Fenerbahçe aslında şansını geçen hafta kaybetmişti. Dün kazansa bile tur atlama ihtimali mucizelere kalmıştı. Ama ne olursa olsun, sezona Final-Four, hatta şampiyonluk parolası ile giren bir takımın sahada böyle umursamaz bir görüntü vermesi kabul edilemez.
Kazanmak için en ufak bir gayret, mücadele yoktu Fenerbahçe’de…
İstanbul’da 34 farkla yendiğin Laboral’den neredeyse aynı farkı yemek küçük düşürücüydü. Obradoviç’in takımlarında görmeye hiç alışık olmadığımız durumlar bunlar. Kanarya, Avrupa’nın en kariyerli coachunu getirdi, yine elde var ‘sıfır’. Bırakın Final-Four’u, çeyrek final yüzü bile göremediler…
Aslında hatanın en büyüğü sezon başında kadro kurulurken yapıldı. Bugünleri öngörebildiğim için defalarca yazmıştım. Sezona oyun kurucusuz başlamak, pota altını kariyerinde hiç üst düzey bir başarı bulunmayan Zoriç’e emanet etmek. Hem de bonservisine bir milyon Euro vererek. Onun yanına da Bjelica ve Kleiza gibi yumuşak, temasları fazla sevmeyen, dışarıdan oynayan 4 numaralar almak büyük hataydı.
Bu yumuşak oyuncuların yanı sıra Emir ve Bogdanoviç gibi savunma sertliğinden çok uzak oyuncuların da elde olduğunu düşündüğümüzde takım savunması yapmak imkansızdı. Nitekim bu 90 ve üzeri sayı yenilen 6. Euroleague maçı.
Her şeyi geçtim TOP16’da yapılan takviyeler de tam bir fiyaskoydu. Hem geç, hem de yanlış isimler alındı.
Sonuçta bu başarısızlığın sorumlusu Obradoviç… Kadroyu o kurdu, transferleri ve yeni eklemeleri de o yaptı. Gittiği her takımı ilk yılında Euroleague şampiyonu yapan Obradoviç’ten aynısı beklemiyorduk ama Avrupa’nın en pahalı kadrolarından birini en azından çeyrek finale taşımalıydı.