Futbolda bir derbiyi geride bıraktık.
Artık iş iyice çığrından çıktı.
Oyuncuların çoğu yabancı, maçın hakemi yabancı, VAR hakemi de keza öyle. Biz organizasyonu yaptık (!), eksik kalan, turizm şirketleri tur düzenleyip seyirciyi de dışarıdan getirse tablo tamam olacak galiba! Bence yurt dışından yorumcu da getirelim bari (Pardon 4. hakem Türk’tü). Soru şu? Acaba dünyada bunun bir örneği var mıdır? Futbol Milli Takımımızın kadrosuna bir bakın bakalım. Kaç oyuncumuz Türkiye’de yetişmiş? Burada ırkçılık yapmıyorum. Kimse global dünyadan bana bahsetmesin lütfen. Bu şartlarda bence yavaş yavaş spora olan ilgi düşüyor. Önce ülkemiz sonra dünya.
Okçulukta Avrupa’da ikinci olan sporcumuz var. Alt yazı ile geçiştirdik. Özellikle Anadolu’da keşfedilmeyi bekleyen her spordan gençlerimiz var. İlgiye, bilgiye aç olan antrenörlerimiz var. Bu gidişle çok beklerler. Sporseverler kendi içlerinden yetişmiş idoller arıyor. Bir Metin Oktay’ı, Can Bartu’yu, bir Metin, Ali, Feyyaz üçlüsünü, İbrahim Kutluay’ı bir Harun Erdenay’ı gözlerimiz arıyor, ne dersiniz? NBA dahil bütün dünya, içlerinden yetişmiş sporcuları bazen haketmedikleri derecede bile olsa parlatıyor. Bizde ise tam tersi yapılıyor.
Basketbol konuşmasak olmaz. Önce neredeyse B milli takımı ile oynayan İtalya’ya evimizde kaybettik. Sonra basketbola ayırdığı bütçe hemen hemen bir oyuncumuzun kontratıyla eşdeğer, nüfusu 400 bin civarında olan İzlanda’ya deplasmanda farklı yenildik. Grubumuzda üçüncü olarak 24 takımlı (!) Avrupa Şampiyonası’na katılmaya hak kazandık. Eğer grubumuzda Avrupa Şampiyonası’nın organizatör ülkelerinden biri olsa elenip gidiyorduk. Benim gördüğüm kadarıyla bizim çocuklar milli takıma seçilmenin, oynamanın ne kadar önemli olduğunu anlamamışlar veya anlatamamışız! Tamam oyuncularımızı eleştirelim ama onları motive edip maça hazırlamayanları da unutmayalım. Basketbol deyimiyle maç hava atışıyla beraber biter. Takımı hazırlayamamışız. Milli takımın yapısı farklıdır. Bir kere eksik pozisyonlara transfer olayı yoktur. Elde ne varsa odur. Önemli olan o kadrodan maksimum performansı almaktır. Ancak “bir” oyuncuyu devşirme yoluyla oynatabilirsiniz. Hoş bir türlü onu da beceremedik ya neyse!
Kimse oyuncularını bazı nahoş olaylardan dolayı milli takıma yollamamaya karar veren Fenerbahçe’ye bu faturayı çıkarmasın. Özel uçakla çoluk çocuğu doldurup maça gitmesini biliyorsunuz da en azından özeleştiri yaparsanız çok iyi olur bence. 3-4 oyuncuları elektrik teknisyeni, marangoz, kasap gibi ek işler yapan bir takım olan İzlanda mağlubiyetinin özrü olmaz. Adamlar grubu bizim üstümüzde bitirdi!
Erman Kunter / Cumhuriyet
Milli takımlardaki rezaletlerin sorumlusu 7 yabancıya onay veren,Türk oyuncuların figüran hale gelmesine ses çıkarmayan tbf başkanı ve kulüp takımındaki agresifliğini milli takımda göstermeyen, İzlanda gibi bir takıma karşı sürprizi gerçekleştiremedik diyen bedavaya yapması gereken işi milyonlarca euroya yapan sportmenliğe yakışmayan her olayda adı geçen koçtur başkası değil…
Sadece basketbol değil ülkede herşey çığrından çıktı. Güç,başarı,para ve çıkar için kendi insanına sırtını dönmüş , küstürmüş, ayırmış, şevkini kırmış, vizyon, idealistlik, ahlak onur nedir bilmeyen güç zehirlenmesi yaşayan nobran, kibirli, utanma,arlanması olmayan güruh ülkeyi kaplamış halde. Basketbol ve spor da bundan nasibini bolca aldı, alıyor bu gidişle daha da alacak. İnsanlık ve globallik adı altında para için ülkemizin her yerde yabancı istilasına uğramasına sebep olanları tarih de biz de unutmayacağız. Her branş yabancı dolu ama başarı nerede,Fb ve Efes’de 11 yabancı var, koçlar da yabancı,hemen her takımda iki yabancı guard oynuyor, ikinci ligde bile iki yabancı var, tüm krediler onlara veriliyor, hata yapsalar dahi oynayacaklarını biliyorlar, menajerler ile birlik olup adamları resmen yetiştirip parlatıyoruz sonra Türkler tembel bilmem ne diyoruz, ne verdiniz ne istiyorsunuz? Futbol takımlarının Avrupa’da hali de ortada, Gs bütçesinin çeyreğinden az takıma elenip şampiyonlar ligine kalamıyor yetmiyor sıradan bir takıma da iki maçta da kötü oynayıp eleniyor, sorumlulardan çıt yok. İnsanların hayatına dibine kadar karıştıkları halde çıkar için ikiyüzlülük yapıp özel hayatlarına laf edemedikleri Vargas ve Ebrar olmasa voleybolda da başarılı olmamız çok zordu, özellikle Almanya’nın yetiştirdiği ama bizim milli takımımızda oynayan futbolcu gurbetçiler ki bu durum haksızlıktır,adam bizim insanımıza değer veriyor, okutuyor,eğitiyor, yetiştiriyor sonra biz gidip hazıra konuyoruz, olmasa orada da işimiz zor. Hakemi statta rehin alanı futbol federasyonu başkanı, Soma’da hakkını arayan emekçiyi yerde tekmeleyeni de yardımcısı, bir sürü etik dışı olayın içinde yer almış adamı basketbol federasyonu başkanı yapar ve son döneme uygun kişilik ve tavırlardaki, kendi insanına değer ve emek vermeyen, beyefendilerin sporu dediğimiz basketbola yakışmayan ne varsa hepsinde adı geçen, yunan takımlarının F4’de final oynamasını isteyen,yunanın çıkarı için çalışan, İzlanda karşısında sürpriz yapamadık diyen,rakibi sürekli kışkırtan şovmen adamı koç yaparsak ve hala bunları o makamlarda tutarsak, düzgün insanlara oy ve görev vermezsek ne desek boş…