Herkes Fenerbahçe’yi ciddi favori olarak görüyordu. Ancak biliniyordu ki bu final Darüşşafaka Doğuş için ‘sezonun’ macı anlamını taşıyordu.
Ve Daçka’nın bu sezon yenemediği sarı lacivertlilere karşı farklı bir kurguyu ortaya koyması gerekiyordu. İlk yarı 11 sayı geri düştükten sonra yaptıkları 1-2-2 eşleşmeli alan savunması ve 0/6′dan sonra gelen 7/13 üçlük isabeti Darüşşafaka Doğuş’u oyunun içine soktu. Sahada uzun kalan, içeriyi koruyan ve adam değişerek sert kalan Daçka, doğru bir anda, son periyotta öne geçti.
Ancak kazanma alışkanlığı, birbirine güvenme ve her durumda hayatta kalma becerisi Fenerbahçe’yi bu zor durumdan da çıkardı. Wilbekin’in Vesely üzerinden bulduğu şut bitime 15 saniye kala 65-64 öne geçirmişti. Ama Fenerbahçe, Vesely’nin ribaundu karıştırıp ikinci şansı takımına getirmesi ve Bogdanovic’in inanılmaz son saniye şutu ile kupayı müzesine götürmeyi bildi.
Şu bir gerçek ki; Fenerbahçe bu sezon her oyuna, her hamleye bir şekilde yanıt verebiliyor. Bu da onları bu sezon için yüksek umutlara sevkediyor.