Orhun Ene bir koçtan öte dersini iyi çalışmış. NBA’den geç gelenler yüzünden takım olarak yeterli çalışma imkanını bulamayan bir milli takım gerçeği vardı. Cedi, Furkan, İlyasova gibi oyuncularımıza uygun bir sistem düşünerek, onlara oldukça serbestiyet vererek takımın oyun akışını bir NBA koçu gibi yönettiğine şahit oluyorduk.
Coach Ene asıl başarısının savunma sertliğinin takımına aşılamasıydı. Bunu yapabilmek ise oyun sürelerinin seçimiydi. Oyuna giren çıkan herkesin temponun yüksek tutulması için gayreti çok olumluydu.
Guardların rotasyonu özellikle Doğuş’un performansı Çekya karşısında hep önde oynamamızı sağlıyordu. Halbuki Çekya pota altında bizi her seferinde zorlamaya başlamıştı.
Son çeyrek beş tehdit eden oyuncuyla, hücum gücümüz Çekya savunmamızı tamamen dağıttı.
Başta da vurguladığım gibi koç aklı ve oyuncuların birlik beraberliği pek hazır olmadığımız halde bizi takım yapmıştı. Sporcularımız içlerindeki gücü sahaya yansıttılar. Bu düzenin başarısıydı.
