-NE badireler atlattı sezon boyu Beşiktaş. Maçların özelinde de şartların kendi aleyhlerine geliştiği ne durumlar yaşadı. Ancak yere her düştüğünde daha kararlı, daha istekli, daha inançlı ayağa kalktı. O kadar ki artık işler kötü gitmeye başlamadan yeterince motive olamadıklarını düşünmeye başlayabiliriz. Bruce Banner gibi sinirlenmedikçe Hulk’a dönüşemiyor, sonra darbe aldıkça daha güçlenerek dönüyorlar.
-DÜN Elan Chalon karşısında 3 çeyrek dış oyuncular felaket performanslar sergiledi. Beşiktaş ilk çeyrekte hücum ribauntları ile öne fırlasa da şutörler felaket günlerinde olduğu için Chalon’un ikinci çeyrekte yaptığı alan savunması işe yaradı. 11. dakikada 32-15 önde olan siyah-beyazlılar skor üretiminin ve farkın hızla erimesini izlemek zorunda kaldı. 3. çeyreğin sonlarında 55-53 öne geçti Chalon. Bu ilk 30 dakikada Serhat-Kemp-Arroyo üçlüsü 3/15 atarken hemen hiç katkı veremediler.
HİÇ BOYUN EĞMİYORLAR
-NORMALDE böyle bir durumda takımlar çöker. Geriden gelen takım zaten ivmeyi almıştır. Kısalardan hiç destek alamayan uzunlar bir süre sonra aynı ribaunt konsantrasyonunu gösteremez. Türk takımlarının başına daha sıklıkla gelmiştir bu psikolojik düşüş yaşamak.
-AMA kadere boyun eğmek pek lugatinde yok işte Beşiktaş’ın. Ne takımı sürükleyen Erceg ve Mensah-Bonsu’nun gayretinde bir eksilme oldu, ne takımın direncinde. Aksine hücum kurudukça (çeyrek skorları 27, 17, 13) savunma yükseldi ve direnç arttı.
-SONDA 30 küsür dakikalar sahada kalan Beşiktaş’ın yorulması gerekiyordu. Ama bu da olmadı ve patlamayı yapan yine siyah-beyazlılar oldu. Arroyo iki üçlük buldu, Erceg, Mensah-Bonsu ribauntlara devam etti, Hawkins 2 basket buldu ve son 10 dakikaya 34 sayı sığdı.
-DÜN Beşiktaş basketbol tarihinde çok özel bir gündü. Ama tüm sezondan teknik olarak farkı olmadı. Sadece en üst platformda bu özel sezonun özeti, en güzel ödülü diyelim.



