Fenerbahçe Ülker’deki savunma problemini bir kenara koyalım… McCalebb hiç kendisi gibi değil sanki yanılıyor muyum?
Ne de olsa Pianigiani’nin de dediği gibi Fenerbahçe Ülker’in kimliği Bo… Onsuz Fenerbahçe Ülker’in “5 yılda 2-3 Final Four” hedefine ulaşması pek mümkün gözükmüyor.
Peki neden McCalebb henüz istediği oyunu ortaya koyamıyor?
Eurostep Blog’da Avrupa basketbolunu yakından takip eden, görüşlerini hayranlıkla olduğum isimlerin fikirlerini okurken dikkatimi ilginç bir yorum çekti. Sahadaki düzen ve kadro mühendisliği Bo’nun istediklerini yapmasını engellediği görüşü ortaya çıkmıştı blogda.
Gerçekten de McCalebb, hem Siena hem de Makedonya’da şutu riske edilemeyen, pick’n pop’u müthiş oynayan uzunlarla beraberdi. Yani devrilen değil dışarı adım atan uzunlarla oynuyordu ve bu Bo’nun penetresine alan açıyordu.
Ancak Fenerbahçe Ülker’in uzunlarına baktığımızda Andersen ve Emir’i yan yana oynarken düşündüğümüz format dışında bu sistemin pek sahaya yansıdığını görmüyoruz. Ne Batiste, ne Oğuz, ne Kaya dışarıdan skor üretebilecek isimler. Belki biraz İlkan, en fazla da Andersen…
Acaba McCalebb’i oyuna sokamayan bu mu?
Sahaya baktığımızda penetresini hiç kullanmayan, sete sette topu verip forvette cezayı kesecek pozisyon alan Bo’nun mental sorunun da altını çizmek gerek belki de… Emir ile bir liderlik kavgası içinde olduğunu düşünmek ve inanmak dahi istemiyorum.
Savunmada topa baskıya öncülük ettiği zaman neler olduğunu Ülker Arena’da birkaç sefer gördük.
Sanki onu biraz daha, hatta fazlaca işin içine sokmak için düzenlerle oynamak gerekebilir. Hatta Emir'in bir şekilde yeniden 3'e geçmesi daha hayırlı olur gibime geliyor. Tamam; 4'teyken topa yön verdiği zaman etkili oluyor ama içeride epey yıpranıyor ve özelliklerini sergileyemiyor.
Bu arada.. düzenlerle oynamak demişken… Belki Harun Erdenay’a da kulak vermek gerek…
ATAMAN'IN ARADIĞI İSİM
Önce Ergin Ataman gitti Galatasaray’a…
Sonra liderini, karakter oyuncusunu, David Hawkins’i getirdi Sarı – Kırmızılılara.
Ersin Dağlı’yı aldı, içerideki savaşçısını buldu, rol oyuncusuna kavuştu.
Arroyo’yu renklerine kattı, ikili oyun sorununu çözdü, hücuma bir silah daha kattı.
Ama bir şey var; eksik bir şey…
O, Pops Mensah-Bonsu değil bence.
Zoran Erceg'tir Ataman'ın eksik parçası…
“E Milan Macvan var, ne Erceg’i bulması” diyebilirsiniz. Evet; ama Macvan ne istikrarlı şut, ne ribaunt, ne de sırtı dönük oyun katkısı verebiliyor 'şu günlerde'. Ataman da Ersin’e 4’ten fazlaca süre verince hücum açılmıyor, uzunlar yer bulamıyor. Tıkanıyor hücumlar… Kapanıyor boyalı alan… Eğer transfer olacaksa bence şutu güvenilir bir 4 olmalı…
Ya da Cenk’ten yeni bir Shumpert yaratılır mı?
HOŞGELDİN TUNÇERİ
Kerem Tunçeri sakatlığını atlatıp Anadolu Efes'in ilk 5'ine dönünce taşlar oturdu yerine sanki. Top paylaşımı arttı, oyun kurucu zekası ve ikili oyun tehlikesi arttı, ceza şutu kesen '1' katkısı eklendi, liderlik vasfı kendini hissettirdi, savunma direnci arttı, Farmar rahatladı, Vujacic alan buldu…
Kerem Tunçeri, Anadolu Efes’in kimliği… Onun sakatlığının izini üstünden atıp sorumluluğu tamamen omuzlarına alması bence müthiş bir haber Efes için…
BEN'DEN
Ciğer seviyorsanız…
Buradan bazı lokantalardan edindiğim izlenimleri yazıyorum diye beni gurme falan sanmayın sakın. Sadece bu tip salaş yerleri seviyorum ve sizlerle paylaşıyorum.
Bu nedenle; size sevgili Murat Yosmaoğlu (Forti) abimin tavsiyesiyle gittiğim yeri anlatmak istiyorum.
Selimiye’de bulunan Birtat Lokantası özellikle benim gibi rakının yanında ciğer sevenler için bulunmaz bir nimet. Kuzey-Güney’i izleyenler için fırının sokağında bulunuyor diye rahatça adresini verebileceğim meyhane küçük, salaş, eski ve çok lezzetli.
Ciğeri olağanüstü, güveçte kokoreç ile inciği mükemmel.
Karışık kebaplarla beraber getirdikleri ince, baharatlı, çıtır çıtır bir pidesi var ki akıllara zarar…
Sahibi (yanlış hatırlamıyorsam adı Murat’tı) olan abimiz, babasından devraldığı işi mutfaktan üstleniyor. Önlüğüyle salona çıkıp misafirlerle sohbet ediyor. Kesinlikle müşteriyi etkileyen bir hareket..
Tavsiye ederim; et seviyorsanız yolunuz düşmeli…
Murat abi, yine tavsiyelerini bekliyorum…



