Bitime yarım saniye kala Sırp potasına bu kadar olağanüstü cesaretle yüklenen Kerem Tunçeri ve o yarım saniyede, topu kenardan kullanıp potamıza bırakırlarken, Semih'in müthiş bloğu, Türkiye'nin ve 70 milyonun 'Hayat Öpücüğü'ydü… Ve tarihe altın harflerle kazınacak, bu iki hareket, 12 Dev Adam'ı finale uçurdu.
'Canım Devler'im!..' mucizeler yaratıyor. Sırada ABD var. Korkmuyoruz.
İlk dakikalarda, Ömer Onan, rakibin en tehlikeli gardı Teodosiç'e kenetleniyor, Ömer Aşık da, en etkili uzunları Krstiç'i boyalı alanımızda göğüslüyordu. Ancak savunmamız Sırp hücumlarına karşı etkili olamadı. Beton delinmiş gibiydi! Hücumda da, rakip pota altını iyi kullanamayınca, sayı yollarında tıkandık. 5 dakikada 12-6 ile 6 fark yedik. Tanjeviç molayı hemen aldı. Mola sonrası, Hidayet de sazı eline! Attıkça attı. Bu anlarda, alan savunmamız da tıkır tıkır işliyordu. Hido'dan da bir üçlük gelince, 8.46'da Sırbistan'ı 15-15 yakalayabildik. Sonra pota altımızı koruyamayınca skorda yine geride kaldık.
14. dakikada tam saha prese geçen milliler, alan savunması da uyguluyordu. Sırpların, dış şutları bu anlarda şaşsa da çemberden dönen toplarda, hücum ribauntlarından tipleyerek, basketler ürettiler. Yani savunma ribauntlarında zayıf klıyorduk. Hücumda Sırp boyalı alanında, dengesiz pota altı şutlarımızın 6'sı çemberden dönünce, rakibi 33-25 ile 8 sayı kaçırdık. Sırp savunması, o kadar hareketli ve yardımlaşmalıydı ki, bir türlü gedik bulup, çembere bırakamıyorduk. Yüklenip-yüklenip, geriye çıkardıkça, topa saldırıp, dış şut imkanı da vermiyorlardı. İlk yarı boyunca, 11/17 ile yüzde 65'lik iki sayılık yüzdelerinin çoğu pota altı basketleriydi ve canımıza okudu! Özellikle Krstiç ve Savanoviç'in yüklenmelerini önleyemedik. 3. periyotta, hücumlarımız etkili gözüktü. Son periyotta, Krstiç, Peroviç ve Teodosiç 4'et faulle oynamaya başladı. Savunmadan biraz düştüler. Son periyotta, skoru lehimize çevirip, işlerini bitirdik. Ama daha işimiz bitmedi. Sıra 'Yeni Dünya'yı fethetmeye geldi!'
Haaa!.. Unutmadan. Olur ya; bugün de ABD'yi yenip, dünya şampiyonu olursak, bizi 'Sırp Cehennemi!'nden çıkaran, Kerem ve Semih'in heykeli dikilmeli.



