Batı Konferansı’nda sezon nasıl başladıysa öyle devam ediyor. İlk haftadan itibaren diğerlerinden kopan Golden State Warriors, Phoenix Suns ve Utah Jazz zirvede yalnız. Sezon sonunda bu üçlünün sıralaması değişebilir ama ilk üç sıradan düşeceklerini düşünmüyorum.
Batı’nın 4 ve 11. sıraları her türlü sürprize açık. Seri galibiyetler alan Memphis Grizzlies rakiplerinden bir adım öne geçerek 4. sıraya yükseldi. Tyler Jenkins’in öğrencileri savunma ve hücumda ortalama üstü bir seviye yakaladı. Topu iyi paylaşıyorlar. Takımın yıldızı Ja Morant’ın 10 civarı maç kaçırdığı dönemi hasarsız atlatarak iyi bir kimya yakaladıklarını gösterdiler. Jaren Jackson JR, Dillon Brroks ve bu sene büyük çıkış yakalayan Desmond Bane, Ja Morant’la beraber Grizzlies’i doğrudan play-offa taşıyacak performans sergiliyor.
Luka Doncic’in istediği doğrultuda teknik ve idari kadroyu değiştiren Dallas Mavericks’te işler yolunda değil. Savunmayı belli seviyeye taşıdırlar ama hücumda tıkanıyorlar. Görünen Luka Doncic taşıyabildiği yere kadar taşıyacak takımı. Takas döneminde bireysel yetenekle skor üretecek bir kısa ve çember savunacak bir uzun bulamazlarsa gidecekleri yer en fazla play-off olur.
Sezonu şampiyonluk adayı olarak giren ve Lebron’u normal sezonda bolca dinlendirecek bir yapıda takımı baştan aşağı yenileyen Los Angeles Lakers’da bu plan tutmadı. Bırakın Lebron’u dinlendirmeyi tamamen ona bağımlı bir takım var. Ortalama 37 dakika oyunda kalan James son maçlarda pivot oynuyor. Yeni rolünün başarıyla üstesinden geliyor ama pivot oynamak fiziksel temasla oynamak demek. Normal sezonda bu kadar yıpranan bir Lebron’un play-off performansını merak ediyorum. Russ takıma uymadı. GM Rob Pelinka takaslamak için neredeyse her takımla temas kurdu ama alıcı bulamadı. Savunma yapamayan, hücumda Lebron’un eline bakan Lakers için şampiyonluk hayal. Hatta doğrudan play-off bile çok zor.
Jamal Murray’ın ardından Michael Porter JR’un sakatlanmasıyla hücumda alternatifsiz kalmak ve kadro darlığına rağmen Denver Nuggets hala yarışın içindeyse bunda başrol Nikola Jokic’in. Sırp basketbolcu hem takımın ana skoreri hem de birincil hücum yönlendiricisi. Üstelik bunu istikrarlı biçimde hemen her maç yapıyor. 32 dakikada 25.7 sayı, 13.9 ribaunt, 7 asist ve 56 şut yüzdesiyle MVP olduğu geçen sene kadar formda. Jokic’in üstün performansına rağmen Denver’ın işi zor. Antrenmanlara başlayan Jamal Murray bildiğimiz gibi dönemezse Jokic’in sırtında gidecekleri yol uzun olmaz.
Los Angeles Clippers, Paul George’un liderliğinde play-off yarışı içinde ama işi çok zor. Boyalı alanı savunacak ve hücum yönlendirecek bir oyuncusu yok. Bu sene yeni salon için önemli bütçe ayırdıklarından büyük bir hamle de beklemiyorum. Kawhi Leonard beklenenden önce dönmezse en fazla play-off, ilerisi olmaz.
Minnesota Timberwolves savunmadaki başarısıyla play-in yarışında kalmayı başardı. Karl Anthony Towns bu sene daha verimli oynuyor. Savunmada çaba gösteriyor ve fiziğiyle oynamaya başladı. Bu konuda istikrar yakalarsa yıllardır sahaya yansıtmasını beklediğimiz yıldızı izletir bize. Geçen yıl çok iyi bir çaylak sezonu geçiren Edwards boyalı alana yüklendiğinde çok etkili ama fazla tercih hatası yapıyor. Koç Chris Finch takıma disiplin getirdi. Kurtların sorunu çift yönlü katkı verecek oyuncu azlığı. Anthony Edwards, Karl Anthony Towns, Patrick Beverley dışındaki oyuncular ya DeAngelo Russell gibi sadece hücumda başarılı veya Vanderbilt ve Jaden MC Daniels gibi savunmada var, hücumda yok. TWolves bu hücumda ve savunmada katkı verebilecek oyuncu sayısını arttırabilirse iddialı olur.
Bu sene önemli oyuncularla yolları ayırıp gençlere şans veren San Antonio Spurs play-in potasını zorluyor. Hücumda ortalama bir seviye yakaladılar ama savunmada beklediğimin çok altındalar. İlan edilmemiş bir yeniden yapılanma süreci yaşayan Gregg Popocivh’in öğrencileri en fazla play-in maçı oynar. Orayı geçmeleri de zor.
Luke Walton’u kovarak büyük bir adım atan Sacramento Kings’in bu sene başarılı olması zor. Takas döneminde Buddy Hield, Marvin Bagley gibi isimleri draft hakları veya genç isimler karşılığında elden çıkabilirlerse gelecek adına olumlu bir adım daha atmış olurlar.
Sorunlarla boğuşan Portland Trail Blazers savunma verimliliğinde 29. sırada. Bu savunmayla play-off çok zor. Aslında piyasa değeri olan her oyuncuyu draft hakları karşılığında elden çıkarmak akılcı yol ama GM Joe Cronin’in takas döneminde Damian Lillard’ı tutup, CJ McCollum başta olmak üzere geri kalan her oyuncuyu takaslamayı deneyeceğini düşünüyorum. Portland şayet takas dönemini iyi değerlendiremezse bu sene play-in bile hayal.
Oklahoma City Thunder ve Houston Rockets yeniden yapılandıkları için gençlerle oynuyor. Rockets’da temsilcimiz Alperen Şengün sınıfı geçti. Roketlerin gelecek planları arasına girdi. New Orleans Pelicans, Zion Williamson’un yokluğunda yarıştan koptu. Onlar da planlarını gelecek sene için yapmaya başlamalı.
