Yeni sezonda Tivibu ekranlarında olacak basketbol yazarı Kaan Kural, 24saatfutbol.com sitesine röportaj verdi.
– Özellikle 90larda doğan basketbol severler senin hayranın diyebiliriz. Fakat son yıllarda seni özellikle televizyonlarda daha az görüyoruz geçmiş zamanlara göre. Şimdilerde ne yapıyorsun biraz bize kendinden bahsedebilir misin?
Kaan Kural: Öncelikle o bahsettiğin kesime bende teşekkür ederim. Sağ olsunlar. Soruna gelecek olursak , aslında hala televizyonlardayım fakat daha az izlenen televizyonlardayım. D-Smartta çalıştım 3 yıl. Paralı platforma geçtikten sonra daha az göz önünde oluyorsun. Sadece 1 sene ara verdim, onun dışında aynen devam ediyorum. Şimdi de Tivibu’ya geçtim yine daha az gören olabilir. Ama hala basketbol anlatmayı sürdürüyorum.
– Çoğumuza Kaan Kural ve basketbol deseler aklımıza direk NBA geliyor, fakat Avrupa basketboluna da bir o kadar hakim olduğun aşikar. Fakat bizim fikirlerimizden çok Kaan Kural gözünden baktığımızda Avrupa basketbolu mu yoksa NBA mi sana daha çok keyif veriyor?
Kaan Kural: Aslında NBA ile bilinmemin sebebi maçları daha çok ben anlatan olduğum için olduğunu düşünüyorum. Oysa ilk işe 1996’da başladığımda sadece Türkiye ve Avrupa Ligi ile başladım. Ama onları anlatan insanların fazlalığından dolayı göze batmıyorum. Yoksa şu ana kadar gazetecilik deneyimimin daha büyük bir kısmı Türkiye ve Avrupa basketbolu üzerineydi. NBA ve Avrupa basketbolu karşılaştırmasına gelirsek ; aslında bu biraz kişinin kendi tercihleriyle ve neyi sevdiğiyle alakalı. Ben biraz onları Hollywood sineması ile Avrupa sinemasına benzetiyorum yıllardır. Hollywood sinemasının ekonomik ve pazarlama gücü çok büyük tabi. Ama Avrupa sinemasında ise daha çok yönetmen sineması ön plandadır, daha senaryo ön planda. İkisinden de keyif alabilirsin tabi ama birini seviyorsun diye ötekini yermene de gerek yok. Aslında aynı oyunu oynuyorlar ama çok farklı yerlerden bakıyorlar. Bana göre mesela çok uzun süre Avrupa basketbolu çok daha fazla keyif verdi ama son dönemde NBA basketbolu da teknik anlamda çok gelişti. Ama şöyle de bir gerçek var NBA’de herkes normal sezonda 0 oynamıyor.
– NBA’de geçtiğimiz normal sezon beklenin üstünde olmasına rağmen harika geçti diyemeyiz. Fakat final mükemmel oldu. Cleveland’ın 3-1’den gelip Golden State Warriors’un evinde şampiyon olması inanılmazdı. Final hakkında ne düşünüyorsun, Cleveland’ın şampiyon olabileceğini düşünmüş müydün?
Kaan Kural: Öncelikle bana göre normal sezonda görkemliydi ama final serisi tabi çok başka.7 maça uzadı daha ne olabilir ki? Aslında ben final başlarken Cleveland’ın şampiyon olacağını düşünüyordum ama güvenemedim çünkü Cleveland’ın bir yerde tekleyebileceğini düşünüyordum. Nitekim teklemediler tam tersine benim beklentilerimin dışında bir gelişim oldu. Golden State çok tekledi. Sakatlıklar olsun , Harrison Barnes’ın tamamen oyundan düşmesi olsun veya bireysel olarak performans düşüklükleri olsun vs. Ayrıca Lebron James’in kariyerinin en iyi 3 maçlık serisini ( 5,6 ve 7.maç) oynamasıydı. Zaten tarihin en önemli takımlarından biri haline gelen Golden State’i de ancak öyle yenebilirdi.
Yani kısaca Cleveland’ın kazanması için imkansızlar lazımdı , Lebron da o imkansızları başardı diyebilir miyiz?
Kaan Kural: Aynen öyle. Ama ben olabileceğine inanıyordum. Sadece Cleveland güven vermiyordu. O güveni de Lebron verdi.
Önümüzde ki sezon Durant Golden State’te olacak bu konu hakkında ne düşünüyorsun ?
Kaan Kural: NBA’in en önemli oyuncularından birinin NBA’in en iyi takımına gidiyor olması başlı başına bir olay. Bir kere NBA’in dengelerini alt üst ediyor. NBA dengeler üzerine kurulu. NBA’in en iyi 15 oyuncusundan dördünün aynı takımda olması 60lardan beri görülmüş bir şey değil. O zamanlarda görülmesinin sebebi ligin 10 takımdan oluşması zaten.
Son yıllarda ülkemizde basketbola çok yatırım yapıldı ve yapılmaya da devam ediyor. Fakat bu yatırımlar kulüp bazlarında sonuç vermesine rağmen A Milli takım seviyesinde o başarıya açız diyebiliriz. O başarıyı bize ne getirebilir veya açlığımızın sebebi ne?
Kaan Kural: Yani futboldan örnek veriyim İngiltere de kulüpler çok başarılı ama milli takım başarısız. Kulüplerin başarısı ve milli takımların başarısı her zaman paralel olmaz. Kulüpler ekonomik gelirleri ölçüsünde ( ki gelirlerinin çok üstlerinde harcıyorlar bence bu daha büyük bir sorun) doğru kadrolar kurup başarı kazanıyorlar. Biz aslında milli takım açısından da çok başarısız değiliz. Bu takım 2010’da 2.olmadı mı? Ama şu aşikâr ki 79 jenerasyonu milli takımdan ayrıldıktan sonra kısa rotasyonumuzda bir eksiklik oldu. Fakat alttan gelecekler ile tekrar normale dönecektir. Şu anda bir geçiş dönemindeyiz diyebiliriz.
Röportaj: Efe Kurhan
