off'ta tur geçme şanslarının düşük olduğunu düşünüyorum. Rakibe bağlı olarak en fazla bir tur geçerler. Dahası olmaz. Ancak bu sınırlı ve savunma defolu kadronun normal sezonu ilk üç içinde bitiriyor olması büyük başarı. Kings savunma verimliliğinde 26. sırada. Böyle kötü savunmayla zirveye oynamanın pek örneği yok. Belki D'Antoni'nin çılgınca hücum ettirdiği Houston olabilir. Onların süper yıldızı ve çok sayıda skoreri vardı. Kadro kalitesi olarak Sacramento ile arasında büyük fark var. Kings'i başarıya götüren hücum devamlılığı oldu. Çok yönlü ve kolektif hücum ettiler. Ayrıca hedef maçlara çok iyi konsantre olarak olası rakipleri ekarte ettiler. Kings'in tek sorunu savunma değil. 16 yıldır play-off yapmamanın bereberinde getirdiği kaybetme korkusuna karşı mental bir savaş verdiler.
Başarıda De'Aaron Fox ve Domantas Sabonis öne çıkıyor. Bu sene çok daha verimli oynadıklarını kabul etmekle beraber bana göre aslan payı Koç Mike Brown'ın. Katı savunma anlayışıyla tanıdığımız ve demode bulduğum Mike Brown ilk senesinde benim gibi düşünenleri haksız çıkardı. Elindeki malzemeden çok iyi yararlandı. Takımın yapısına göre bir oyun belirledi. Ofansif çözümleriyle Steve Kerr'in asistanı olarak Golden State’te geçirdiği yıllarda kendini geliştirdiğini gösterdi. Takımını çok yönlü hücum ettirdi. Genç çekirdek koşmalıydı. De'Aaron Fox önderliğinde gençler sürat yaparak sayı buldu. Sete sette ise direksiyona Sabonis geçerek hücumu yönlendirdi. Kevin Huerter çift yönlü katkısıyla x faktör oldu. Atlanta'nın aksine hücumda büyük rol bularak rahatlayan Huerter potansiyelini gösterdi. Çaylak Keegan Murray üç sayı dışında pek ortalıkta gözükmedi. Ama onu da çok iyi yaptı. %40'la 2.5 üçlük isabetiyle Fox'a alan açtı ve Sabonis’e gelen ikili sıkıştırmaları cezalandırdı. Harrison Barnes tıpkı Huerter gibi çift yönlü katkı yaptı. Yedeklerden Malik Monk dışında skor katkısı az geldi. Monk çok iyi 6. adam olacağını gösterdi. Dovion Mitchell, Trey Lyles, Terence Davis ve Chimezie Metu kapasitesi sınırlı oyuncular. Verebilecekleri kadarını verdiler.
Mike Brown oyuncularıyla doğru iletişim kurdu. Fox ve Sabonis'e özgürlük tanıdı. Huerter ve Monk dışındaki oyuncular sadece bitirici olarak skor üretebildiği için Fox ve Sabonis'in paslarına muhtaçtı. O nedenle bu ikiliye özgürlük vermesini doğru buldum. Zaten sonuç da olumlu oldu. Sacramento, Denver'ın yıllardır Jokic'le yaptığını hem gard hem pivotla dönüşümlü yaparak bir ölçüde geliştirdi. Denver gibi yıllanmış bir sistem değil. Devamlılığı olur mu bilemem ama Kings bu sistemde istikrar sağlarsa rakibe göre farklı farklı kullanacağı iki önemli hücum taktiğine sahip olur. Seneye savunmaya doğru eklemeler yaparsa Sacramento'nun önü açık.
Kap formayı
Nihayet Ömer Faruk Yurtseven oynamaya başladı. Sakatlık sonrası Miami Heat onu iki maç GLig'de denedi. Ömer o lige fazla olduğunu gösteren parlak performanslar sergiledi. Ardından Adebayo'nun arkasında oynamaya başladı. Ancak süresi alıştığımızın çok altında. 5 maçta ortalama 6.8 dakika oynadı. Son Knicks maçında hiç oynamadı. Bu kadar kısa sürede kendisini göstermesi elbette mümkün olmadı. Miami play-off sınırında olduğu için ve Koç Eric Spoelstra takımını iyice savunmaya yaslanarak oynattığı için Adebayo'yu 38 dakika civarı süre buluyor. Az süre bundan kaynaklı. Spoelstra'nın Ömer'in form durumunu görmek istediğini düşünüyorum. Oyuncumuzun dönüşünün ardından Orlando Robinson rotasyon dışı kaldı. Bir rakip eksildi. Ancak temsilcimizin sakatlığı beklenenden uzun sürünce Heat, Cody Zeller'ı sezon sonuna kadar kadroya dahil etti. Şu anda sakat olan Zeller eski günlerinin çok uzağında ama 13-15 dakikalık rol için Ömer'den daha güvenilir bir seçenek. Oyuncumuz 3-5 demeden bulduğu her şansı iyi değerlendirip Spoelstra'nın kafasını karıştırmalı. Özellikle şutu üzerinde çalıştığı söyleniyordu. Şuttan küçük bir pasaj yedek pivotluğun kapısını açabilir.
Jaylen Brown hak ettiği değeri görmüyor
Boston Celtics bugün için olmasa da yakın bir gelecekte Jaylen Brown sorunu yaşayabilir. Brown medyaya yaptığı peş peşe açıklamada önce Celtics taraftarına küçük bir sitem etti. Ardından da 2024'te sona erecek sözleşmesine ilişkin verilecek kararın sadece kendisine bağlı olmadığını belirtti. Brown'ın bu çıkışını ayrılık isteği olarak yorumlamıyorum. 1.98'lük basketbolcu belli ki önemsenmek istiyor. Sezon başında Kevin Durant takasında masaya konulmasından başlayan bir kırgınlığı var. Yeterince saygı görmediğini düşünüyor. Bence haklı. Koç olarak Brown'ın gelişime önemli katkı yapan GM Brad Stevens bu yaz Jaylen'ın bir şekilde gönlünü almalı. Şayet Brown 2024'e sınırsız serbest girerse tutması zor olur. O nedenle Stevens bu yaz işi bitirmeli.
Celtics genç ve deneyimli bir çekirdeğe sahip. Al Horford dışındaki oyuncuların en az 6-7 sene maksimum seviyeyi koruma şansı var. Bu sürede Celtics'in birden fazla yüzük kazanacağını düşünüyorum. Boston uygun kimyayı yakalamış ve diğer rakiplerine oranla kişilere bağlı olmayan bir ekip. Her ne kadar Tatum ve Brown ikilisi ofansif olarak öne çıksa maç maç sürpriz isimler skor liderliği yapabiliyor. Kimi maç Al Horford 30'u bulurken bazen Grant Williams veya Derrick White skora liderlik edeiliyor. Brad Stevens bu uyumlu yapının sürmesi adına ne yapıp edip Jaylen Brown'ı kadroda tutmalı.